İzmirlilerin annesi Şenel Aksu’yu unutmadık

ŞENEL AKSU’yu tanıdığım için kendimi her zaman şanslı hissettim.

Haberin Devamı

Müthiş bir insandı.
Pozitif, karşısındaki insana enerji veren, ufuk açan, yol gösteren, yol açan...
En önemlisi gaza getiren, teşvik eden...
Şenel Aksu, tanıdığım en iyi sivil toplum liderlerinden biriydi.
64 yıllık yaşamı süresince çok aktif görevler aldı.
Türk kadınını yıllarca uluslararası arenada başarıyla temsil etti.
1985’te Türk Anneler Derneği’nin İzmir Şube Kurucu Başkanlığı’na, 1986’da Birleşmiş Milletler’e bağlı 80 ülkenin üyesi olduğu Uluslararası Kadınlar Konseyi (ICW) üyeliğine seçildi.
Daha sonra birinci başkan yardımcılığına getirildi.
Konseyin 1988’de Washington DC’deki toplantısında Çocuk ve Aile Komisyonu İkinci Başkanlığı, 1991’de Bangkok’ta üst yönetim kurulu üyeliği, 1994’de Paris konsey toplantısında ikinci başkanlık, 1997’de Ottawa’da Konsey 1. Başkan Yardımcılığı görevlerini üstlendi.
ICW’nin 1998’deki İsrail’in Hayfa kentindeki 44 ülke ve 70 delegenin katılımıyla gerçekleştirilen “Kadının liderliği ve kadının kadına desteği” konulu seminerde Uluslararası Kadınlar Konseyi’nin birinci başkan yardımcısı oldu.
¡
Şenel Aksu’nun o kongrede yaptığı konuşmayı arşivime not etmiştim.
Şöyle demişti...
“1995’deki Pekin 4. Dünya Kadın Konferansı’na başkanlık eden Tanzanyalı Gertrude Mongella ‘21. yüzyıl kadınların olacak. Gelecek yüzyıl kadınların gelişmesi ve statüsünün yükselmesi açısından daha şanslı olacak ve bu nedenle hükümetlerin rolü giderek azalacak.’ Ben ise diyorum ki, tüm dünya kadınları olarak birbirimize destek olalım, liderlik yarışında kıskançlığı bir yana bırakıp dayanışmamızı güçlendirelim.”
Sağlık nedeniyle katılamadığı 2000 yılındaki Helsinki toplantısında oy birliğiyle şeref üyeliğine seçilen Aksu’ya, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarca çok sayıda karşılıksız hizmet ödülü ve başarılı kadın ödülü verildi.
Ben Şenel Aksu’yu gerçekten çok sevdim ve yaptıklarına her zaman saygı duydum.
Geçen gün Şenel Aksu adına çok özel bir tören düzenlendi.
Konak Belediyesi “İzmirlilerin annesi” Aksu’nun adını Gültepe-Toros Mahallesi’ndeki parka verdi, bir de büstünü açtı.
Törende çok önemli bir konuk da vardı. Birleşmiş Milletler Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Sorosh Rosham... Rosham’la Aksu yıllarca birlikte çalışmıştı.
Şenel Aksu’yu unutturmayan bu özel töreni düşünenlere teşekkür ediyorum.
¡
Bu özel günün benim için başka güzel bir yanı daha vardı.
O da büstlerin yaratıcısı ve benim çok yakından tanıdığım, Tevfik Fikret’ten hocamız İhsan İnekci’nin oluşuydu.
İhsan hoca Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen’i örnek almıştı.
Ege Üniversitesi Psikoloji mezunu olan İhsan İnekci, Tevfik Fikret Fen Lisesi Müdürlüğü yanında boş kalan zamanlarında kültür ve sanata ağırlık veriyor.
İhsan hoca özellikle dış mekan heykellerine son dönemde ağırlık veriyor ve İzmir’in de Avrupa’daki kentlerde olduğu gibi özel sanatsal çalışmalarla süslenmesi gerektiğini düşünüyor.
İhsan İnekci, “Meydanların heykellerle donatılması gerektiğini düşünüyorum. Heykeller kentlerin çiçekleridir” diyor.
Sevgili hocamın çok haklı olduğunu düşünüyorum.
İhsan İnekci, bugüne kadar Homeros, Bergamalı Galen, Halikarnas Balıkçısı, Adnan Saygun, Dario Moreno gibi İzmir’de yaşamış ve kentin kültür tarihinde iz bırakmış birçok kişinin büstlerini yapmış.
Belki de bunlar içinde en anlamlısı da Şenel Aksu’nunki olacak.
İhsan İnekci hocamıza, bu projeyi gerçekleştiren Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’a teşekkür ediyoruz.
“İzmirlilerin annesi”, unutulmaz insan Şenel Aksu’yu da bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Haberin Devamı

Gerçekleşen bir dilek ve yeni dilekler

Haberin Devamı

“Bir sonraki seçimlerin öncesinde CHP Genel Başkanlığı’nı zirvedeyken bırakacağım ve her partinin ayakta kalması için gerekli kan değişimini o zaman hep birlikte yapacağız.”
Deniz Baykal’ın ağzından bu sözleri duymak istediğimi yazmıştım, üç yıl önceki bir yazıda. Hemen ardından, bugün görevde bulunmayan bir CHP il başkanı, yerel bir gazetede beni “Elit Atatürkçü” olmakla suçlamıştı! Bugüne dek aldığım, bu en büyük iltifat nedeniyle kendisine gecikmiş bir teşekkür...
Dileğim, kısmen de olsa, gerçekleştiğine göre yeni dileklerde bulunabilirim. Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni kuranların Atatürk ve O’nun yanındaki elitler (seçkinler) olduğunu anlayamayanların CHP’ye il başkanı olamamalarını diliyorum, öncelikle...
¡
İstanbul’daki belediye seçimlerinde başarılı olan Kemal Kılıçdaroğlu – Gürsel Tekin ikilisini, dünyada eğitim alanında uygulanmış en görkemli proje olan “Köy Enstitüleri”nin başarılı mimarlarından Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç ikilisine benzetmiştim. Dilerim, Kılıçdaroğlu önderliğinde yeni CHP, tüm sorunların kökeninde “eğitim”in yattığı bilinciyle, “Köy Enstitüleri” projesini günümüz koşullarına uyarlayıp, Yücel – Tonguç ikilisinin ne yazık ki, CHP döneminde bırakmak zorunda kaldıkları yerden devam eder. Doğu ve güneydoğuda derebeylik düzenine karşı mücadele yolunda, Kılıçdaroğlu’nun başbakan adaylığından daha iyi bir “açılım” da olamazdı herhalde.
¡
CHP’de gençleştirme operasyonunun yanında, halkın isteği doğrultusunda, tanınmış ve başarılı kişilerin partiye kazandırılmasını diliyorum. Kılıçdaroğlu’nun hedef koyduğu yüzde 40 oranına gelince... Hayatları boyunca “Boşuna konuşmayın, CHP’ye oy vermemize imkan, ihtimal yok” diyen annem ve babam bile “Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz” diyorlarsa, bu oranı aşmak bile olası.
¡
En önemli dileği sona sakladım. Tek kişi
yönetiminden kurtulan CHP konusundaki iyi dileğim tuttuğuna göre diyorum ki:
“Darısı AKP’nin başına...”
(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, okulgen@superonline.com)

Yazarın Tüm Yazıları