Kıbrıslı Türkler orta yolu buldu

LEFKOŞA

BUGÜN, Türkiye ve Kıbrıs'ın kaderinde önemli bir gün. Yeni bir başlangıç günü.

Bu seçimin bana göre en önemli sonucu, Kıbrıs Türk halkının şeffaf, adil ve demokratik bir seçimi başarıyla gerçekleştirmesiydi.

'Tanınmayan bir devletin tanınmayan halkı', çok çekişmeli geçen bir seçim döneminden sonra tam orta noktada buluştu.

Katılımın yüzde 90 civarında olması, gerçekten de bu seçime bir referandum niteliği kazandırmıştı.

Ama bu referandumda, ne iktidar güçlerinin 'çözümsüzlük' yaklaşımı, ne de muhalefetin 'tam gaz Avrupa' hedefi halktan tam destek aldı.

Bana göre sonuçların mesajı 'dengeli bir değişim' isteği.

Günlerden beri izlediğimi aktarırken yineliyorum, KKTC'de herkes 'değişim' istiyor ama 'değişiklik ve çözümden'herkes aynı şeyi anlamıyor. Yine de, beklentiler farklı olsa da sonuçlar, 'statüko' nun duvarlarını çatlattı.

* * *

KIBRIS mayıs ayında, kendi gelişimini tamamlayamamış bir birliğin, Avrupa Birliği'nin üyesi oluyor.

Halk bu sürecin dışında kalmak istemiyor. Ama öte yandan Avrupa'nın geleceği, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin yönü, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişimi gibi birçok bilinmezin bir arada var olduğu bir ortamda, acele değişim adımları atmanın kolay olmayacağını da görmek gerekiyor.

* * *

O nedenle, hem halkın ekonomik sorunlarını çözecek, hem de Türklerin yalnızlığını kıracak yaratıcı politikalar üretme sorumluluğu bekliyor yeni hükümeti.

KIBRIS'ta, bugüne kadar birçok seçim izledim ama böylesini daha önce görmemiştim. Meydanlarda Türkülerle dans eden; Türk, KKTC ve Avrupa bayraklarına sarınarak meydanlara fırlayan; siyasete ağırlık koymak isteyen Kıbrıs Türk gençliğinin kendi kimliklerine düşkünlükleri konusunda, babaları ve dedelerinden aslında hiç de farkları olmadığını bu kadar net görmemiştim. Değişim isteğinin bu kadar güçlendiğini de.

* * *

AMA, seçim sonuçlarındaki dengeyi siyasilerin de iyi algılaması gerekiyor. Sonuçlar, 'uzlaşma' çağrısı yapıyor bana göre.

Hiçbir taraf, kendi doğrusunu sonuna kadar dayatamaz bu tabloya göre. Ne Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, muhalefete başbakanlık görevini vermek için öne sürdüğü şartlarda ısrarı mümkün, ne de CTP Lideri Mehmet Ali Talat'ın, 'iktidara gelirsek, görüşmeciyi değiştireceğim' iddiasını sürdürmesi.

Bugün, Kıbrıs'ta yeni bir dönemin ilk sayfası açılıyor önümüze. Yeni politikaların hayata geçirilebilmesi için dileğim, seçim öncesi rekabetin, suçlamaların, dedikoduların bıçakla kesilir gibi kesilmesi ve Kıbrıs Türklerinin işbirliği ve ittifak ruhunu öne çıkartarak, değişim politikalarını birlikte üretmek ve hayata geçirmek için, yeni bir seferberlik başlatmaları.
Yazarın Tüm Yazıları