Güncelleme Tarihi:
İklim bilimciler, dünya genelinde geçen hafta 3 kez üst üste son 120 bin yılın sıcaklık rekorunun kırıldığını duyurdu. Ülkemizde de Aydın ve Manisa gölgede 42 dereceyi gördü. Meteorologlar, önümüzdeki hafta sıcaklıkların tekrar yükseleceğini, hatta bir önceki dalgadan bile daha sıcak olacağını belirtiyor.
Atmosferdeki karbondioksit seviyesinin yükselmesi ve El Nino'nun etkisiyle birçok ülkede sıcak dalgaları yaşanıyor. Sıcaklıkların artması Avrupa’da da peş peşe kırmızı alarm verilmesine yol açtı.
Peki ama yüksek sıcaklıklar daha ne kadar devam edecek? Önümüzdeki dönemde bizi neler bekliyor?
SICAKLIKLAR 1800'LERDEN BERİ REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) geçtiğimiz hafta için yaptığı değerlendirmede, 1850’den bu yana dünya genelinde bu kadar yüksek derecelerin kaydedilmediğini açıkladı. WMO'nun iklim hizmetleri direktörü Prof. Dr. Christopher Hewitt, The Guardian'a yaptığı açıklamada, “Bilinmeyen bir dönemdeyiz. El Nino daha da güçlendikçe daha fazla rekor bekleyebiliriz ve bu etkiler 2024’e kadar uzayacak. Bu, gezegen için endişe verici bir haber” dedi.
Bu görüş Leipzig Üniversitesi'nde atmosferik radyasyon alanında araştırmalar yapan öğretim üyesi Karsten Haustein tarafından da desteklendi. Haustein yaptığı açıklamada, “Temmuz ayının şimdiye kadarki en sıcak ay olma ihtimali var... 'Şimdiye kadarki' derken 120 bin yıl önceki Eemiyan döneminden bu yana demek istiyorum” ifadesini kullandı.
İklim bilimciler özellikle, son 10 yılda görülen sıcaklıkların 1800'lerden bu yana rekor seviyeye ulaştığına işaret eden gözlemler ışığında, dünyanın ortalama sıcaklığının, buzul çağının sona erdiği 120 bin yıl önceki dönemden beri bu kadar yüksek olmadığına dikkat çekiyor.
Gezegenimizde tüm hava sistemleri okyanuslar üzerinde doğar, buradan aldığı enerji ile dünya üzerindeki sirkülasyonlarını tamamlar. Dünya enerjisinin yaklaşık yüzde 90’ı okyanuslar tarafından absorbe edilir. Bu nedenle dünyamızın iki ana sigorta sisteminden biridir okyanuslar. Dünya iklimini şekillendiren iki önemli temel olaydan biri La Nina diğeri El Nino’dur. Pasifik Okyanusu'nda meydana gelen La Nina soğutma etkisi yapar. El Nino ise ısıtma etkisine sahiptir.
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat ÇukurçayırBUZUL ANALİZLERİNE DAYANAN BİR SENARYO
"Temmuz ayında gerçekten de 120 bin yılın en yüksek küresel sıcaklıklarını görecek olabilir miyiz?" diye sorduğumuz TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, "Öncelikle '120 bin yıllık sıcaklık rekoru' tanımına bakalım: WMO raporlarına göre ilk gözlem kayıtlarının tutulması 1850 yılından itibarendir. Bilim insanları ‘Bu tarihten önce dünyamız nasıldı?’ sorusuna yanıt vermek için buzullar üzerinde analizler yaparak ısınma ve soğuma ile ilgili veriler elde etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle 120 bin yılın en sıcak dönemi ifadesi dünyamızın buzullar ile kaplı olduğu alanlardan günümüze kadar kalan buzullar ve buzul analizlerine dayanan senaryo içinde yapılan bir tanımlamadır diye düşünüyorum" dedi.
2016 KAYITLARA GEÇEN EN SICAK YIL OLMUŞTU
Çukurçayır, temmuz ayının en sıcak ay olup olmadığı konusunda da şunları söyledi:
-- WMO’nun Küresel İklim Durumu raporlarına göre 2016 yılı, çok güçlü bir El Nino olayı ve sera gazlarından kaynaklanan insan kaynaklı ısınmanın 'çifte etkisi' nedeniyle kayıtlara geçen en sıcak yıl olmuştu.
-- El Nino’nun küresel sıcaklıklar üzerindeki etkisi genellikle gelişmesinden sonraki yıl ortaya çıkmaktadır ve bu nedenle 2023 yılında halen yaşamakta olduğumuz El Nino’nun sıcaklık etkileri muhtemelen en belirgin şekilde 2024 yılında ortaya çıkacaktır.
-- Türkiye, Mayıs ve Haziran aylarında mevsim normalleri altında sıcaklıklar yaşadı. Haziran 2023 ise dünyanın en sıcak haziran ayı olarak kayıtlara geçti.
-- Haziran'da Kuzey Yarımküre'de yaşanan sıcaklıklar Temmuz'da da devam etti. Temmuz'un ilk haftası yine en sıcak hafta olarak kayıtlara girdi.
2024'TE BU SENEDEN DAHA SICAK BİR TEMMUZ YAŞAYABİLİRİZ
Çukurçayır şöyle devam etti:
-- El Nino olayının hemen öncesinde, Mayıs ayında yayımlanan bir WMO raporu, önümüzdeki beş yıldan en az birinin ve beş yıllık dönemin tamamının yüzde 98 olasılıkla kayıtlardaki en sıcak yıl olacağını, olağanüstü güçlü bir El Nino’nun yaşandığı 2016 yılındaki sıcaklık rekorunu geçeceğini öngörüyor.
-- WMO'nun açıklamalarına bakarsak Temmuz 2023 gezegenimizin en sıcak temmuz ayı olmaya aday. Bu yıl en sıcak temmuz olursa El Nino'nun etkilerinin bir yıl sürmesini göz önüne aldığımızda önümüzdeki yıl yani 2024'te daha da sıcak bir temmuz yaşamamız sürpriz olmayacaktır.
‘YENİ BİR KÜRESEL SICAKLIK REKORU KAPIDA’
Rekor kıran sıcak hava dalgalarının tetikleyicisi olarak gösterilen ve Pasifik'te giderek büyüyen El Nino, dünya genelinde varlığını daha fazla hissettirebilir. Met Office iklim değişkenliği modelleme müdürü Jeff Knight, "Tipik bir El Nino, ortalama küresel sıcaklığa geçici olarak yaklaşık 0,2 derece ekler. Bu artış, Sanayi Devrimi'nden bu yana iklim değişikliği nedeniyle gördüğümüz 1,2 derecenin yanında çok az kalıyor ancak insan kaynaklı ısınma da eklendiğinde, önümüzdeki yıla kadar yeni bir küresel sıcaklık rekoru kırılması muhtemeldir" dedi.
Pek çok bilim insanı bu yıl ya da önümüzdeki yıl dünya sıcaklıklarının IPCC tarafından küresel ısınmada üst sınır olarak belirlenen 1,5 derece eşiğini geçeceğini ve bunun da dünya hava modellerinde geri dönüşü olmayan değişikliklere yol açacağını belirtiyor.
Öyle ki, bilim insanları çok yakında meydana gelecek yeni bir rekor sıcak hava dalgasının sonuçlarının derin ve tehlikeli olacağına emin. Geçtiğimiz yaz Avrupa'yı etkisi altına alan aşırı sıcaklar nedeniyle 61 binden fazla insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Bu rekorun bu yıl ya da en geç gelecek yıl kırılma olasılığı da oldukça yüksek. Durum bu şekilde giderse, 2023 yılında yaşanacak vefat sayısı geçtiğimiz yıldan daha fazla olacak. Özellikle Akdeniz havzasının yaşanan sıcaklık artışlarından yoğun şekilde etkileneceği düşünülüyor.
‘SERA GAZI BİRİKTİRMEYİ DURDURANA KADAR AŞIRI SICAKLIKLARI GÖRECEĞİZ’
Bu kötü gidişata ilişkin konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, iklim değişikliğinin kontrolden çıktığını ve dünyanın fosil yakıt emisyonlarını sınırlandırmak için gereken kilit önlemleri geciktirmeye devam etmesi halinde bir felakete sürükleneceğini söyledi.
Pek çok bilim insanı gidişatın bu yönde olduğunu başından beri dile getiriyor ve fosil yakıtların kullanılmasının şu anda yaşadığımız sıcak hava dalgalarını tetikleyeceğini 30 yılı aşkın bir süredir dile getiriyor.
Met Office ve Exeter Üniversitesi'nden iklim bilimci Profesör Richard Betts, "Yüksek küresel sıcaklıklara hiç şaşırmamalıyız. Tüm bu yaşananları uzun zamandır biliyorduk. Atmosferde daha fazla sera gazı biriktirmeyi durdurana kadar daha da aşırı sıcaklıklar göreceğiz" diyerek önümüzdeki sürece ilişkin uyarıda bulundu.
BU KADAR SICAKLIK DÜNYAYA NE YAPIYOR? AKILINIZA GELEBİLECEK HER ŞEY TEHLİKE ALTINDA!
Peki tüm bunlar ne anlama geliyor? Bu kadar yüksek sıcaklıklar dünyada nelere sebep oluyor?
"Sıcaklık artışlarının A’dan Z’ye her alanda olumsuz etkileri var. Meteorolojik açıdan baktığımız zaman kutuplar ve buzullar ile kaplı alanlar sıcaklık artışından olumsuz etkilenerek gezegenimizin deniz suyu seviyelerini artırır ve hava sistemlerinin olağan yapısını bozar" diyen Fırat Çukurçayır, sıcaklıkların her geçen gün hızla artmasının dünyaya etkilerini sıraladı:
-- Hava sistemleri olağan sirkülasyonu içinde kutuplar üzerinde soğuk hava beslemesi yapar. Kutupların ve karaların buzullar ile kaplı alanları eridikçe bu besleme azalır (hatta bu gidişle yok olacak gibi duruyor) ve atmosferin termodinamik yapısı içinde meydana gelen yağış sistemleri bozulur.
-- Sıcaklık artışlarının karalar üzerindeki ilk tehdit alanı ormanlar ve su alanlarıdır. Buharlaşmayı artırarak su kaynaklarını olumsuz etkilerken ormanları da yüzey bitki örtüsünü kurutarak yangın riskine karşı daha korunmasız hale getirir.
-- Deniz yüzey sıcaklıklarını artırarak hem ekolojik yapıyı bozar hem de hidrolojik döngü hızını artırarak ekstrem hava olaylarının süresini ve şiddetini etkiler.
-- Soğutma ihtiyacını artırarak enerji tüketimini artırır, çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olan insanlar için hayati risk oluşturur. Salgın hastalıklar için zemin hazırlar.
-- Sıcaklık ve nem bir araya gelince hissedilen sıcaklık artar. İnsan vücudunun sıcaklığa karşı tek refleksi terlemedir. Ama havada yüksek sıcaklıkla birlikte nem olduğu zaman vücudumuzun terleme sistemi bloke olur. Hatta sıcaklığın nispeten düşük ama nemin yüksek olduğu bir durumda terleme sisteminin bloke olmasından dolayı insanların yaşamlarını kaybetmesi söz konusudur.
-- Avusturalya Meteoroloji Teşkilatı'nın bir yayınında Avusturalya’da belli bir sıcaklık değerine gelince kriminal olayların artması nedeniyle emniyet teşkilatında tüm izinlerin kaldırıldığı belirtilmektedir.
Buna benzer tarımdan ulaşıma, sağlıktan adalete, toplumun hemen her kesimi, sıcaklık artışlarından olumsuz etkilenmektedir.
Dünyamız son üç yıldır La Nina etkisindeydi ama buna rağmen son sekiz yıl dünyanın en sıcak sekiz yılı oldu. Bunun anlamı şu: La Nina'ya rağmen dünyamız ısınmaya devam etti. Şimdi mart ayında El Nino etkisine girdik. El Nino’nun zaten ısıtma etkisi olduğundan normal ısınma artışına pozitif katkı yaparak daha da ısınacağız demektir. Zaten WMO mart ayında yaptığı açıklama ile bu yıl El Nino’nun da etkisi ile birçok yerleşim biriminde sıcaklık rekorlarına hazır olmamız gerektiğini duyurmuştu. -
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır'TÜRKİYE'DE SICAKLIK REKORLARI KIRILMASI SÜRPRİZ OLMAYACAK'
Peki ya ülkemiz? Türkiye için de “Bundan sonra yaşayacağımız her gün en sıcak gün olacak” yorumları yapılıyor. Çukurçayır'a önümüzdeki dönemde bizleri nelerin beklediğini sorduk.
"Geçtiğimiz yıl hatırlarsanız Kuzey Afrika üzerinden gelen bir sıcak hava nedeniyle İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya ve Portekiz’de yüzlerce kişi yaşamını kaybetmişti. İngiltere’de 40 derece sıcaklıklar kaydedilmiş ve bunun ülke için rekor olduğu açıklanmıştı. Aslında 40 derece sıcaklık bir Afrika ülkesi için, Ortadoğu ülkesi için hatta ülkemiz için bile yüksek sayılamayacak sıcaklıklar. Ama o ülkelerde yaşayan insanların anatomik yapıları bu sıcaklığa alışık olmadığı için fazla sayıda insan bu sıcaklıklara dayanamadı" diyen Çukurçayır şöyle devam etti:
"Hem WMO hem de Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün yaptığı mevsimsel tahminlerde ülkemizde temmuz, ağustos, eylül aylarında mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar yaşanacağını tahmin ediyor. Bu nedenle ülkemizin birçok noktasında sıcaklık rekorlarının kırılması sürpriz olmayacaktır. Ülkemize gelen sıcak hava sistemlerinin rotasına bakıldığı zaman (Afrika ve Basra üzerinden gelmesi nedeniyle) Ege bölgemiz özelikle İç Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz sıcaklık rekorlarının kırılması için daha uygun yapıya sahiptir."
Bundan sonra sıcak hava dalgalarına ve sıcaklıklara bağlı ölümlerin tüm dünyada artması aslında sürpriz olmaz. Çünkü hem Birleşmiş Milletler'in hem de Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın uyarılarına ve iklim değişikliğine rağmen hiçbir aksiyon alınmıyor. Halen ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde başta yangınlar ve başka nedenlerle orman alanları yok ediliyor. Akarsular sanayi ve tarımsal atıklarla kullanılamaz derecede kirletiliyor. WMO yaptığı bir açıklamada geçtiğimiz yıl dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin en az bir ay boyunca temiz su kaynaklarına erişemediğini, önümüzdeki yıllarda bu sayının daha da artacağını bildirdi. Dolayısıyla insanlar tarafından hızla tahrip edilen kara ve deniz ekosistemlerinin artık gezegenimizi taşımakta zorlandığını biliyoruz. Bu değerlendirme ile daha fazla sıcaklık ve daha fazla yaşam kaybı şaşırtıcı olmayacaktır.
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır