Gözümüz karbonda kalbimiz pandada
Güncelleme Tarihi:
Fransa’daki zirveyle dünyamız için umut ışığı belirdi. 2050’de gezegende ne petrol ne de kömür tüketilecek. Bu devletlerin ortak hedefi… Öyle olmak zorunda çünkü içinde bulunduğumuz kadarı bile (yaklaşık bir derecelik bir artış) endişelenmemiz için yeterli. Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporuna göre bazı dostlarımıza sonsuza dek veda edebiliriz. Onları yakından tanıyalım.
ORMAN YÜRÜYOR, PANDALAR DURUYOR
Küresel ısınma nedeniyle başı dertte olan canlılardan biri de pandalar. Havadan nem kapacak kadar hassaslar. Değişen sıcaklık bu sarılıp yatılası canlının yaşadığı ormanları hareket ettiriyor. Bambu ormanı sıcaklığın daha iyi olduğu yerlere doğru genişleyerek parçalanıyor ve yer değiştiriyor. Bu sırada bazı bambu türleri ise yok oluyor. Hem besin gidiyor hem de orman. Pandanın yerinde kim olsa canı sıkılır.
SICAK YÜZÜNDEN ERKEK KALMADI
Akdeniz’deki nüfusunun topu topu 500 birey civarında olduğu tahmin ediliyor. Sıcaklık deniz kaplumbağaları için çok önemli. Düşük sıcaklıklarda yumurtalardan erkek, yüksek sıcaklıklarda dişi yavrular çıkıyor. İçinde bulunduğumuz yaklaşık bir derecelik küresel ısı artışı dişi-erkek oranındaki ayarları bozmuş durumda. Sıcaklık artışı böyle devam ederse soyları tükenecek.
KÜÇÜKTEN BÜYÜĞE HERKESE
Mavi balinalar gezegenin en büyükleri. Nüfusunun 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Boyu 35 metreye, ağırlığı ise 200 tona kadar çıkıyor. Yazları havanın daha serin olduğu ve temel besini olan krilin bol bulunduğu yüksek enlemlerde geçirmeyi seviyor. Krillerle birlikte mavi balinalar da azalıyor. Yani en büyüğün varlığı en küçüğün varlığına bağlı.
YÜZ YÜZ NEREYE KADAR
İklim değişikliği dendi mi ilk akla gelenlerden biri küçücük bir buz kütlesinin üzerinde duran kutup ayısı. Çok iyi yüzücü olan bu canlılar dinlenmek için aynen öyle suda gezinen buzulların üzerine çıkmak durumunda. Şimdi o buzlar da eridiği için dinlenmeden çok uzun mesafeler yüzmek zorunda kalıyorlar. Bazıları buz parçası bulamadığı için yorgunluktan boğuluyor.
YEMEK YOKSA ÇOCUK DA YOK
Endonezya’nın Sumatra Adası’ndaki tropikal ormanlarda yaşıyorlar. Bu sevimli orangutanların nüfusu 6624’e kadar düştü. İklim değişikliği Sumatra Adası’nda daha az güneş, daha fazla su demek. Orangutanların besin bulması iyice zorlaşacak. Onlar da “Kıtlık varken dünyaya niye çocuk getireyim” diye düşüneceğinden üreme başarıları düşecek.
Hürriyet.com.tr