Japonlarla nükleer ilişki

ENERJİ Bakanı Taner Yıldız Japonya’ya gidiyor, muhtemelen yarın, ikinci nükleer santral için.

Haberin Devamı

Türkiye ilk nükleer santral için Rusya ile el sıkışıyor. Mersin Akkuyu’da. Şimdi ikinci adım atılıyor.
Akkuyu’daki santralın maliyeti 20 milyar dolar. Bu rakam, Türkiye açısından, Türkiye’deki en büyük yabancı sermaye yatırımı. Rusya açısından ise, Rusya’nın bir başka ülkedeki en büyük yatırımı.
Biz Akkuyu’da üretilecek enerjinin yüzde 70’ini alacağız, kilovatsaati 12.5 cent’ten. Gerisini Rusya başka ülkelere satacak.
ENERJİ SATRANCI
Nükleer enerji denilince, toplumun önemli bir bölümü şöyle bir duruyor. Haklı olarak, hele de Çernobil faciasından sonra.
Aynı faciadan sonra büyük gösteriler düzenleniyor, nükleer santrallar Batı’da teker teker kapatılıyor. Bu karşı duruşa rağmen, günümüzde çeşitli ülkeler nükleer santrala yeniden dönüyor.
Çünkü, küreselleşme ile birlikte, dünyada enerjiye olan talep hızla artıyor. “Ben enerjimi nereden bulacağım” kaygısı yaygınlaşıyor. Enerji Bakanlığına göre, su, kömür ve rüzgar kaynakları enerji ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. Türkiye bu nedenle nükleer santrala ağırlık veren ülkeler arasına katılıyor.
Bu pazarlıkların yürütülmesi belli bir diplomasi gerektiriyor. Bir tür enerji satrancı. Aslında Türkiye enerji satrancı oynamasını 1990’larda öğreniyor.
Sadece nükleer santralda değil, çok daha fazlasını petrol ve doğalgazda, onlara ait boru hatlarının geçiş yolları ile bağlantılarında.
Son yıllarda Amerika, Rusya, AB ile petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleri arasındaki enerji diplomasisi parmak ısırtıyor.
Bu diplomasiye Türkiye de dahil oluyor.
ENERİ-DIŞİŞLERİ
Enerji satrancını enerji diplomasisi oynuyor. Dışişleri Bakanlığı burada devreye giriyor. Konu enerji ama, enerjiyi çözmek için ülkeler arasındaki ilişkileri bilmek gerek.
Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı arasında farklı bir diyalog gelişiyor. İki bakanlık sıkı işbirliği içinde. Aralarında su sızmıyor. İki bakanlık, enerji konularında tek bir bakanlık gibi.
Dışişleri, Enerji Bakanlığına öyle danışmanlık yapıyor ki, hemen her enerji toplantısında Dışişlerinden bir görevli orada hazır.
Örneğin, ikinci nükleer santral için Japonya’da nabız yoklayacak olan Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yanında Dışişleri teknisyenleri de var.
Enerji, nükleer santral, boru hatları ilk bakışta güncel değilmiş gibi, öte yandan günümüzü işgal eden konular hepimizi yoruyor.
Masada duran bu dosyalar önümüzdeki günlerin sıcak gündemi.

Haberin Devamı

En uyumlu Türk-ABD grubu

Haberin Devamı

ENERJİ denilince, işin içine devletlerle birlikte şirketler de giriyor.
AB ülkeleri kendi içinde sorunlar yaşıyor, o ülkelerin şirketlerle uyumu da son zamanlarda bozuk.
Buna karşılık, enerji konularının görüşüldüğü Türkiye-Amerika Ortak Çalışma Grubu var olan siyasal sorunlardan hiç etkilenmiyor. Ne PKK, ne WikiLeaks skandalı bu gurubun çalışmasına gölge düşürüyor.
İki ülke arasında belki en uyumlu çalışma burada.

Parti Meclisi’nde birbirini tanımayanlar

SEKSEN kişilik CHP’nin yeni Parti Meclisinde insanların yarısı, diğer yarısını tanımıyor. Hatta, isimlerini ilk kez duyanlar var.
Yenilenme belki bu. Ancak, yenileme sırasında önemli görevlere gelecek olanların da, belli ölçüde siyasetin pratiğinden geçmiş olmaları şart.
İlginç olan, yeni seçilenler arasında partiye hiç emek vermemiş olanlar yer aldığı gibi, siyasete de ilk kez girenler var.
Buna rağmen, belki onların vizyonu CHP’ye katkı sağlayabilir. Yine de, seçimlere giderken, siyaset pratiğinden geçmiş olmak, örgütü tanımak, partinin işleyişini bilmek önemli.

Haberin Devamı

Bunları örgüt tasfiye edecek

PARTİ içi muhalefet CHP’de bir hastalık olsa gerek.
O hastalıktan kendini bir türlü kurtaramayanlar, sırf Kılıçdaroğlu’na muhalefet olsun diye bu kez de, Parti Meclisinde kadın kotası eksik kaldı, gerekçesiyle mahkemeye gidiyor, kurultayı iptal ettirmek istiyor. O kurultay sanki kendi partilerinin değil. İtirazın yasal dayanağı yok, mahkemeden geri dönüyor.
Bunların derdi partilerini iktidara taşımak filan değil, varsa yoksa, parti içinde iktidar kavgası vermek. Türkiye’nin onca sorunu arasında önceliği parti içi muhalefete verenleri CHP örgütü herhalde artık tasfiye edecek. Bunlar ne milletvekili olabilecek, ne delege, ne parti içinde bir başka görev alabilecek.
Bu müzmin hastalığın kesin tedavisi örgütün elinde. Ve artık bunun zamanı çoktan gelmiş bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları