Ne yazık ki bu da oldu; Cow Parade şenliği çerçevesinde İstanbul’un çeşitli yerlerine konulan inekler parçalanmaya başlandı.
Bana gelen üç ayrı olay var.
Bebek Parkı’nda Elle Decor’un ineği üzerinde yer alan kapı figürleri koparılıp yerlere atılmış pazar gecesi.
Yine aynı parkta bizim Kelebek’in de bir ineği var.
Üzerinde kelebekler olan çok şirin bir inek.
O ineğin de bütün kelebekleri kopartılmış, inek çıplak duruyor şimdi.
Akmerkez’de de Ülker’in kuraklığa dikkat çektiği "Kuruttunuz beni" temalı bir ineği bulunuyor.
Çatlamış toprak şeklinde düzenlenen bu inek sünger türü bir malzemeden yapılmış.
Gelip geçen o süngerden bir parça kopardığı için ineğin bütün özelliği kaybolmuş, uyuz bir hale dönmüş durumda.
Keloğlan heykelinin kavalını koparan, Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın kılıcını çalan canım Türkiyem, Cow Parade’ın ineklerine de gerekli özeni göstermeye başladı.
Topuklu palet hayal değilmiş
Geçenlerde "Eda Taşpınar’ın paletleri" diye bir yazı yazmıştım.
Topuklu rüküş palet resimleri koyarak...
Paletin de topuklusu olur mu diye biz kendi aramızda eğlenip coşarken, Melis Pekand adlı okurum bunun gerçek olduğunu kanıtladı bize.
Meğer o topuklu palet tasarımının çıkış noktası Jean Paul Gaultier’ymiş.
Ünlü Fransız modacı 2007 ilkbahar-yaz koleksiyonunda modeline dalgıç kıyafeti giydirmekle kalmamış, ayağına da topuklu palet geçirmiş.
İmza Jean Paul Gaultier olunca, Eda Hanım benim şaka önerimi artık ciddiye alır herhalde.
F klavye satılmıyor
Bir arkadaşımın geçenlerde klavyesi bozuldu, Türkçe klavye kullandığı için F klavye aramaya çıktı.
Elektronik mağazalarını, bilgisayar satan büyük mağaza zincirlerini dolaşmış.
"Çıldırmak üzereyim, ülkede F klavye yok" diye telefon açtı bana. Bütün mağazalarda Q klavye varmış.
Hem F hem Q klavye kullanan biri olarak ben Yurtsan Atakan kadar Q düşmanı değilim ama F klavyeye bu yapılan muamele de reva değil.