Sevgililerime de açıkça söylüyordum: Senin çocuÄŸunu doÄŸurmayacağım!

HEM İŞİNDE HEM HAYATINDA MUTLULUĞU YAKALADI
Elbette sinemaya başlar başlamaz parlak bir şöhrete kavuşmadı. Çalışması ve kendini kanıtlaması gerekti. Ama o bunu da başardı. Bugün sinemanın, sadece en güzel değil yetenekli ve çalışkan oyuncularından biri olarak da biliniyor. Özel hayatı ise hayranları için büyük bir merak konusu. Son zamanlarda herhangi özel biriyle beraberlik yaşamıyor. Bütün enerjisini iki çocuğuna vermiş durumda.

'HEM ANNELÄ°K HEM OYUNCULUK YAPAMAZSIN DERLERSE?'
Evet... Charlize Theron'dan söz ediyoruz. Baba evinde yaşadığı bir trajediyi geride bırakıp yeni bir ülkeye, ABD'ye giden ve orada kendine hem yeni bir kariyer hem de yeni bir hayat kuran 47 yaşındaki oyuncu, son dönemde bir yandan çalışırken bir yandan da iki çocuğuyla olabildiğince vakit geçiriyor. Geçtiğimiz günlerde Hollywood ReporterR'a verdiği bir röportajda eğer gerekirse çocukları için kariyerini feda edebileceğini söyledi Theron. Bir soru üzerine bu hayatta kendisi için bir şeyler yapabilmenin kendisi için önemli olduğunu söyledi Theron. Çocuk yaşında başına gelen aile trajedisinin kendisine öğrettiği bir şey olduğunun altını çizdi. bu hayatta herhangi bir şeye sonsuza kadar sahip olamazsınız. Yaşı 50'ye yaklaştıkça bazı şeylerin ayırdına daha iyi vardığını belirten güzel oyuncu, çocuklarının da aile hayatı ile işini dengelemesi konusunda kendisine yardımcı olduğunu belirtti. Hem anne olmayı hem de oyuncu ve yapımcı olmayı sevdiğini anlatan Theron, günün birinde birisi gelip kendisine oyunculuk ile annelik arasında bir tercih yapması gerektiğini söylerse üzülebileceğini saklamadı.

ANNELİK SERÜVENİ 2012'DE BAŞLADI: ÜLKESİNDE GÖRDÜKLERİNDEN ETKİLENDİ
Aslında Theron'un hayranları bu durumu çok iyi bilir. Güzel oyuncu her iki çocuğunu da kendisi dünyaya getirmedi. Yani onları evlat edindi. Oscar ödüllü Theron'un annelik serüveni 2012 yılında Jackson'ı evlat edinmesiyle başladı. Sonra 2015 yılına gelindiğinde bu kez de August'u evlat edindi. Aslına bakılırsa Theron, her iki çocuğunu da evlat edindiğinde doğurganlık çağını geride bırakmamıştı. Çocuk doğurmak yerine evlat edinmek onun için tamamen bilinçli bir tercih. Bu konuda doğup belli bir yaşa kadar yaşadığı Güney Afrika'da tanık olduklarının büyük etkisi var. Ana vatanında geçirdiği yılları içinde toplumda birçok yardıma muhtaç yetim çocuğun zorlu yaşamlarına tanıklık etti. Sonra da kendi hayatıyla ilgili çocuk dünyaya getirmek yerine evlat edinme fikri yerleşti kafasına.

PARNTERLERİME DOĞURMAK İSTEMEDİĞİM KONUSUNDA HEP DÜRÜST DAVRANDIM
Birçok kadının aksine Charlize Theron, hiçbir zaman kendisi bir çocuk dünyaya getirmeyi istememiş. Bunu da bir röportajında bu konuda şunları söylemişti Theron: "Bir ilişki içinde olduğun zamanlarda da partnerlerime karşı hep dürüst oldum. Onlara evlat edinme hakkındaki görüşlerimi ve benim ailemin nasıl olacağını anlattım." Theron'un söylediğine göre birçok kadın için ikinci ya da üçünü tercih hatta son çare olan evlat edinme onun her zaman ilk hedefi oldu. "Evlat edinme benim için ikinci seçenek değildi. Her zaman ilk seçimimdi" diyerek bu konudaki görüşlerini de ifade ediyor Theron.

ÖZELLİKLE AFRİKA KÖKENLİ ÇOCUKLARI TERCİH ETTİ
Charlize Theron'un evlat edindiği çocukların ikisi de Afrika kökenli. Bu da onun ilk tercihi. Yani kendisi gibi sarışın ve mavi gözlü çocuklar yerine kendisine fiziksel olarak hiç benzemeyen çocuklarıyla ailesini oluşturdu. Bu konuda da etkili olan ayrıntı yine Güney Afrika'da geçirdiği çocukluğu ve ilk gençliği. Irkçılığın yoğun olarak yaşandığı ülkede tanık olduklarından sonra bu durumun insan haklarına ne kadar aykırı olduğunu farkına varmış. Sonra da zamanı geldiğinde yani kendini hazır hissettiğinde iki tane Afrika kökenli çocuğu evlat edindi.

BENÄ° NESNE OLARAK GÖRDÜLER: Charlize Theron, geçtiÄŸimiz ay da Hollywood'daki kariyerinin ilk döneminde karşılaÅŸtığı davranışları eleÅŸtiren bir demeciyle gündeme gelmiÅŸti. Harper's Bazaar dergisine bir röportaj veren oyuncu, kariyerinin başında yaÅŸadığı zorlukları anlattı. Ä°ki çocuk annesi 47 yaşındaki Theron, o dönemde yönetmenlerin kendisini sadece bir nesne olarak gördüklerini, ne giyeceÄŸine bile karıştıklarını söyledi. Theron, kariyerinin ilk yıllarında birlikte çalıştığı yönetmenlerin, kadınlığını, cinselliÄŸini öne çıkarıp arzulanabilir bir ÅŸekilde görünmesini istediklerini belirtti. Sonra da bu durumu "küçültücü" kelimesiyle ifade etti.

NE GİYECEĞİMİ BİLE ONLAR SÖYLEDİ
Charlize Theron "Başlangıçta bu konuda hiçbir konuşma olmazdı. Bana 'işte giyeceğin şey bu' derlerdi. Oscar ödüllü oyuncu, röportajda özellikle de adını vermediği bir yönetmenden söz etti. Onun bir proje sırasında durmadan kendisine prova yaptırdığını anlattı. Sonra da sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu durumun benim cinselliğimle ilgili olduğu çok açıktı." Theron, kariyerine başladığı dönemde bu durumun bir kural olduğunu da ekledi.

YÖNETMENÄ°N KÄ°M OLDUÄžUNU SÖYLEMEDÄ°: Charlize Theron, sözünü ettiÄŸi bu yönetmenin kim olduÄŸunu net olarak açıklamadı. Ancak onun kariyerinin ilk döneminde rol aldığı Children of the Corn III: Urban Harvest', '2 Days in the Valley', 'That Thing You Do!' and 'Trial and Error' adlı filmleri hatırlayanlar bu yapımlardan birinde çalıştığı yönetmen olabileceÄŸini düÅŸündü.

BANKADAKİ SON PARASINI ÇEKERKEN KEŞFEDİLDİ
Charlize Theron'un bugünkü şöhretine ulaşmasının da kelimenin tam anlamıyla 'Film gibi' bir öyküsü var. Güney Afrikalı Charlize Theron, 6 yaşında bale dersleri almaya başladı. Fakat bu alandaki serüveni dizini incitince sona erdi. Sonra 16 yaşına geldiğinde ise modellik yapıyordu. Şansını sinemada denemek için Los Angeles'a giden Charlize Theron'a annesi bir miktar para ve tek gidişlik bilet verdi. Haftalar geçmesine rağmen bir sonuç alamayan Theron, hesabında kalan son parayı çekmek için bankaya gitti. Çeki kabul etmeyen veznedarla kavga ederken menajer John Crosby'nin dikkatini çekti. Crosby; Theron'a oyuncu olup olmadığını sordu. Theron ise "Değilim ama olmak istiyorum" yanıtını verince oyunculuk kapılarını araladı.

OSCAR ÖDÜLÜNE UZANDI
Theron, 1996 tarihli 2 Days in the Valley adlı filmde kamera karşısına geçti. O yapımdaki iç çamaşırlı sahneleri de hafızalara kazındı. Bugün Hollywood'un en başarılı oyuncularından biri olan Charlize Theron, kariyerindeki en önemli çıkışını Keanu Reeves ve Al Pacino ile birlikte oynadığı 1997 tarihli The Devil's Advocate (Şeytanın Avukatı) filmiyle yaptı. Ardından peş peşe iyi izlenen filmlerde rol alan Theron 2004'te de kadın seri katiy Aileen Wuornos'u canlandırdığı The Monster (Cani) filmiyle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar ödülü kazandı.
Â

NİŞANLISIYLA YOLLARINI AYIRDI: Özel hayatını fazla göz önünde yaşamayan Theron, uzun süre Stuar Townsend ile nişanlı kaldı. 2001 yılında İrlandalı aktör Stuart Townsend birlikteliğe başlayan Theron, 2011 yılında ilişkisini bitirdi. Oyuncunun eski nişanlısının adı bir dönem dolandırıcılık olayına karışmıştı.

HAYRANLARI EVLENMELERİNİ İSTİYORDU: Theron'un Sean Penn ile yaşadığı ilişki de çok konuşuldu. Herkes onlardan evlilik haberi beklerken onlar yollarını ayırdılar. 

BÜYÜK BÄ°R AÄ°LE TRAJEDÄ°SÄ°NE TANIK OLDU: Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Benoni ÅŸehrinde doÄŸan Theron'un annesi Gerda Alman, babası Charles Theron ise Fransız asıllıydı.Annesi ve babası bir yol yapım ÅŸirketi iÅŸletiyordu. Theron 15 yaşında iken annesi bir tartışma sırasında babasını vurdu ve Theron'un babası hayatını kaybetti. Annesi kendini savunduÄŸu gerekçesiyle ceza almadı.Aslında çok iyi bilinen bu olayı bir daha hatırlamak istersek... Charlize Theron'un annesi Gerda, 1991 yılının o kabus gibi gecesinde kocası Charlie'yi vurmak zorunda kalmıştı. Gerda, kocası Charles, hem ohu hem de kızı Charlize'i kurÅŸunlayıp öldürmekle tehdit ettiÄŸi için kendilerini savunmak amacıyla silahını ateÅŸledi. Theron, kariyerinin yanı sıra bu aile trajedisiyle de gündeme geliyor zaman zaman. Hatta bu konuda açıklama yapmaktan da çekinmiyor. Theron, üç yıl önce bir röportajda bu konu hakkında açık açık konuÅŸmuÅŸtu.Theron o röportajda Annemin kendini savunmak için babamı vurduÄŸu o gece hakkında konuÅŸmaktan hiç utanmıyorum. Benzer durumdaki insanların, yalnız olmadıklarını hissetmelerini istiyorum" diye konuÅŸtu. Hatta bu konuda konuÅŸmaktan kaçınmadığını çünkü bu yaÅŸanmışlığın benzer tecrübelere sahip baÅŸka insanlara yardımcı olmasını istediÄŸini de söylemiÅŸti.

ÇOCUKLARI FARKLI ÜLKELERDEN
Charlize Theron'un öyküsü böyle... Ama o gösteri dünyasında evlatlık çocuğu olan tek ünlü değil. Gelin diğerlerini de bir hatırlayalım. Anlatmaya Angelina Joli eile başlayalım. Brad Pitt ile birlikteliğinden üç tane biyolojik çocuk dünyaya getiren Jolie'nin üç tane de evlatlık çocuğu var. Maddox Kamboçyalı, Zahara Etiyopyalı, Pax Thien ise Vietnamlı.

Â

BİYOLOJİK ÇOCUKLARI OLMAYINCA
Hugh Jackman ve eşi Deborra Lee Furness, aslında kendi çocukları olmasını çok istiyorlardı. Ama bu biyolojik olarak gerçekleşmeyince iki çocuğu evlat edindiler.

BİYOLOJİK ÇOCUĞU DA VAR
"Ben her zaman evlat edinmek istediğimi biliyordum" diyen Katherine Heigl, kocası Josh Kelley ile birlikte iki tane kız çocuğu evlat edindi. Çiftin bir tane de biyolojik oğlu bulunuyor.

ASLINDA ARKADAÅžININ KIZI
Nicole Richie'nin, ünlü şarkıcı Lionel Richie'nin evlatlık kızı olduğunu artık bilmeyen kalmadı. Aslında Nicole, Lionel Richie'nin çok sevdiği ve arkadaşı olan bir çiftin kızıydı. Fakat çift, bazı finansal ve kişisel sorunlar yaşayınca onların kızını evlat edindi.

BÜYÜK AŞKIYLA TANIŞMADAN ÖNCE EVLAT EDİNDİ
Calista Flockhart, uzun süredir birlikte olduğu Harrison Ford ile tanışmadan kısa süre önce oğlu Liam'ı evlat edinmişti.

ÜÇ OĞLUNU DA EVLAT EDİNDİ
Evlat edinen ünlülerden biri de Sharon Stone. O üç oğluna bu yöntemle kavuştu.

Ä°KÄ° TANE EVLATLIÄžI VAR
Jamie Lee Curtis ve kocası Christopher Guest, dokuz yıl arayla iki çocuğu evlat edinip ailelerini genişletti.

BİRİ EVLATLIK DÖRT ÇOCUK
Cate Blanchett ve Andrew Upton bir erkek çocuk evlat edindi. Çiftin üç tane biyolojik kızı bulunuyor.

BÄ°R BÄ°YOLOJÄ°K OÄžLU, BÄ°R EVLATLIK KIZI VAR
Meg Ryan'ın bir biyolojik oğlu vardı. Fakat sonra da kızı Daisy'yi Çin'den evlat edindi.