İnsan Hakları Mahkemesi kimi kızdırdı?

YUKARIDAKİ sorunun yanıtı şöyle: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kıbrıs Rum Hükümeti’ni çok kızdırdı. Nedenini açıklamadan önce bu kızgınlığın boyutuna bir göz atmanızı istiyorum.

Masamın üzerinde iki açıklama duruyor. İkisi de 7 Haziran tarihli.

İkisi de Kıbrıs Basın Enformasyon Dairesi aracılığıyla kamuoyuna duyuruldu.

7 Haziran tarihli açıklamada, Hükümet Sözcüsü Vassilis Palmas kendisine yöneltilen bir soruyu yanıtlıyor.

Sözcü, önce KKTC’de kurulan ve Rumların buradaki mülkleriyle ilgili başvurularını değerlendirecek olan ’Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuranlarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın gerekeni yapacağını söyledikten sonra şöyle devam ediyor:

"Türk işgali altındaki bölgelerde gayri meşru bir rejim kurarak ve gayri meşru bir tazminat komisyonu oluşturarak Türkiye, değişik oyunlar ile bazı yurttaşlarımızın saflığını ya da ekonomik ihtiyaçlarını suistimal ediyor. Böylece suçlanmaktan kendisini kurtarıyor ve Rum mülklerini haksız biçimde elinde tutmayı sürdürüyor. Tekrar ediyorum, maalesef bazı yurttaşlarımız,-bilerek olmadığını umuyorum- bu oyunu oynuyorlar."

* * *

İKİNCİ
açıklama ise Rum Meclisi’nin oy birliği ile aldığı bir kararla ilgili.

Rum Meclisi, "Bütün Rum vatandaşlarını, işgal güçleri ve onun yandaşlarının sunduğu süreçlere katılımın nereye varacağını ve sonuçlarını fark etmeye çağırır" diyor.

Ayrıca, Meclis’in kararında KKTC’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önerisiyle kurulan Taşınmaz Mülk Komisyonu gayrı meşru ilan ediliyor.

Papadopulos Yönetimi’ni bu kadar kızdıran nedir?

Neden Meclis, hem de oy birliği ile, kuzeydeki mülkleriyle ilgili sorunları çözmek için KKTC’ye başvuran ya da vurmayı düşünen vatandaşlarını tehdit ediyor?

* * *

MAYIS
ayının son günü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Arestis adlı bir Kıbrıs Rum vatandaşının, kuzeydeki mülküyle ilgili Türkiye aleyhine açtığı davayı kesinleştirdi. Daha doğrusu aralık ayındaki kararla ilgili davacının temyiz başvurusu reddedildi.

Bu karar, kuzeydeki mülkiyet sorunlarını çözümlemek için, bir iç hukuk yolu olarak KKTC’de kurulan "Taşınmaz Mal Komisyonu"nu resmileştirdi. Bundan sonra Rumlar, mülkiyet sorunları ile ilgili AİHM’e gitmeden önce bu komisyona baş vuracaklar.

Rum Yönetimi’nin tepkisine neden olan bu karar ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, KKTC’de Avrupa hukuk düzenine uygun bir yapıyı kabul etmiş oluyor.

KKTC’yi tanıma olarak yorumlanamasa bile, karar hukuken etkili bir meşruiyet sağlıyor. Zaten bu yüzden, güneyde yapılan açıklamalar, "işgal altındaki topraklar" söylemini öne çıkartarak iki toplumlu ve iki kesimlilik gerçeğini tamamen görmezden gelmeye başladı.

Ayrıca bu karardan sonra Strasbourg’daki mahkemede bulunan yüzlerce dosya da KKTC’ye gönderilecek.

* * *

STRASBOURG’da gelişmeleri yakından izleyen bir yetkili mahkemenin kararını değerlendirirken ilginç noktalara değindi.

Bu karar, Rum mallarını, tazminat ödeyerek kamulaştırma olanağı sağlıyor. Bundan tazminat alan da memnun. Kıbrıs sorunu çözülmeden iade edilip edilmeyeceği belli olmayan malını rayicinden satmak insanların işine geliyor. Başvurular 200’e ulaşmış durumda.

Ama Kıbrıs sorununu, Avrupa Birliği üyeliği sayesinde çözdüğüne inanan ve bütün çözüm önerilerine kulağını tıkayanların işine hiç gelmiyor bu gelişme.

İşte Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, vatandaşını Meclis kararı ile tehdit edecek kadar kızması bundan.
Yazarın Tüm Yazıları