Yüzde yüz organik bir aşk hikayesi

Hayat bizi gerçek aşka hazırlar derler ya, Tanem ve Edhem de birbirlerini hiç tanımadan, yaşamları boyunca birbirlerine hazırlanmışlar sanki. Aynı sosyal çevre ve fazlaca ortak arkadaşa rağmen hep teğet geçmişler. Bozburun Yacht Club’da tanışmışlar. Dönemde Tanem bir TV programı hazırlayıp sunuyormuş. Edhem ise Bozburun Yat Kulübü’nü yönetmenin yanı sıra ‘Team Turx’ yelken takımının kurucusu olarak Extreme Sailing Series’e hazırlanıyormuş. Dört yıl sonra ilk tanıştıkları yerde birbirlerine âşık olmuşlar. Bir sene sonra Aralık 2015’teyse sıradışı bir törenle evlenmişler.

Aborjinler eşliğinde sıradışı bir düğün
Tanem anlatmaya başlıyor kendi masalını: “Extreme Sailing yarışlarının son etabı Sydney’de gerçekleştiriliyordu. Yarışlara gidip Edhem’e ve takımına destek olmaya çalışmıştım. Edhem’den 3 gün sonra gittim. Yemeğe çıktık ve bana ‘Üç gün sonra burada evleniyoruz, her şeyi hazırladım’ dedi. İnanamadım. Bavulumda dantelli bir üst vardı. Altına beyaz bir elbise buldum. Sydney Opera Binası’na tepeden bakan bir botanik bahçesinde, 400 yıllık dev bir ağacın altında buluştuk. Edhem’in takım arkadaşları ve birkaç Avustralyalı, Yeni Zelandalı dostuyla eşyalarımızı bir bankın üstüne bırakarak nikâhımızı kıydırdık. Türk Konsolosluğu’ndan gelen görevli dışında, iki Aborjin gelip duman seremonisi yapıp yerel çalgılarını çaldı. Dumanın içinden el ele geçtik. Sonrasında 10 gün boyunca görebildiğimiz kadar yer görmeye çalıştık. ”
Oğlumuz bir günlükken ilk tekne yolculuğunda
Hikâyenin devamında pusula Bozburun’u gösteriyor. Tüm bu heyecandan sonra Bozburun durgun gelmez mi insana? Böyle bir şey hissetmediğini anlatıyor Tanem. Nedeniyse huzur: “Ailemle olduğum her yer benim yuvam. Bozburun’da yaşıyorum diye bir şeyleri kaçırıyor gibi hissetmiyorum.”
Süleyman planlı bir bebekmiş. Âşık olduklarında çocuklu bir aile olmayı da hayal etmişler. Çok uzatmadan evlenmelerinin sebebi de bu. Tanem şöyle anlatıyor: “Oğlumuzun ismi rahmetli kayınpederim Prof. Dr. Süleyman Dirvana’dan. Müthiş bir yelkenci, başarılı bir doktor, dünya çapında biliminsanıydı... Oğlumuz için başka bir isim düşünmedik bile.”

Bozburun rahmetli Süleyman Bey’in en mutlu olduğu yermiş. Hatta şimdi işlettikleri Bozburun Yat Kulübü Edhem’in çocukluğunda onların yazlık eviymiş. Edhem’den dinleyelim: “35 sene önce burada su, elektrik yokken annem-babamla buraya yelkenlimizle gelirdik. Önce çadır kurardık, sonra evimizi yaptırdık, en son da bugünkü halini aldı. Burada merkeze karayoluyla ulaşım yok. Babam vefat ettiğinde, cenazesini çok sevdiği ve buraya geldiğimiz yelkenlimiz ‘Sedülbahir’ ile taşıdık. Aynı yelkenliyle oğlumuz Süleyman’ı eve getirdik. Bir günlük bebekken ilk yelkenli yolculuğunu yaptı. Bizim için çok özel ve duygusal bir hikâye bu. Süleyman burada büyüsün, buradaki köy ilkokuluna gitsin istiyoruz.”

Köy hayatının gerçekliğini milyon like’a değişmem

Tanem Sivar, Bozburun’daki yaşamını şöyle anlatıyor: “Senenin en az beş ayını Bozburun’da geçiriyorum. İstanbul’dan uzak olduğum süreçte şehre uzaktan bakabilme fırsatım oluyor ve bu bana neyin önemli ve nelerin ne kadar önemsiz olduğunu en güzel biçimde gösteriyor. Düşünsenize sabah bebeğimi alıp yürüyüşe çıkıyorum, köylüler ‘arı istilası var’ diye yolumu kesip beni eve gönderiyor. Bunu hiçbir sosyal medya like’ına değişmem. Çünkü bu insanlar gerçek. Gerçekten de bize gözlerinden bile sakınacak kadar değer veriyorlar.”

 

 

Vücudunuzdaki en hassas nokta neresi? - Sarı Mikrofon