Güncelleme Tarihi:
İki yıl önce evlendi Dirvana çifti. Yılın büyük bir bölümünü Bozburun’da geçiriyorlardı; dünyanın geri kalanından uzakta... Tanem Sivar, “İstanbul’un son yıllarda geldiği halden uzaklaşmak, sakin ve huzurlu bir hayat kurmak istedik” diyor. Hayalleri gerçek oluyor; iki ay önce kucaklarına aldıkları bebekleri Süleyman ve köpekleriyle birlikte güneşli, masmavi bir hayat inşa ediyorlar kendilerine. Sonra ne oluyorsa oluyor, peri masalına hayatın karası bulaşıyor. Edhem Dirvana başlarına geleni şöyle anlatıyor: “Django yanımızda yatar hep. O sabah da bizimle uyandı, bahçeye çıktı. Çok geçmeden haber geldi, zehirlendi diye. Bir baktık yerde debeleniyor. Onunla ilgilenirken Pamuk’un da zehirlendiğini gördük. Kollarımızda öldüler. Bahçede zehirli tavukları bulduk sonra...”
‘Sadece şehirde olmazmış’
Kim, neden, nasıl yapar böyle bir şeyi? Akıl almıyor ama başa geliyor işte... Edhem Dirvana, “Bulunduğumuz yerde iki-üç kişi yaşıyor. Bir komşumuzla bir süredir sorun yaşıyoruz. Gecenin bir yarısı bağırıp çağırıyor, tekneyle yanımızdan geçerken köpeklerimizi korkutuyor... Jandarmaya şikâyet etmiştik. Şimdi de ondan şüpheleniyoruz. Daha önce bir kişiye bunu yapacağını söylemiş zaten...”
Tanem Sivar acısına karışan hayal kırıklığını şöyle özetliyor: “Bizi şaşırtan; karadan ulaşımı bile olmayan, yeşillikler içindeki bu güzel koyda yaşamayı seçmiş bir insanın böyle çirkin duygular içinde olması... Böyle şeyler sadece şehirde olmazmış meğer.”
Dirvana çifti şoku biraz atlattıktan sonra yaşadıklarını sosyal medyadan paylaşmaya başladı. O andan beri destek mesajı yağıyor. Tanem Sivar, “Çok üzgünüz ama gördüğümüz destek de bizi büyülüyor. Şimdi tek isteğimiz başka Django’ların, Pamuk’ların ölmemesi. İkisi de çok özel köpeklerdi. Bu dünyadan böyle gitmelerinin bir nedeni olmalı. Kimseyi hedef gösterecek insanlar değiliz. O kişinin ismini açıklamayacağız. Ama bu tür olaylarda suçu işleyen, en fazla iki-üç bin liralık ceza alıyor. Çünkü hayvanlar kanunda can değil, ‘mal’ olarak geçiyor, o da sadece karneli olanlar... Sahipsizler için o da yok. Onlara zarar vermek de ‘kabahat’ olarak görülüyor. Caydırıcı kanunlar olmalı ki kimse böyle bir şeye cesaret edemesin.” Edhem Dirvana, “Onlar iyilik, saf güzellik ve sevgi saçan ruhlardı. Kendimizi bir daha böyle olayların yaşanmaması için bir kampanya yürütmeye programladık.”
İnsan kötülükten kaçabiliyor ama saklanamıyor. Adalet yoksa huzur da yok. Dünyalar güzeli bir tatil kasabasında bile...
Tanem Sivar: “En büyük hayalimiz bebeğimizin büyüyünce onlarla oynamasıydı.” Edhem Dirvana: “Django dört yaşındaydı. Annesi labrador, babası sokak köpeğiydi. Pamuksa dokuz yaşında bir Golden Retriver-Akbaş kırmasıydı.”