YUNANLILAR, AB'de Kıbrıs'ta 7 bin yıldan beri bulundukları yaygarasını koparıyorlar.
Bilimsel gerçekleri inceleyelim:
1. Lefkoşa Arkeoloji Müzesi eski Yunanlı Müdürü P.Dikaios, 'Naissance de l'art Grec' (Yunan Sanatının Kökeni) adlı kitabında (Gallimard Yayınevi'nin 1960), Kıbrıs'a MÖ 6 binde ilk ayak basanlar Anadolu'dan gelenlerdir, der.
2. Fransız arkeolog, P.Demargne, aynı kitapta Kıbrıs'ın, kökenini Orta Asya'dan alan Anadolu kültürünün devamı olduğunu yazar.
3. E.Doblhoffer, 'Voice of Stone' (Taşın Sesi) adlı yapıtında, 50 harften oluşan Kıbrıs alfabesinin eski Yunanca olduğu iddia edilmişse de, bu alfabe ile hiçbir metin çözülememişir, diye kaydeder ve devamında, ‘‘... Semitik ya da eski Mısır yazısı olasılıkları hiçbir sonuç vermemiştir. Kıbrıs diyalekti o zamana kadar bilinen diyalektlerden çok farklı idi. Açıkça bu yazı bir Yunan yaratması olmayıp, başka bir Kıbrıslı halktan ödünç alınmış olmalıydı’’ diye yazar...
4. 50 harfli Kıbrıs alfabesini, Orhun alfabesiyle karşılaştırdığımızda 25 harfin ya da damganın Orhun yazısında bulunduğunu gördük ve asla şaşırmadık, çünkü;
5. Pleiade Yayınevi'nin 1957'de bastığı Ancien Testament'ın (İncil) 1'inci cildinin 32'nci sahifesinde Kıbrıs'ın ilk adının Alashia olduğu yazılıdır.
6. Seghers'in bastığı, 'Who's Who of Mythologie' kitabında iki İngiliz araştırmacı G.Grant ve J.Hazel, Hitit ve Asur kaynaklarının Kıbrıs'ın esas adını Alashia diye kaydettiklerini yazarlar.
7. Hasan Oraltay, 'Alaş; Türkistan Türklerinin İstiklal Parolası' adlı kitabında, Orta Asya söylencebiliminde (mitoloji) bir Alaş Han'ın varlığından ve bunun 6-12'nci yüzyıllarında egemen olan Altı Alaş (Deşt-i Kıpçak) devletini kurduklarını açıklar.
8. Kazım Mirşan'dan öğrendiğimize göre Alaş, Ön-Türkçe'de 'Tanrı katına alınma' demektir. İya son eki ise, İerüü fiilinden sahiplik, ülke anlamına geldiğine göre Alaşya, Tanrı katına alınanların ülkesi anlamını vermektedir. (Aynı Türkiye, Greçya, Armeniya, Mezopotamiya, Bulgariya, Adaniya, Malatiya örneğinde olduğu gibi.)
9. Ve Yunanlılardan evvel 'Mikenler', Kıbrıs adasına MÖ 58 yılında ayak basmışlardır.
Bu belgeler ışığında AB kendi gerçeğini değil de bilimsel gerçeği aramalıdır... Eğer insan haklarını 'Batı usulü' savunmuyor ise!..
Haluk TARCAN-Bilimsel araştırmacı (CNRS)-PARİS
Ulusal Kanal’ın logosu çalınmış
KABLO'da Ulusal1 logosuyla Ulusal Kanal'ı izliyoruz zannettik önceki akşam... Çamur gibi görüntüyle şarkı söyleyen kadınlar. Ne olmuş bu Ulusal Kanal'a diye düşünürken, bir de öğrendik ki Ulusal1 logosuyla başka bir TV, Medical Channel yayın yapıyormuş... Bir TV kanalına ait logo nasıl başkası tarafından kullanılır? Bunu Ulusal Kanal'dan şöyle açıkladılar:
‘‘Telekom, RTÜK kararını uygulamayarak Ulusal Kanal'ın kablolu yayınını engelliyor. Dahası marka hırsızlığı suçuna iştirak ediyor. RTÜK, Prof. Yahya Zabunoğlu'ndan görüş alarak, kablolu yayın hakkının Ulusal Kanal'a ait olduğuna ilişkin karar aldı. Telekom'a bildirdi. Ama Telekom,AKP hükümetinin baskısıyla hukuku yok sayıyor ve korsan yayın yaptırıyor.’’
RTÜK, eğer varsa bu çalıntının yanıtını vermelidir.
AB için üç maymun oyunu
AB sevdasına düşmüş AKP iktidarı ve onun tecrübesiz kadroları Türkiye'ye ihanet ettiklerinin farkındalar mı acaba? Türkiye Cumhuriyeti hiçbir dönemde bu kadar teslimiyetçi olmamıştır. Bugün bizden istenen ödünler acaba başka üye ülkelerden veya aday ülkelerden de istenmiş midir? Cumhuriyetimizin 80 yıllık mazisinde kullanılmayan harfleri AB kriterleri olarak karşımıza çıkaranların amaçlarının ve emellerinin neler olduğunu daha iyi görmek için insanın kör ve sağır olmaya ihtiyacı yoktur. Rusya'yı bölüp küçülten ve onun sonucunda 10 küsur bağımsız ülke çıkaran Avrupa, aynı zamanda Yugoslavya'nın parçalanmasında rol almamış mıdır?
Bağımsız bir Kıbrıs'ın adaya huzur getirdiğini ve artık Rum katliamının söz konusu olamadığını görmekten aciz mi bu AB ülkeleri? Unutulmasın ki Avrupa'nın bizi bölmeye gücü yetmeyecektir.
Unutulmamalıdır ki bu ödünleri versek bile karşımıza başka oyunların çıkacağı da açıktır. AB bizim için olmazsa olmaz olmamalıdır. Yapılan politikalar onurlu ve Türk'e yakışır şekilde olmalıdır. Yoksa birileri bunun hesabını AKP'ye fena halde sorar.
Sercan ERDOĞMUŞ
Hamburg-ALMANYA
Ecevit’ten uyarı
AB ile Kıbrıs konusu bir tutulmaz. Garantör devletler olarak Kıbrıs'la ilgili hak sadece Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nindir. Bu üç devlet dışındakimsenin Kıbrıs'la ilgilenme hakkı yoktur. Onun için Kıbrıs konusunun AB gündeminden çıkartılması gerekir. Türkiye'nin kararlılığını devam ettirmesi durumunda kaygı duyacak bir durum yoktur. 1999'da Helsinki toplantısında ABD'den yine böyle tehditler, hatta şantajlar yapıldı. Bizim geçmişte gösterdiğimiz direnci, bugünkü hükümetin de göstermesini temenni ederim.
Biliyor musunuz?
ALMANYA Atatürk Düşünce Derneği Genel Merkezi'nin; Köln'de ‘Cumhuriyetimizin 80. Yılı’ panelinde; laik, demokratik, özgürlükçü, halka dayalı ve halk mayalı cumhuriyetimiz ile Atatürk devrim ve ilkelerinin savunulmasında gösterdiği kararlı, etkin, direngen devlet adamlığı anlayışı ve örnek davranışı nedeniyle Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer'i 'Örnek ve Önder Atatürkçü Devlet Adamı' ilan ettiğini...
CEM Vakfı öncülüğünde Alevilerin, İstanbul'da yarın yapacakları toplantıda 'Diyanet' kurma toplantısına karşılık Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kazım Gece'nin, ‘‘Laiklik zaten mevcut Diyanet İşleri Başkanlığı düzeni ile ihlal edilmiştir; böyle bir kurum oluşturulursa bu kez Aleviler için de ikinci kez ihlal edilmiş olacaktır’’ diyerek karşı çıktığını...