Paylaş
Ama bende, pek seyahat etme hevesi, son günlerde yok oldu. Nedeni sanırım art arda yaptığım, yurt dışı ve içi yolculuklar oldu. Bir de insan 34 yıl İstanbul’da yaşayıp, ailesinden ayrı kalınca... Onlarla bir başka huzur buluyor. Neyse 8. Kemer Altın Nar Festivali, bu yıl 19-22 Haziran tarihlerinde yapılacak. Belediye Başkanı Mustafa Gül, Kemerliler için her türlü olanağı seferber etmiş. Her akşam bir başka eğlence… Kısacası Kemer’e yıldız yağacak. Kimler mi var? Ekranların bir fenomeni Seda Sayan, Pop’un son dönemde en başarılı isimlerinden Demet Akalın ki yeri gelmişken yazayım… Demet’in tabiri caiz ise boşu yok. Bütün yaz o festivalden, bir diğerine, bir halk konserinden, yazlık gece kulüplerine konser için koşturacak… Kısacası temposu çok yüksek olacak. Neyse gelelim festivalin diğer renkli isimlerine; Besim Kazado ve Tıpa Tıp Show, Kibariye, Mehmet Ali Erbil ve Aydın…
Bir başka festival de Zeytinli’de. Kültür ve Sanat Şenlikleri adı altında… Temmuz ayında.
Zeytinli’de Kültür ve Sanat
Zeytinli, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı, sırtını Kazdağları’nın güney yamacına yaslamış, gülümseyen yüzüyle, Ege’nin mavi ve serin sularıyla buluşan, doğa cenneti bir belde… Arkeolojik bulgulara göre, geçmişi Yunan ve Roma medeniyetlerine dayanan Zeytinli’nin, kayıt altına alınan yerleşik düzeni, 16. yüzyıla dayanır. Özellikle 18. yüzyıldan itibaren, Türklerin yerleşmesi, ardından başta Girit ve Midilli olmak üzere, Yunan Adaları’ndan aldığı göçlerle, bugünkü demografik yapısı oluşmaya başlamış. Yörenin geliri, başta zeytin ve zeytinyağı olmak üzere tarımsal ürünler ve turizme endeksli, hizmet sektörüne dayanıyor. 1958 yılında, belediye olmayı başaran Zeytinli, bugün 5 mahalleden oluşan yerleşik düzeni ile kışın 20 bin, yaz aylarında ise ortalama 80 bine ulaşan nüfusuyla önemli bir yerleşim merkezi. Bu yıl, 14-15-16 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek, ‘13. Zeytinli Kültür ve Sanat Şenlikleri’ hayli keyifli geçecek.
Ayrıca, ‘Zeytinli Plastik Sanatlar Sempozyumu’nun ikincisi de 10-18 Temmuz 2011 tarihleri arasında düzenlenecek… Sanatseverlere duyurulur efendim…
DiKKAT!
Dediğim ve yazdığım çıktı!
Aslında haklı olmaktan pek fazla gurur duyup, şımarmam. Amma bu köşenin yazarını, siyasetten anlamayan biri olarak görenlere, kapak olsun diye yazıyorum. Ben halkın içinden geldim. Eşrefpaşalı olmakla da öğünürüm. Ha, hayatımın on yılı geçti belki o sokaklarda, ama olsun. Kemeraltı’nda dolaşmak, pazaryerinde esnafla sohbet etmek, şoförü, çiçekçisi, kasabı, restorancısı, fırıncısı ile kısacası beni ‘Şenay Düdek’ yapan onlarla konuşmak bana iyi geliyor. .. O nedenle de tahminlerimi, genelde onlardan aldığım duyumlarla yapıyorum... İzmir’in üst düzeydeki, benim tabirimle A sınıfının fikirleri ile değil. Bir hafta önce, ünlü bir balık lokantasında, konuşurken, ki aralarında bazı gazetelerin, üst düzeyde yetkilileri de vardı... AKP’nin oy oranının % 47-49 olacağını, MHP’nin barajı aşacağını söylediğimde, AKP’ye yakın bir dostum bile, “MHP barajı aşar, ama AKP’nin yüzdesi o kadar olmaz” demişti. “Bu CHP ile hiçbir şey olmaz” dediğimde de sevgili İzmirliler, çok kızmışlardı. Hep yazıyorum ben. AKP’li değilim, CHP’li de MHP’li de değilim. Amma tabi ki, bir oyum vardı ve verdim. Onu da bir Allah ve ben bilirim. Yalnızca belki de altıncı his deyin. Tahminlerimde hiç yanılmadım. Uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Görünen köy kılavuz istemez. İzmir’de de AKP’nin oylarının artacağını söylediğimde, çevremden pek çok yakın dostum kızmıştı. Buyurun. Kazandığım armağanları ve kimlerden kazandıklarımı bu arada açıklamıyorum, ayıp olmasın... Amma, bana gömlek ölçüsünü, kravat rengini verenlere yalnızca selam olsun... Vatana, millete de hayırlı olsun...
BİR DAKİKA
Kordon’a disiplin gerek
Sevgili dostum Gülengül Uslu’nun evindeki yemekten dönerken, o Kordon’un haline çok üzüldük. Yanımda Alsancak Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı sevgili Nazan Pedükcoşkun ve kocası Dr. Serdar da vardı. Şimdi Kordon İş Adamları Derneği sakın bana kızmasın. O görüntü kirliliği ne öyle? Niye burası bir Nice olamıyor? Yol boyunca seyyar satıcılar, oyuncakçılar, kir, pas, is, duman ve koku içindeydi ortalık. Yazık, insanlar balkonlarında nasıl oturuyor? Merak ettim… Yayaya yürüyecek yer yok… Bir sürü omuzu düşük, ağır ağabeyler… Sanki Kordon değil, gecekondu semti gibi…
NOKTA
Emin ve Cengiz
Kıbrıs Şehitler Caddesi yolum. Buradaki esnaf ile çok içli, dışlıyım. Halimden de memnunum. Hepsi ile artık neredeyse akraba olduk. Bir çiçekçim var Emin, yine çok şık şapkalar satan Deda Metropolitan’ın genç patronu Cengiz… Ekonomiden, siyasetten, her konudan konuşuyoruz onlarla. Pırıl pırıl iki genç. Emin hiç bayat çiçek satmaz. Sattığı çiçek birkaç gün dayanmazsa, hemen yenisini verir. Tabiri caiz ise kimseyi kazıklamaz. Karda, kışta, hep o köşede güler yüzü ile servisini verir. Cengiz de çok güler yüzlü ve sıcak bir genç. Metropolitan’da şapkadan başka gözlük, değişik o kadar şık aksesuarlar satılıyor ki, özellikle yabancılar hep orada. Bilin istedim…
Paylaş