İyisi mi tanınmayın

İKTİDARA gelir gelmez, “tasarruf” gerekçesiyle bakanlıkların sayısını indiren, yurtdışındaki temsilcilikleri budayacağını ilan eden (eminiz hepsi aynen yerindedir), Cumhurbaşkanlığının Başbakanlığın ve Bakan-lıklarındanışman kadrolarını çok bulan, “Sadece milletvekili dokunulmazlığı değil, tüm dokunulmazlıklar kaldırılmalı” diyen Adalet ve Kalkınma Partisi’ydi (AKP) değil mi?

Haberin Devamı

Nereden nereye geldiklerini gösteren bir haber dünkü gazetelerde vardı:

Milletvekillerinin arabalarına, özel TBMM veya MV plakası takılmasını öngören bir çalışma başlatılmış.


Anlaşılan konu hayli destek bulmuş ki, bakıyorsunuz altından bir TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bir de pek parlak (!) görüşleriyle dikkat çeken TBMM İdare Amiri Hüsrev Kutlu’nun adı çıkıyor.


Gerekçe ilginç:


Milletvekilleri
bir yere -sayınız ki bir törene- giderken, görevliler tarafından durduruluyormuş. Bu da onların çok ağırına gidiyormuş.


CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’
nin dedikleri daha iyi:


“İki bin nüfuslu bir belediye başkanı makam otomobiliyle geziyor. Biz o kentin milletvekili olarak aracımızı park edecek yer arıyoruz. Bakın, Yalova Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Şûrası için Ankara’ya gidiyordu, ben de TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi olarak, Müdür Bey lütfedip davet etti de onun makam aracı ile Ankara’ya gittim. Bu uygun bir tablo mu yani?”
diyor.

Haberin Devamı


Elbet uygun! Ne var bunda?


Sanmayınız ki bundan ibaret:


Yukarıda İdare Amiri olduğunu söylediğimiz Adıyaman AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu var ya... O bir başka eksiği daha yakalamış:


Efendim milletvekillerine tahsis edilen “sekreter” ve bir“danışman” meğer yetmiyormuş. “Şoför veya teknik eleman” olarak istihdam edilmek üzere bir üçüncü personelin daha milletvekilinin emrine verilmesi gerekirmiş. Çünkü “Şu anda danışman hem şoförlük hem hizmetli görevini görüyor” demiş.


Hani şecaat arz ederken asıl marifetini itiraf edenler vardır ya... Onun gibi!


Danışmanını
şoför yahut hizmetli yerine koyan adama bunların hepsi haramdır.


Devletin “can güvenliği” için tahsis ettiği “polis” memuru korumalara alışveriş yaptıran, onlara “palto” tutturan, “araba kullandıran”, “yaver” muamelesi yapanlar var ya onlar gibi...


Şimdi arabalarına özel “TBMM” yahut “MV” plakası koydurmayı düşünenler bununla kendilerini daha itibarlı kılacaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar.


Eğer itibar istiyorlarsa, “imtiyazlı” olduklarını değil, tam tersine “herkesle eşit” olduklarını göstermeleri doğru olan yoldur.

Haberin Devamı


“İmtiyaz”
tatlıdır ama “dejenere” eder. Şimdi “Arabalarımızı kullanacak şoför verin” diyenler yarın, “Devletin bize resmi araba verecek gücü yok mu?” demeye başlarlar. Nitekim Muharrem İnce’nin dilinin altında yatan da başka bir şey değil.

Yazarın Tüm Yazıları