İnşaatı tamamlanmadan hizmete açılmış olmasını müşterilerine yapılan bir saygısızlık olarak kabul ettiğimden, İstanbul Park’a gitmiyordum. Geçenlerde yaptıkları tantanalı resmi açılışa itibar edip, inşaat bitmiştir artık diyerek gittim.
Hálá tam olarak bitmemiÅŸ. Belli ki yetiÅŸtirememiÅŸler, kiracılarına tazminat ödemektense müşteriye saygısızlık yapma yolunu seçmiÅŸler. Nasıl olsa bizim halk önüne ne sürersen sür yer diye düşünmüş olmalılar.     Â
Açılışta müşteriden esirgenen saygıyı otopark girişinde görünce sevindim. Otomobilde küçük çocuk olduğunu görünce, bizi hemen yaya girişine yakın birkaç otomobillik park bölgesine yönlendirdiler. Çocuklu ailelere öncelik tanıdıklarını anlatırlarken arkamızdaki otomobilin kadın sürücüsü çaçaronluğa başladı. Efendim madem çocuklu ailelere öncelik tanıyorlarmış, o da kadınmış, ona da öncelik tanınmalıymış. Kadının çaçaronluğu karşısında hemen pes etmeleri, ardımızdan gelecek başka bir bebekli ailenin hakkını yedikleri için eksi puandı.
İstinye Park görkemli bir alışveriş merkezi ama beklediğim kadar da etkileyici bulmadım. Medyada İstinye Park’ı ballandıra ballandıra anlatan o kadar çok yazı yayınlandı ki, belki de bu yazıların yarattığı yersiz yüksek beklentilerdi hayal kırıklığımın sebebi.
İstinye Park’ı anlatan yazıları okuyunca edindiğim izlenim, inşaatı henüz bitmemiş de olsa batılı ülkelerin medeni alışveriş merkezlerini aratmayacak, hatta onlardan daha üstün, daha medeni bir alışveriş merkezine kavuşmuş olduğumuzdu.
İstinye Park’ın geniş koridorlarını gezerken, etrafımdaki dekor ABD’nin dev alışveriş merkezlerini aratmayacak kadar eksiksiz olmasına rağmen, ne olduğunu hemen çözemediğim bazı şeylerin eksik olduğu hissine kapıldım.
Gerçek nedeni keşfetmem zaman aldı ama sonunda keşfettim. Kendimi gerçekten batılı bir ülkenin, medeni bir alışveriş merkezinde hissetmememin iki önemli faktörü vardı. Birincisi sigara içmek serbest olduğu için yürürken sürekli sigara dumanı esintilerine maruz kalmak... İkincisi ise insanların yürürken sürekli birbirlerine çarpması... Yani kısacası saygı eksikliği...
İnsanlar birbirine saygı duymayı öğrenmedikçe ne kadar modern bina yaparsak yapalım medeni olmayı beceremeyeceğiz.
Rain Forest ve D&R medeniyeti
İstinye Park’ta kendimi hiç de iddia edildiği gibi batılı bir ülkenin medeni bir alışveriş merkezindeymiş gibi hissetmedim ama bu dev alışveriş merkezinde öyle iki mekan var ki, ikisinde de kendimi tam anlamıyla medeni bir ülkede hissettim. Birincisi Rain Forest Cafe, ikincisi D&R mağazası...
Rain Forest Cafe’yle tanışmam, 10 yıl öncesine dayanır. Sevgili eşim Lale’nin tavsiyesiyle Las Vegas’taki şubesine birlikte gitmiştik. Daha sonra farklı şehirlerdekilerine de gittim. ABD’deki zincir restoranların tipik bir örneği. Her şubesi aynı standartta, birbirin neredeyse tıpatıp benzeri, hangi şehirde olursa olsun insanı kendi şehrindeki bildik restoranda hissettiren zincirlerden.
Rain Forest Cafe gerçekçi dekoruyla size kendinizi yağmur ormanlarındaymış gibi hissettiren bir mekan. Ağaçlar arasında oturup, orman sesleri eşliğinde yemek yiyorsunuz. Konsept çocuklu ailelere hitap ediyor. Herşey çocukların ve ailelerinin ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanmış.
Sigara mekanın tamamında yasak. Kendimi batılı, medeni bir ülkenin restoranında hissetmemin nedenlerinden biri de bu zaten. Ama tek neden bu değil.
Servis örneğin... Garsonların tümü çok iyi eğitim almış. Tıpkı batılı restoranlarda olduğu gibi müşteriyi memnun etmenin en önemli görevleri olduğunun bilincindeler.
Mönü çok zengin. Her zevke hitap edecek çeşitlilikte. ABD’deki mönüden az da olsa sapılmış ama herkesi memnun edebilecek bir mönü. Rain Forest Cafe’yi çocuklu, çocuksuz herkese tavsiye ederim. İstanbullular için uçağa filan binmeden kendilerini yurtdışına gitmiş gibi hissedebilecekleri yegane mekan. Darısı diğer şehirlerimizin başına. Konseptin tutacağından ve diğer illerimize yayılacağından eminim.
İsinye Park’ta kendimi batılı bir ülkede, medeni bir mekanda hissettiğim ikinci bir mekan daha vardı. O da D&R mağazası... D&R’ın İstinye Park mağazası kitapçı, CD’ci filan denilip geçilemeyecek bir mağaza. Diğer D&R mağazalarından da öte bir atmosferi var.
ABD seyahatlerimde en keyifli zaman geçirdiğim yerler Barnes&Nobel kitap mağazalarıdır. İstinye Park’taki D&R mağazası hiç abartmıyorum ABD’deki en gelişkin Barnes&Noble’ı aratmadı. Tek eksiği belki de içinde bir kafesinin olmaması. Belki onu da açarlar...