İlim irfan álemine selam olsun

NTV, BBC'nin hazırladığı ‘‘Human Instinct’’ belgeselini ‘‘İçgüdü’’ adı altında yayınlıyor ya bir süredir, ailecek hastasıyız.

Mesela geçen gün ‘‘Kazanma İsteği’’ üzerine olan bölüm yayınlandı. Seyrederken hayrete düşme ırmaklarında oradan oraya sürükleniyorsunuz.

Çok şey öğreniyorsunuz ve eğleniyorsunuz.

Bir arkadaşımla (Topesto olarak da bilinir kendisi!) bu konu üzerine muhabbet ederken, ‘‘Birader, hani bizi kuşaklarboyu yediler ya 'Eğitici ve öğretici program' diye. Varmış öyle bir şey hakikaten. Hani hiçbir şey öğrenmediysem de bir program sayesinde 'eğitici ve öğretici' olunabileceğini öğrenmiş oldum’’ dedi.

Cümlesini bitirdiğinde, ‘‘Farkında mısın bu program senin gelişimine bayağı faydalı oldu. Sen bu kadar uzun cümleler kuramazdın’’ dedim.

‘‘Bilime saygın kalmamış senin!’’ dedi.

*

Sonra Topesto'yla yine bu konu üzerine konuşurken çok sık görmediğimiz bir arkadaş geldi. Biz o sırada bilim aşkıyla dolduğumuz için, ‘‘Hayatımızı Değiştiren Belgeseller’’ konulu bir geyiğe yüklemişiz işi.

Geyik olmuş Ren geyiği... Ben Topesto'ya timsahların niçin mükemmel yaratıklar olduğunu anlatıyorum.

‘‘Timsah evrimini 60 milyon yıl önce tamamlamış oğlum... Sen o zaman planktondun’’ seviyesinde sürdürürken konuşmamızı, yeni gelen eleman bilimle ilgili bir şeyler konuştuğumu (daha doğrusu böyle bir çaba içinde olduğumuzu fark etti) çaktı ve konuya yancı oldu: ‘‘İçgüdü'yü seyrediyor musunuz?’’

Şöyle hafif omuz üzerinden ‘‘Sen suya bu derken biz NASA'da çalışıyorduk’’ ifadesiyle baktık.

Elini gördüğümüzü fark etti ve hemen bahsi yükseltme telaşına düştü: ‘‘Peki BBC'nin internet sitesine girdiniz mi? Acayip testler var.’’

Böyle bir test ortamından haberimiz yok. Topesto havamız bozulmasın diye ‘‘Bizim arkadaş var o BBC'de’’ diyerek (Riko'yu kastediyor) çirkinleşti.

Birimizin dürüst olması gerektiğini yine seyrettiğim bir belgeselden bildiğim için (sallıyorum tabii) ‘‘Hayır arkadaşım, bilmiyoruz. Ne testiymiş o?’’ dedim.

Topesto hálá mağrur bilimadamı tavırlarında, afra tafra yapıyor; ‘‘Test sonuçlarını görmem lazım’’ gibi hiper saçma cümleler kuruyor.

Bir süre sonra, gelen eleman aynı hızla yok oldu. Dayanamadı tabii çocuk haklı, içini şişirir Topesto adamın.

O kalkar kalkmaz biz de hemen en yakın internet kahvesine girdik.

Adres kutucuğuna 'www.bbc.co.uk/science' yazdık...

NTV'deki diziden metin parçacıkları vesaire. Gayet faydalı bir eser İngilizce okuyabilenler için.

Sonra testler bölümüne girdik.

‘‘İğrenmek’’ üzerine bir test var.

‘‘Bunu yapalım’’ dedim.

‘‘İğrenç olmasın’’ dedi Topesto.

‘‘Bilim uğruna’’ deyince yelkenleri suya indirdi tabii.

19 adet fotoğraf geliyor karşınıza. Neticede psikolojik test, kafa tutmaya gelmiyor. Bazı fotoğrafların iğrenç olduğunu söyleyeyim de, girenler sonra kafamı şişirmesin.

Önce bana yaptık. Tabii ki sonucu söylemeyeceğim. Hem zaten öyle çok mühim bir yere varılsın diye hazırlanmamış.

Sonra Topesto'ya yaptık. ‘‘Bakim iğrenç çıkacak mıyım?’’ diye espri yapıyor bu arada.

Testle kafa bulmak için önce her şeyi iğrenç buldu. Sonra tam tersini yaparak cevapladı.

Tabii ki bu testin umrunda olmadı. Fakat eğer testi kendine uygulayanların kayıtları tutuluyorsa BBC tarafından bir şekilde değerlendirilmek üzere, o bilimsel araştırma yalan olmuştur Topesto'nun hamleleri sonrasında.

Bilim alemine bunu itiraf etmeyi bir borç bilirim.

Bak Bir Varmış Bir Yokmuş

SONY Music, Odeon'un eski kayıtlarından derlediği ‘‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’’u çıkardığı zaman, albümü büyük tezahüratla karşılamıştık.

Hakan Eren ve Naim Dilmener sayesinde, eski ve güzel günlerin eski ve güzel şarkılarına CD formatında kavuşmuştuk.

1960'ların ve 1970'lerin Türkçe pop şarkılarının yeniden gündeme geldiği dönemde çıkan albüm, ardından Naim'in İstanbul'un çeşitli noktalarında (çoğu zaman Babylon) düzenlediği Eski 45'lik geceleri, sonra yine Naim'in yazdığı süper kitap...

Şimdi Hakan Eren, ‘‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş’’un ikincisini hazırladı.

20 şarkı var albümde. Ajda Pekkan'dan ‘‘Anlamadım Gitti’’, Gönül Turgut'tan ‘‘Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak’’, Rana Alagöz'den ‘‘Aşkın Gözü Kör Mü’’, Cici Kızlar'dan ‘‘Delisin’’...

Hepsi çok güzel, saymayayım tek tek.

Bir de teknolojinin yardımıyla Ajda Pekkan ve Tanju Okan'a düet yaptırmışlar: ‘‘Hancı...’’

Tanju Okan'ın ‘‘Hancı’’ yorumu süperdir. Ajda Pekkan'ınki de öyle.

İkisi beraber söyleyince insan hakikaten tuhaf oluyor.

İlk albümle yapılan partinin haddi hesabı yok kendi aramızda.

İkinci de geldi güzel oldu.

CD'nin fiyatı da 7,5 milyon lira. Herkes için çok ucuz olmayabilir ama, CD fiyatı olarak ucuz olduğunu kabul edin.

Kaçırmayın işte...
Yazarın Tüm Yazıları