Güncelleme Tarihi:
ONU DAHA 18 YAŞINDA TÜM DÜNYA TANIDI
Bir Konuşabilse ve İnci Küpeli Kız gibi iki şahane filmde ilk kez karşımıza çıktığında daha 18-19 yaşlarındaydı Scarlett Johansson. Hâlâ kendinden söz ettiren bu iki filmin üzerinden 20 yıl geçti. Scarlett Johansson da artık Hollywood’un en saygın ve en çok kazanan oyuncularından bir oldu. Gencecikken şöhretlendiğinde ise onun kadar güzel kadın oyuncuların başına gelen şeyi yaşamıştı: Güzelliği yeteneğinin, oyunculuğunun önüne geçti. Herkesin aklına ‘seksi sarışın’ olarak kazındı. Hollywood’un en sevdiği tanımlamaların hepsine uyuyordu: Dolgun hatları, sıcacık bir gülümsemesi ve dolgun dudaklarıyla bir anda herkesin hayallerini süsleyen ‘o kız’ olacaktı.
Şimdi 38 yaşında, iki çocuk annesi olgun bir kadına dönüşen Scarlett, 17 yaşındayken başrol oynadığı ve 18 yaşında onu dünya yıldızı yapan filmini çekerken yaşadığı zorlukları unutamıyor. O tarihten beri Maç Sayısı, Barselona Barselona, Prestij, Lucy, Evlilik Hikâyesi ve sayısız Marvel filminde yer alan yıldız oyuncu bir aktris olarak kendini çok geliştirdi. Şansını Broadway’de de deneyip tiyatro sahnesine çıktı ve Oscar adaylığına uzandı. Son olarak Marvel Sinema Evreni’ne dahil olan Black Widow (Kara Dul) filmiyle izlediğimiz oyuncu bu filmin sinemada hiç gösterilmeyip direkt olarak dijital platformda vizyona sokulmasından dolayı Disney’le davalık oldu. Bu davadan beri de onu herhangi bir yapımda izlemedik.
Sonra Johansson’ın "Just Cause" adındaki bir diziyle televizyon dünyasına adım attığını öğrendik. Burada bir gazeteciyi canlandıracak yıldızın projeyle özel bir bağı da var. Çünkü Scarlett Johansson, daha 10 yaşındayken bu dizinin uyarlandığı 1995 yılındaki sinema filminde efsane oyuncu Sean Connery'nin kızını canlandırmıştı. Kendilerine ‘ScarJo’ diyen yıldızın hayranları perdeden uzak kalan oyuncuyu bu projede görmek için gün sayıyor desek yeridir. Çünkü hiçbir sosyal medya hesabı olmayan ve “Hayatımı sergilemek için bir platforma ihtiyacım yok” diyerek ortalarda çok görünmekten kaçınan Scarlett’imiz ancak galalarda, film festivallerinde ve kırmızı halılarda görebiliyoruz…
Scarlett Johansson, 2017’de yaptığı benzer bir açıklamada kadınlara hem Hollywood’da hem de genel anlamda uygulanan çifte standarttan bahsetmiş, “Kadınlar cinsel ilişkiden keyif alması hakkında konuşması neredeyse yasak. Sağlıklı bir cinsel hayata sahip olmak kötü kadın olarak adlandırılmana yol açar. Bu da tüm ilişkilerini etkileyen bir şeye dönüşür” demişti.
Sinema endüstrisindeki diğer yıldızların gücüne erişmeye çalıştığı eski günleri ise böyle güllük gülistanlık olmamış Johansson’ın elbette. O günlerde kendini hep bir şekilde ‘erkek arzusunun nesnesi’ olarak bulduğu anlatıyor. ''Lost in Translation' ve Girl With the Pearl Earring filmlerinde oynadım ve o noktada 18 - 19 yaşlarındaydım. O günlerde kendi kadınlığımı keşfediyor ve kendi cinselliğimle ilgili şeyleri keşfediyordum. Aslında bir bakıma ‘bomba sarışın’ denen tarzda bir oyuncu olmam için eğitildiğimi ve yetiştirildiğimi anladım.” diyor başarılı aktris. Hep ‘öteki kadın’ı oynamaya başladığını fark etmiş Scarlett Johansson. Ve orada köşeye sıkıştığını ve bu etiketten kurtulamadığını anlamış. “Gençken kışkırtıcı roller oynamak için 'eğitildim'” diyen yıldız oyuncu bunun için o dönemki menajerlik ekibini sorumlu tutuyor. “Bir nevi saflıktı” benimki derken kariyerinin başlangıcında eski ekibinin onu 'bomba' rolleri üstlenmesi için 'eğittiğini' iddia ediyor.
“Benim gibi genç kızlar gerçekten nesneleştiriliyor ve bu bir gerçek, bu yüzden bence hangi şekilde anılırlarsa anılsınlar, hayatlarının nasıl ilerleyeceği konusunda bir yörüngeye oturtuluyorlar. Şimdiyse artık kadınlar kendi yollarını seçebiliyorlar.”
Johansson, samimiyetle yaptığı itirafta görünüşüne odaklanan rolleri seçmenin kısa bir ömre sahip olduğunu hemen fark ettiğini söyledi. “Parlaktı evet ama çok çabuk yanıp hemen tükenecek bir saman alevi gibiydi bu roller. Böyle devam edersem bunun ötesinde bir şansım olmayacağını anladım” dedi güzel yıldız. Zaten o noktadan sonraki rol seçimleri giderek değişecek, güzel yüzünün ötesinde yetenekleri olduğunu kanıtladığı yapımlarla birlikte başka bir kariyer yolu çizmeyi başaracaktı. Bu noktada Marvel evreninde canlandırdığı Kara Dul karakterinin başta nasıl abartılı bir cinsellik içererek yazıldığını fark ettiğini anlattı. Hemen filmin yönetmeni ve senaristiyle oturup bunu değiştirdiler.
“Aslında oturup böyle roller oynamaya devam edebilir, para kazanıp ünümü sürdürebilirdim” diyor güzel oyuncu. Ama oynadığı bir süper kahraman rolü bile olsa onu abartılı cinsellikten kurtarıp daha detaylı bir karaktere büründürmeyi başarmış. “Bir an öyle bir noktaya geldim ki bu seksi sarışınlık etiketi yüzünden Hollywood’daki kariyerim bitti sandım” bile diyor. Sonra daha ciddi roller, büyük oyuncularla dolu kalabalık projelerde yer almaya başlayarak bu durumdan yavaş yavaş sıyrılmış.
“İstediğim gibi roller bana teklif edilmiyordu” diyor Johansson. “Üstelik sektörde çok uzun zamandır yer aldığım için benim artık yaşlandığımı düşünmeye başlamışlardı. Çocuk denecek yaşta bu sektörde var oldum ve bir an herkes beni 40’ını geçmiş bir oyuncu sanmaya başladı ama daha 30’larımın ortasına yeni gelmiştim.”
2008-2011 yılları arasında Ryan Reynolds’la, 2014-2017 yılları arasında da Romain Dauriac’la bir evlilik yapan Scarlett Johansson, 2020’de Colin Jost’la evlendi ve iki de çocuğu oldu.