Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2023 17:19
İngilitere kraliyetinin gelmiş geçmiş en sevilen iki kadını... Prenses Diana, gönüllere taht kurmuş, ileride İngiltere'nin kraliçesi olacakken trajik bir şekilde hayatını kaybederek yaşamında olduğu gibi öldükten sonra da bir efsane olarak akıllara kazındı. Onu hiç tanıyamamış gelini, Kate Middleton ise hep onunla kıyaslandı, Diana'nın ayak izlerinden gitti ancak gölgesinde kalmayı reddetti!
Kraliçe Elizabeth'in ölümünün ardından İngiliz kraliyetinde öyle çok şey değişti ki... Aile küçüldü, unvanlar bazı isimlerden alındı, bazılarına çok önemli yeni unvanlar bahşedildi. Ve elbette onun ardından tahta çıkan oğlu Charles'tan sonra kral olmak için sırada bekleyen büyük oğlu Prens William ve eşi Kate Middleton'ın konumları daha da kritik hale gelmiş oldu.
Charles'tan sonra tahtın ilk sıradaki varisi olan William ile Kate, Elizabeth'in ölümünden sonra anında Cornwall Dükü ve Düşesi unvanını aldı. Sonrasındaysa taht veliahtlarının taşıdığı Galler Prensi ve Galler Prensesi unvanlarını kazandılar. Bundan böyle William ve Kate, kraliyeti temsil etmede en az Charles ve Camilla kadar etkili bir role bürünmüş oldular.
Aileye gelin geldiğinden beri William ve Harry'nin annesi, İngiltere'nin en sevdiği prensesi, hüzünlü bakan gözleriyle herkesin içini burkan Lady Diana'yla karşılaştırılan Kate Midlleton, o günlerden bu günlere çok yol kat etti. Güzelliği, zarafeti, tarzı ve görev aşkıyla herkesin gıpta ettiği Galler Prensesi Kate Middleton, bu unvanı Diana'nın ardından alan ilk kişi oldu.
O da bu durumun ağırlığının farkındaydı zaten ve Galler Prensesi Kate olduktan sonra kayınvalidesine duyduğu saygı ve sevgiden bahsetmiş ancak "Ben kendi yolumu çizmek istiyorum" demeyi de bilmişti. Son olarak geçen hafta Charles'ın Kral III. Charles olarak taç giydiği törende öyle bir boy gösterdi ki, kralı, kraliçeyi, töreni derken herkesi ve her şeyi geride bıraktı.
Kate Middleton, daha önce birçok kez yaptığı gibi taç giyme töreninde de Prenses Diana'ya ait bir mücevheri üzerinde taşımış, ona saygı duruşunda bulunmuştu. Bu konuda pek konuşmayı sevmeyen, nadir olarak sorulduğunda da onu ne kadar tanımak istediğini ve onun torunlarını büyütürken Diana'ya nasıl özlem duyduğunu anlatan Kate, törenin ardından yapılan tüm yorumlarda "Diana'nın ruhunu taşıyor" diye manşetlere taşındı.
2012'de, Westminster Abbey'de, William'la olan evliliğini kutsayacak rahiplere doğru Catherine Middleton olarak yürüyen bu genç kadını kraliyet ailesi öyle bir bağrına bastı ki, o artık sadece geleceğin kraliçesi gözüyle bakılan biri değil, kraliyetin ta kendisi haline geldi. Bunu başarırken de en büyük silahı kendisi kalabilmek için verdiği çaba oldu.
Herkesin gözünde o artık çoktan kraliçe...Kate’in, evlendiklerinden beri William’a ve kraliyet görevlerine gösterdiği bağlılık tartışılmaz. Ancak o yine de çok şeyi değiştirdi. Artık Galler Prensesi olarak çok daha kendine güvenen bir havası olduğu açık. Ve belki de onu halkın gözünde ve kraliyet severler arasında bu kadar yükselten en önemli faktör kocasıyla olan ilişkisi.
Kraliyet uzmanlarına göre Kate Middleton’un, düğün günü ağzından çıkan tek bir cümle aslında kraliyeti değiştiren, dönüştüren ve Diana’dan sonra kaybolan itibarını yerine getiren şey oldu. Kate, tüm dünyanın izlediği o anda henüz kocası olmuş genç Prens William’a döndü ve anahtar cümleyi söyledi: Mutlu musun hayatım?
İşte her şeyiyle ona çok benzese ve onunla kıyaslanıp gölgesine girecek gibi olsa da Kate Middleton’ın Diana’dan ayrışmasına sebep olan buydu. Diana, dünyanın sevgilisi olsa da ne mutsuz evliliğinin içinde kendi yüzü güldü ne de Charles’ın yüzünü güldürebilecek durumda oldu. Gelini Kate ise kocasına olan aşkı ve sağlam evliliğiyle kimsenin olamayacağı kadar güçlendi.
Böylece de hem aile içindeki yerini sağlamlaştırarak kraliyetin (artık gizli olmayan) en büyük silahı haline geldi. Ve tarzını bire bir kopyaladığı, sürekli mücevherlerini kullandığı, anısına saygı duyduğu gelmiş geçmiş en güçlü kraliyet figürü sevgili kayınvalidesinin gölgesinden çıkarak, kendini birey olarak sapasağlam bir noktaya taşıdı.
Kate, Diana'nın ayak izlerini takip ediyor ancak onun gölgesinden çoktan çıktıKraliyet kaynakları Kate Middleton'ın Kraliçe Elizabeth'i yıllardır çok iyi şekilde izleyip, öğrenmesi gereken her şeyi ondan kusursuz şekilde aldığını, kraliyet görevlerinde kusursuz davranıp, üstelik alışılmadık şekilde konuşkan davrandığı halde kendi etrafında bir gizem halkası yaratmayı da başardığının altını çiziyor. En iyi öğretmenden alınabilecek en iyi ders!
Üstelik bir zamanlar kocası William'ın üzerinden ilgiyi kendi üzerine çekmek istemeyen Kate, bunu da aştı. Diana'nın, Charles'la evliyken onunla birlikte verdiği pozlarda çekinik duruşu, tek başınayken ya da boşandıktan sonra değişmişti. Şimdi Kate de gerek William'ın yanında gerekse tek başına yürüttüğü kraliyet görevlerinde her zamankinden kendine güvenli ve adeta ışıldıyor.
Gazeteciler, yazarlar, kraliyet uzmanları çocuklarıyla olan iletişimi, halka ilişkileri ekibini yönetişi, sosyal medyayı kendi menfaati için kullanışına bakarak
Kate Middleton için "Eğer siyasetçi olsaydı başladığı her kampanyayı en büyük desteği alarak bitirirdi" yorumlarını yapıyor. Çünkü Galler Prensesi Kate, halkın kendine gösterdiği sevgiyi iyi biliyor. Ancak kritik bir şeyin daha da farkında.
Kraliyetin yaşamaya devam etmesi için gereken şey iyi giyinmek, güzel olmak veya sempatik görünmek artık yetmeyecek. William ve Kate, kraliyetin geleceği olacaklarsa ortada bir kraliyet kalması gerekecek. Bunun için de halkın desteği şart. Kate Middleton da bu desteği elindeki bütün kozları masaya sürerek kazanıyor. Ona bakan Diana'yı görüyor ama kırılgan prenseslerden güçlü kadın figürlerine giden yolda attığı adımları alkışlıyor.