Güncelleme Tarihi:
Türkiye, sıcak hava risk haritasında son kategori olan ‘Very Extreme Danger’ (aşırı tehlike) kategorisine girdi. Bu durum uzmanların ‘sıcak çarpması’ uyarılarını da beraberinde getirdi.
Uzmanlar, sıcak çarpmalarının sandığımızdan çok daha tehlikeli olabileceğinin altını çiziyor. Sıcak çarpması sonucu ölüm riski oldukça yüksek. İyileşen hastaların da gelecekte ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalma riski bulunuyor.
Gelin sıcak çarpmasının nedenlerine, başta beynimiz olmak üzere vücudumuza verebileceği zararlara, nasıl anlayabileceğimize ve neler yapabileceğimize daha detaylı bakalım.
SICAK ÇARPMASI NEDEN TEHLİKELİDİR?
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ala Quisi, sıcak çarpmasını “Güneş çarpması olarak da bilinen sıcak çarpması, vücut sıcaklığının 40,0 santigrat dereceden fazla olmasıyla birlikte ciltte kızarıklık, baş ağrısı, baş dönmesi veya bilinç değişikliği ile sonuçlanan ciddi klinik tablodur” sözleriyle tanımladı.
Beynimiz vücudumuzun sıcaklığını koordine etmek ve düzenlemek için çok çalışıyor. Ancak artan sıcaklıklar ve nem, özellikle egzersiz sırasında bizi sıcak çarpmasına karşı giderek daha duyarlı hale getiriyor.
Connecticut Üniversitesi'nde bulunan kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Korey Stringer Enstitüsü'nün operasyon müdürü Rebecca Stearns, “Vücudunuzu aşırı ısıttığınızda, esasen hücrelerinizi pişirebilirsiniz. Bu da hücre ölümüne ve hücre işlev bozukluğuna neden olur" dedi.
SICAK ÇARPMASI ‘BEYİN SARSINTISI’NA BENZİYOR
Sıcak çarpmasının risklerini bilmek ve bu konuyu gerçekten ciddiye almak gerekiyor. Florida Üniversitesi'nde fizyoloji ve kinesiyoloji doçenti olan Orlando Laitano, bu konunun önemini şu sözlerle anlattı:
“Sıcak çarpması sadece yüksek oranda ölüme sebep olmuyor, iyileşenler de gelecekte önemli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu sebeple sıcak çarpmasının neredeyse bir ‘beyin sarsıntısı’ gibi olduğuna inanıyoruz.”
Laitano ve meslektaşları fareler üzerinde yapılan yakın tarihli bir çalışmada, sıcak çarpmasının genomu değiştirebileceğini, gelecekteki ısı ve bağışıklık hastalıklarına karşı daha fazla duyarlılık yaratabileceğini buldu.
Yine yakın tarihli başka bir araştırmaya göre, şu anda insan nüfusunun yaklaşık yüzde 30'u her yıl en az 20 gün boyunca tehlikeli çevresel ısıya maruz kalıyor. İnsan kaynaklı iklim değişikliği hız kesmeden devam ederse, bu sayı 2100 yılına kadar küresel nüfusun yüzde 74'üne kadar çıkabilir.
Laitano, “Sıcak çarpması, küresel ısınma ve iklim değişikliği karşısında, gerçekten ‘sıcak’ bir konu haline geliyor" dedi.
SICAK ÇARPMASINI VE SICAK SEBEPLİ HASTALANMAYI NASIL ANLARIZ?
Yüksek sıcaklıklar karşısında özellikle yaşlılar ve küçük çocuklar savunmasız olsa da aslında herkes ısıya bağlı bir hastalık geliştirme riskiyle karşı karşıya.
Isıya bağlı meydana gelebilecek hastalığın şiddeti, hafif ısı bitkinliğinden hayatı tehdit eden sıcak çarpmasına kadar değişebiliyor. Isıya bağlı bitkinlik daha yaygın görülüyor ve baş dönmesi, yorgunluk, mide bulantısı, baş ağrısı gibi semptomlar yaratabiliyor. Öte yandan ısıya bağlı bitkinlikte vücut sıcaklığında aşırı bir artış olmayabiliyor.
Sıcak çarpması ise tipik olarak 40 santigrat derecenin üzerinde bir çekirdek vücut sıcaklığına sahip olmak olarak tanımlanıyor. Bu da kafa karışıklığı, baş dönmesi ve bilinç kaybı dahil olmak üzere merkezi sinir sisteminde ciddi işlev bozukluklarına, çoklu organ hasarına ve daha fazlasına yol açabiliyor. Ancak Laitano, bireysel ısı toleransında önemli farklılıklar olabileceğini ve bu eşiğin altında da sıcak çarpması yaşayabilen insanlar olduğunu söyledi.
2022 YILINDA AVRUPA’DA SICAK ÇARPMASI SEBEBİYLE 60 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Doç. Dr. Quisi de sıcak çarpmasının seyri ve oluşabilecek belirtilerin vücut ısının ne kadar süredir yüksek devam ettiğine göre değişebildiğini söyledi.
“Güneş ve sıcak maruziyeti sonrasında vücutta su ve tuz kaybı meydana gelir. İlerlemiş vakalarda ise vücut ısı dengesini koruma kabiliyetini kaybetmektedir. Ciltte kızarıklık, bulantı ve kusma, çarpıntı, baş ağrısı, halsizlik ve güçsüzlük sık görülen belirtilerdir. Bilinç bulanıklığı, huzursuzluk, konuşma bozukluğu, deliryum, nöbet ve koma gibi ciddi nörolojik belirtiler daha ağır vakalarda görülmektedir” diyen Quisi şunları da ekledi:
“Vücut sıcaklığının uzun bir süre boyunca yüksek kalması ve bu duruma müdahale edilmemiş olması, beyin başta olmak üzere çeşitli organlarda kalıcı yan etkilere sebep olabilir. Sıcak çarpması sonucu ölüm vakaları yaygındır. 2022 yılında Avrupa’da yaşanan sıcak çarpması dalgasında yaklaşık olarak 60 bin kişinin hayatını kaybettiği bildirilmiştir.”
BEYNİMİZ SICAKLIK DÜZENLEMESİNİ NASIL KOORDİNE EDER?
Vücudumuzdaki hücreler, yalnızca, sağlıklı bir insanda 36,7 ila 37,5 santigrat derece arasında olacak şekilde düzenlenen nispeten dar bir sıcaklık bandında düzgün çalışır. Aşırı ısı hücrelerimizi hasara uğratır, proteinleri bozar ve DNA'ya zarar verir.
Merkezi sinir sistemimiz, zararı önlemek için vücudumuzun sıcaklığı üzerindeki kontrolü koordine etmek için çok çalışır. Cildimizde ve iç organlarımızda bulunan termoreseptör adı verilen sıcaklık sensörleri, farklı sıcaklık aralıklarına göre özel olarak ayarlanır ve beynimizin dokunma korteksine sinyaller gönderir. Bu da ısıyı algılamamızı ve ona tepki vermemizi sağlar. Örneğin güneşten çıkıp içeriye girmek gibi...
Ayrıca beynimizin hipotalamusunda (beyin ve endokrin sistem arasındaki bağlantıyı kuran bölge) preoptik bölge adı verilen dahili bir termostat bulunur. Bu bölge çekirdek vücut sıcaklığımızı algılayarak, belirli bir sıcaklığa ulaştığında vücudu soğutmaya başlamak için terleme ve kan damarlarımızı genişletme gibi otomatik otonom sistemleri etkinleştirebilir.
SERİNLEMENİN İLK YOLU TERLEMEK… ‘İKİ UCU KESKİN BIÇAK’
İnsan vücudunun serinlemesinin birincil yolu, ter bezlerimiz aracılığıyla terlemektir. Ter buharlaştıkça cildimizi soğutur. Rebecca Stearns, bu buharlaşmalı soğutmanın egzersiz sırasında soğutma kapasitemizin yaklaşık yüzde 80'ini oluşturduğunu söyledi.
Laitano ise terlemenin "iki ucu keskin bir bıçak” olduğundan bahsetti, "Bu çok önemli çünkü ısıyı düzenlemenize yardımcı olacak ama aynı zamanda dehidrasyona da yol açacak” dedi.
Sıcak ve nemli günler sıcak çarpması için özellikle tehlikelidir çünkü ısıyı düzenleme konusundaki doğal yeteneklerimize meydan okurlar. Sıcak hava, cildimizin sıcaklığını düşürmek yerine yükseltir. Aynı zamanda nem ne kadar yüksek olursa terimizin buharlaşması ve soğuması da o kadar zorlaşır.
SICAK ÇARPMASI İKİYE AYRILIR
İki tür sıcak çarpması vardır: Klasik sıcak çarpması ve eforlu sıcak çarpması.
Klasik sıcak çarpması, sıcak hava dalgaları sırasında olduğu gibi dış ortamdan gelen pasif ısınmadan kaynaklanır. Genellikle vücut ısısını daha az düzenleyebilen çocukları ve yaşlıları etkiler.
Zira küçük çocuklarda ter bezleri tam olarak gelişmemiş olabilir; yaşla ilerledikçe de hem susuzluğu hissetme hem de etkili bir şekilde termoregülasyon (vücut sıcaklığını belirli sınırlar içinde tutma) yeteneğimizi kaybetmeye başlarız.
Eforlu sıcak çarpması ise sıcak havalarda yorucu aktivitelerle kendimizi fiziksel olarak zorladığımızda ortaya çıkar. Fiziksel aktivite, enerji tüketirken iskelet kaslarımızı ısıtır. Kas ne kadar yoğun kasılırsa o kadar fazla ısı üretilir ki bu da ortam ısısına ek olarak vücudumuzu içeriden ısıtır.
Eforlu sıcak çarpması, fiziksel aktivite yapan herkesi etkileyebilir ancak genç yetişkinleri, özellikle sporcuları ve askeri personeli etkileme olasılığı daha yüksektir.
SPORCULAR İÇİN ÜÇÜNCÜ ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENİ
Stearns, "Günlük hayatta, rekabetçi senaryoların dışında pek bir şey görmüyoruz çünkü insanlar akıllıdır ve kendilerini iyi hissetmezlerse, sıcak çarpması noktasına gelmeden önce dururlar” dedi.
Ancak sporcular gibi bazı gruplar, termoregülatör sınırlarını zorlayacak kadar motive olabiliyor. Eforlu sıcak çarpması, yalnızca kalp sorunları, baş veya boyun travmasına sebep olmuyor. Bu aynı zamanda sporcular için fiziksel aktivite sırasında üçüncü sırada gelen ölüm nedeni olarak karşımıza çıkıyor.
Eforlu sıcak çarpması kaynaklı ölümlerin oranının yaklaşık yüzde 27'ye ulaşabileceği tahmin edilirken, klasik sıcak çarpmasındaki ölüm oranının ise halihazırda savunmasız olan kişilerde baskın olması nedeniyle çok daha yüksek olabileceği düşünülüyor.
SICAK ÇARPMASI BEYNE NASIL ZARAR VEREBİLİR?
İlk veriler, sıcak çarpmasından sağ kurtulan hastaların yüzde 10 ila 28'inin, özellikle hareketlerimizi koordine etmek için önemli bir beyin bölgesi olan beyinciğin işlev bozukluğunu içeren uzun vadeli bilişsel veya nörolojik hasara maruz kalabileceğini gösteriyor.
Güneş çarpmasından aylar veya yıllar sonra yapılan beyin görüntülemeleri, beyincikteki hücrelere ve hipokampus, orta beyin ve talamus dahil diğer beyin bölgelerine de zarar verebileceğini ortaya çıkardı.
Stearns, "Bu kulağa gerçekten üzücü gelecek ama söylemeliyim ki; sıcak çarpması sebebiyle uzun süreli hasar alan birinin hayatta kalması çok nadirdir. Ne yazık ki bu vakaların çoğu hayatını kaybediyor” dedi.
TANI NASIL KONUR?
Doç. Dr. Quisi, “Tanısal yaklaşımda öncelikle şüphelenilen hastanın yaşamsal fonksiyonları sıkı takibe alınır. Ardından tam kan sayımı, pıhtılaşma parametreleri, kan gazı, serum elektrolitler ve kreatin kinaz düzeyi ve idrarda myoglobin varlığının araştırılması yapılarak beyin, böbrek ve kas dokusunun etkilenip etkilenmediği saptanır” dedi.
SICAK ÇARPMASI NASIL ÖNLENİR VE TEDAVİ EDİLİR?
Uzmanlar, ilk yapmanız gereken şeyin sıcağa alışmak ve susuz kalmamak için kendinize zaman tanımak olduğunu söylüyor. Stearns, “Sıcak bir ortamda yeni bir aktivite yapan herkes için ilk 10 ila 15 gün aşamalı uygulama çok önemlidir. Kademeli olarak yapılan aktivite ile vücudunuza uyum sağlaması için zaman tanımış oluyorsunuz” dedi ve şu bilgileri verdi:
“Açık havada tek başınıza egzersiz yapmayın, kendinizde ve başkalarında sıcak çarpması belirtilerini tanımayı öğrenin. Aşırı sıcak havalarda daha serin mekanlarda olmak korunmak için etkilidir. Klimalar ve elektrikli fanlar da yardımcı olur. Bunların olmadığı ortamlarda suyun serinletici etkisinden yardım alabilir, cildinizi ıslatarak serinleyebilirsiniz.
Kendinizi iyi hissetmiyorsanız, halsizseniz, kafanız karışmışsa veya tedirginseniz bunların hepsinin ‘tehlike işaretleri’ olduğunu bilin. Tökezleme, yere çökme veya hareketi koordine edememe de kendinizde ve çevrenizdeki kişilerde dikkat etmeniz gereken işaretlerdir.”
TEŞHİS KONMADAN ÖNCE BİLE SOĞUMAYA BAŞLANMALI
Uzmanlar, sıcak çarpmasından şüpheleniliyorsa, tam teşhis konmadan önce bile hemen soğumaya başlamanın önemle altını çiziyor. Laitano da bu görüşü destekleyerek şunları ekledi:
“Birini ne kadar hızlı soğuttuğunuz ile iyileşme şansının ne olduğu arasında büyük bir ilişki var. Hızlıca soğumak için boyun, kasık, kol ve bacaklara havluya sarılmış buz uygulayabilirsiniz. Kişinin tüm vücudunun buzlu suya batırıldığı ‘soğuk suya daldırma’ da sıcak çarpması için birinci basamak tedavidir. Daha iyi eğitim, halkın daha bilinçli olması ve hızlı tedavi ile sıcak çarpmasının ölümcül hale gelmesinin önüne geçilebilir.”
‘PARK HALİNDEKİ ARABALARDA ÇOCUKLARINIZI ASLA BIRAKMAYIN’
Tüm bunların yanı sıra Ala Quisi de sıcak çarpmasından korunmak için şu önerileri sıraladı:
-- Bol ve hafif giysiler giyin.
-- Güneş yanığına karşı koruyun. Şapka, güneş gözlüğü ve SPF'si en az 15 olan geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanın.
-- Bol miktarda sıvı tüketin.
-- Park halindeki arabalarda çocuklarınızı asla bırakmayın.
-- Günün en sıcak saatlerinde dışarıda bulunmaktan ve aşırı egzersiz yapmaktan kaçının. Sabahın erken saatleri veya akşamları gibi günün daha serin kısımları için egzersiz veya fiziksel çalışma planlamaya çalışın.
-- Yüksek risk altındaysanız dikkatli olun. İlaç kullanıyorsanız veya ısıyla ilgili sorun riskinizi artıran bir durumunuz varsa, sıcaktan kaçının ve aşırı ısınma belirtileri fark ederseniz hızlı hareket edin.