Irak’ta ümit yasaları

BÜYÜKELÇİ Oğuz Çelikkol, yeni görevi olan Atina’ya gitmeden önce Irak Özel Temsilcisi olarak İstanbul’da bir grup gazeteci ile dün vedalaştı.


İki yıla yakın bir süredir, Büyükelçi Çelikkol, Başbakan Dış Politika Danışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu ile birlikte zaman zaman İstanbul’da toplantılar düzenledi ve gelişmelerle ilgili bizleri bilgilendirdi.

Aklımızdaki soruları sorma fırsatı bulduk, Türkiye’nin bölgeye bakışını kavrama olanağını yakaladık bu toplantılarda.

Büyükelçi Çelikkol görevinden ayrılırken, Irak iki yıl önceki Irak değil artık.

Dini ve etnik grupların büyük bir kısmı, yani aklı başındaki Iraklılar bu ülkeyi bir arada ayağa kaldırabileceklerini her zamankinden daha fazla anlamış haldeler.

İkincisi, toprak bütünlüğünun korunması konusunda daha geniş bir uzlaşma görülüyor bugün.

Üçüncüsü ise, geçmişle köprüleri tamamen atmanın hata olduğu, Baasçıları topyekün mahkum etmenin yarardan çok zarara yol açtığı da anlaşıldı.

Irak Parlamentosu’nun önceki gün kabul ettiği yeni yasaları incelediğimizde ortaya çıkan manzara böyle.

Meclis, Irak’ta yerel yönetimlerin yetkilerini genişletmeyi, Baasçıları da kapsayan genel af çıkartmayı ve 2008 bütçesini belirlemeyi başardı.

Bu bir "uzlaşma" adımıdır. Kürtler yüzde 13’lük nüfuslarına rağmen bütçeden yüzde 17 pay sağlayacaklar, buna karşılık Sünniler yönetime girebilecek, Şiiler de hükümetteki ağırlıklarını koruyacaklar.

Ancak, tabii ki, dengelerin böylesine kırılgan olduğu bir ortamda, üç yasayla bütün sorunların çözüldüğü anlamına da gelmez. Petrol yasasını yine çıkartamadan Meclis tatile girdi.

Uzun süreden beri çalışamaz halde olan Irak Parlamentosu’nun bu yasaları kendi başına çıkardığını söylemek saflık tabii, bunlar Bush Yönetimi’nin Irak politikasının başarılı olduğunu kanıtlamak üzere belirlenmiş göstergelerdi.

* * *

ANKARA
’da iki hafta önce önemli bir toplantı yapıldı. Değişik parti ve gruplardan Iraklı Türkmenlerin katıldığı bu toplantıda, şimdiye kadar farklı siyasetler benimseyen Türkmenlerin kendi çıkarları konusunda uzlaştıkları ortaya çıktı. Bu uzlaşma, Türkiye’nin olduğu kadar Türkmenlerin de önümüzdeki dönemde Irak’ın bütünlüğü içindeki rollerini daha yapıcı hale getirecek.

Kerkük konusu da yeni bir çerçeveye oturuyor. ABD Dışişleri Bakanı Rice, bir süre önce Kerkük’te Araplarla görüşerek onların Kerkük Meclisi’ne dönmelerini sağladı. Şimdi Türkmenler için de aynı şey söz konusu.

Kerkük’ün, bölgedeki bütün grupların temsil edildiği bir meşruiyet zemini üzerinde statüsünü belirleyebilmesi, sorunun Irak’ın istikrarını bozmayacak bir uzlaşma ile mümkün olacak.

Kerkük’te geçen yıl referandum yapılamadı. Bölgenin statüsüyle ilgili durum çözümsüz kaldı.

Şimdi önümüzdeki dönemde bu sorunun adil biçimde çözümü yine gündemde. Uzlaşma bu açıdan çok önemli. Bazı Kürt yayın organlarında daha şimdiden Bağdat ve Kürt yöneticiler, taviz verdikleri için topa tutuluyorlar. Kerkük’ü Kürdistan bölgesine bağlamak için silaha başvurmaktan başka çare kalmadığını ileri sürenler var.

Kürtler, Türkmenler ve Sünni Araplar arasındaki uzlaşmanın, Kerkük’e özel bölge statüsü ile sonuçlanması bu çevrelerin büyük korkusu.

* * *

IRAK
, gelecek vizyonunu oluşturmaya başladığı bir döneme adım atıyor. Bu kırılgan süreçte, geçen dönemden farklı olarak Türkiye ile Iraklı Kürtler arasındaki ilişkilerin derinleştiğine, güçlendiğine de tanık olacağız. Irak’taki uzlaşma, Türkiye’yi de rahatlatacak. Türkiye’deki de Irak’ı.
Yazarın Tüm Yazıları