İkna ve meclis

DÜN Büyükşehir'in bugüne kadar Çayyolu, Keçiören, Sincan metrolarının kazılarına harcadığı paraya değinmiştim.

Kazılara harcanan 850 trilyona.

Bu kaynak, tek bir metroya mesela Çayyolu'na ayrılsaydı...

Yıllardır çalışan, gelir getiren, kentliyi, trafiği rahatlatan bir metromuz olacaktı.

Eryaman'da oturan bir okurumuz da, Batıkent metrosuna, yani zaten var olan metro ağına kısa bir ilave ile Ankara-Batıkent-Eryaman-Sincan hattının çözülebileceğini vurgulamış.

Evet, üç ayrı kazıya harcanan 850 trilyonla böyle bir çözüm de düşünülebilirdi.

Yıllarca üç kazıya bakıp, yutkunacağımız yerde.

Yeni bir metro hattını kullanıyor olabilirdik.

* * *

Ama bütün bunlar "planlı bir yaklaşım" gerektiriyor.

Uzmanlara kulak veren, ekip çalışmasını...

"Ben böyle istiyorum"u değil.

Her seçimde vaat edilen/yer değiştiren metro, Disneyland gibi dev projeler.

Seçim arifesinde bir anda ortaya çıkan, Çin tüneli, tramvay gibi "zihni fikir"ler, "Bakın aklıma ne geldi" ile yapılamaz.

Ha, vaat edebilirsiniz tabi.

Vaatse sadece; peluş hayvanat bahçesi de olur.

Avrupa'nın -bir kere fıslamayan- en büyük fıskiyesi de...

* * *

Önceki gün Kanal B'nin programını izledim.

Başkan Gökçek arzu ettiği Nasreddin Hoca heykeli karşılığında, bir firmaya fazladan 0.67 emsal verdiğini anlatıyordu.

Akademisyen, mimar, yazar Oktay Ekinci de haklı bir soru yöneltti:

"Siz Nasreddin Hoca'yı seviyor olabilirsiniz.

Onun heykelini isteyebilirsiniz.

Ama ya belediye meclisi?"

Gökçek "Ben onları ikna ederim" yanıtını verince.

Ekinci gülümseyerek ekledi:

"Teşekkür ederim, harika bir yanıt aldım..."

Mesele budur.

Yazarın Tüm Yazıları