Paylaş
Üstelik, kedi, köpek ve Kangal takvimlerine bu sene Hünkari güvercinleri de eklendi. İlk olarak Osmanlı padişahlarının isteğiyle üretilen Hünkari güvercinleri, estetik açıdan dünyanın en nitelikli ırkı olarak kabul ediliyor.
KEDİ LİSANI ÖĞRENİYORUZ
Giller’in 2006 kedi takviminde, birbirinden sevimli yavru kedi fotoğraflarına bakarken, yanı sıra karikatürist Tan Oral’dan ‘kedice’ öğrenebilirsiniz. Örneğin ‘mırrr mırrr’ kedicede dostluk, mutluluk demek. Erkek kediler ‘murrrrnouvv’ dediklerinde, bilin ki romantik bir seranad söz konusu. Kısacık ‘mav’ duyarsanız, maalesef kediniz size küfür etti demek. Hemen kendinize çeki düzen verin ve kediniz ne istiyorsa harfi harfine uygulayın!
Takvimde bol tüylü bakımlı kedilerin arasında sulu gözleriyle, pırtık pırtık tüyleriyle çelimsiz kediler çarpacak gözünüze. Neden bu çirkinleri seçmişler demeyin hemen. Onlar, Pako kliniğine bırakılan sahipsiz yavru kediler arasından seçildi. Amaçları, takvimleri alanların, sokak hayvanları konusuna dikkatini çekmek. Takvimlerin yayın yönetmeni Halim Yalçın’a ‘O zaman, neden sadece sokak hayvanları değil’ diye sorduğumuzda, ‘Sadece onları koyduğumuzda da duygu sömürüsü yapıyorlar derler’ diye cevap veriyor. Cins kedilerin arasına sokak kedilerini koyarak, yüzlerce milyon verilerek alınan hayvanların dışında, sokakta yaşayan ve bir eve ihtiyacı olanları da hatırlatmak istiyorlar.
SULTANLARIN ARMAĞANI
Hünkari güvercinlerinin üretilmesinin ilginç bir öyküsü var. Güvercin beslemek, Osmanlı toplumunda aile geleneği. Bu alışkanlık zamanla saraya da taşınmış. Yine saraydan gelen emirle, geniş bir coğrafyaya yayılmış olan farklı ırktaki güvercinler Manisa’da toplanmış ve Osmanlı’nın güvercin koleksiyonu oluşturulmuş. Padişahların kendine has, özel bir güvercin ırkı yaratma isteğiyle melezleme çalışmaları başlamış ve sonunda Hünkari güvercini geliştirilmiş.
Osmanlı yönetimi, 1860’lı yıllardan itibaren değer verdiği yabancı misafirlerini, onlara Hünkari güvercini armağan ederek onurlandırdı. Halkın beslemesine izin verilmeyen Hünkariler, buna rağmen önce Avrupa’ya, oradan da Amerika’ya yayıldı. Dünyada Orientall Frill olarak tanınan Hünkari güvercinleri, Bondinette ve Satinette olarak iki ana gruba ayrılıyor. 12 renk çeşidi için Amerika ve Avrupa’da bu isimleri taşıyan dernekleri bulunuyor. Dünyada el üstünde tutulan bu ırkın Türkiye’deki durumu ise maalesef çok iyi değil... Irk anavatanında kaybolma noktasında.
Takvimde kullanılan Hünkari güvercinlerinin fotoğrafları, bu ırka gönül veren Filli Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu’nun kümesinde çekildi.
Toplam 6 farklı takvim var
Giller takvimlerinin proje yönetmenliğini Emine Yalçın, yayın yönetmenliğini Halim Yalçın, grafik tasarımını Burhan Şerit, fotoğraf çekimlerini ise Mustafa Dilaver yaptı.
Takvimler İstanbul’da D&R mağazalarıyla, Remzi, Nezih, Marsık, Net, İnkılap, Kabalcı, Pandora ve Penguen kitapevlerinde, Ankara’da Dost, Kare kitabevlerinde, İzmir’de Kabile, Pan kitabevlerinde, Antalya’da Joystore, Denizli’de Yaprak Kitapevi’nde, Trabzon’da ise Ra Kitapevi’nde satılıyor.
Duvar takvimleri 20, masa tavimleri 10 milyon liraya satılıyor. Duvar takvimlerindeki seçenekler kedi, köpek, Kangal köpekler ve Hünkari güvercinleri. Masa takvimleri ise kedi ve köpek olarak iki çeşit.
KÖPEK TAKVİMİ BU SENE MİNİ MİNNACIK
Bu seneki köpek takviminde bildiğimiz ırklar var, ama bir farkla: Bunların hepsi yavru. Kapakta ayakta bile doğru düzgün duramayan bir İskoç Terrier var. Ekim 2006 sayfasındaki Beagle’ın kulakları kendisinden büyük; Mart 2006’daki Dachshund yavrusu oyuncak değil, gerçek. Nisan 2006’daki Sibirya Kurdu ise yavru olmasına rağmen, pek bir çapkın bakıyor kameraya. Büyüyünce nasıl bir afet olacağı şimdiden belli.
Cinslerinin fotoğraf ve yazıyla özelliklerinin anlatıldığı takvimde, hayvan davranışları ve psikolojisi üzerinde yüksek lisansı bulunan veteriner Prof. Dr. Tamer Dodurka’nın yazısı yer alıyor. Prof. Dr. Dodurka yazısında, ‘Her ilişkide olduğu gibi köpek-sahip ilişkisinde de iki tarafın da mutlu olması için insana yakışır biçimde anlayışla davranmamız gerekir’ önerisinde bulunuyor.
EN YAKIŞIKLI KANGALLAR
Kangal takviminde, hem ırkla ilgili bilgiler, hem de fotoğraflanan 12 köpeğin portresi var. Takvimin son yaprağında Kangal köpeklerinin vücut özellikleri tek tek anlatılmış. İşte 12 ayın güzellerinden ve yakışıklılarından bizim seçtiklerimiz:
Duman (Ocak 2006): Onur Kanlı’nın Ankara Haymana’daki 60 kangal ve 300 koyun bulunan çiftliğinde yaşıyor. 2005 İstanbul Park Orman’daki yarışmada tüm kangallar birincisi ve iş köpekleri birincisi seçildi.
Zorba (Mayıs 2006): Çok güçlü kaslara sahip. Haymana’da çiftlikte yaşıyor. İnanılmaz gücünü 2005’de Parkorman Muhteşem Köpekler Yarışıyor’da araba çekerek gösterdi.
Manga (Kasım 2006): Şu anda Emirgan’da bekçilik yapıyor. Bahçeli bir evde İngiliz Setter, Kangal ve bir sürü kedi ile beraber yaşıyor. İnsan ve diğer hayvanlara karşı uyumlu. Gerekmedikçe sertleşmiyor. Fotoğraf çekimlerinde çok güzel pozlar verdi.
Acar (Temmuz 2006): Trakya’da bir çiftlikte talihsiz bir kaza sonucu sakatlanan 3,5 yaşındaki Kısmet adlı Kangalla birlikte koruma görevi yapıyor. Acar, Kısmet’in yanına geldiğinde yavruydu. Onu Kısmet büyüttü. Şu anda çok hasta olan Kısmet’ten daha güçlü olmasına rağmen hálá onun sözünden çıkmıyor ve itaat ediyor. Onun yaralı ağzına zarar vermemek için çok dikkatli davranıyor.
Kapar (Ekim 2006): 2003 yılı Sivas Kangal Festivali’nde genç erkekler birincisi seçildi. Babası ‘ünlü Tommy’ ise 2001 yılında yine Kangal Festivali’nde tüm Kangalların birincisi seçilerek şampiyon oldu.
Evcil kaplumbağanız obez olmasın
Evde beslenen kaplumbağalarda karşılaşılan en önemli problemlerin başında aşırı beslenme ile ilgili sorunlar geliyor. Kedi ve köpekle mukayese edildiğinde birçok sebep, kaplumbağaların aşırı beslenmesine, hatta obez olmasına yol açar. Bunun başında da kaplumbağaların, birçok hayvanın aksine soğukkanlı olması sebebi geliyor.
Beslenme hataları sadece şişmanlık değil, önemli hastalıkları da beraberinde getirir. Kablumbağanızı, solunum problemleri, organ fonksiyonlarında azalma ve ömrün kısalması gibi sorunlarından doğru beslenme ile koruyabilirsiniz.
BUNLARA DİKKAT EDİN
Kaplumbağalar soğukkanlı hayvanlar oldukları için vücut ısılarını çevreden ısı alarak oluştururlar. Soğukkanlı hayvanların enerji ihtiyaçları sıcakkanlılara kıyasla daha az. Bu yüzden kaplumbağalar kedi, köpek ve kuş gibi evcil hayvanlara göre çok daha az yemek yer. Aynı büyüklükteki bir sıcakkanlı hayvanın tükettiği yiyeceğin yüzde 10’u bir kaplumbağa için yeterli olur.
Kaplumbağalar diğer evcil hayvanlara göre daha yavaş ve kısıtlı hareket ederler. Enerji sarfiyatları ve buna bağlı olarak beslenme ihtiyaçları da çok azdır.
Kaplumbağalar üreme dönemlerinde kullanmak üzere vücutlarında yağ depolarlar. Bu yağ üreme için kullanılmazsa, birikerek enerji fazlalığına sebep olabilir. Bu da hareket ihtiyacını ve beslenme gereksinimini azaltır.
Özellikle büyüme dönemini tamamlayıp ergin olan kaplumbağaların öğün sayısının azaltılması gerek. Aksi takdirde, aşırı beslenmeye bağlı problemler ve obezite oluşur.
Kaplumbağaların kalorisi düşük ve lif miktarı yüksek bir gıda ile beslenmesi gerek. Enerji yoğunluğu yüksek ve lif oranı düşük gıdalar şişmanlığa yol açar.
PAKO’YA MEKTUPLAR
Karakız ve Bella için yapabileceğiniz bir şey mutlaka vardır
Karakiz ve Bella. Büyük olasılıkla kardeş, hiç değilse arkadaşlar, aynı sokağın çocukları... Bir de eşleri, erkek kardeşleri ve arkadaşları olan bir delikanlı. O da onlarla aynı sokakta büyümüş. Ve yavruları: Karakız’ın 4, Bella’nin 11 tane!
Karakız, adı üstünde kapkara bir şey! Koca kulaklı, mahzun bakışlı, iyi bir anne. Yavruları ile Küçükçekmece’de bir pansiyonda kalıyor. Yavrular 2,5 aylık. Aynı anneleri gibi siyah tüylü, sevimli yaratıklar.
Bella, kahverengi, o da koca kulaklı, uysal, akıllı ve iyi bir anne. Komşumuzun evinin altındaki bodrumda yaşıyorlar. Doğum tarihleri 30 Eylül. Daha yeni dört haftalık oldular. Yürümeye, havlamaya, boğuşmaya başladılar. Çok çok yakında onları oradan alıp başka bir yere götürmemiz gerek. Hem komşumuz Ufuk’un misafirperverliğini kötüye kullanmamak gerek, hem de zaten yakında oraya sığmayacaklar.
Aşağıdaki adreslere gidin, resimlerine bakın, ne kadar şeker olduklarını görün... Sonra onlar için neler yapabilirsiniz bir düşünün.
http://aysima.com/karakiz_bella/ ve http://bellarado.blogspot.com/
Mesela birini sahiplenebilirsiniz. Ya da sahipleneceğini bildiğiniz birilerine iletebilirsiniz! Yavruların büyüdüklerinde iyi huylu ve akıllı köpekler olacağını anne ve babaya bakınca görebiliyorum. Sahiplenemiyorsanız, evlat edinebilirsiniz! Yani, onlara yuva bulana kadarki masraflarına katkıda bulunabilirsiniz.
Sosyal sorumluluğunuzun bilinci ile yapacağınız katkılar bizi ve onları çok mutlu edecek...
PAKO PANO
Ayşe, Bella ve Karakız
Bu tekir kızı bir ay kadar önce Baltalimanı’nda buldum, yaklaşık bir yaşında. Boynunda pembe-beyaz pötikareli tasma var. Ya kaçmış ya da terk edilmiş. Çok akıllı ve eğitimli, yemyeşil gözleri var. Sokakta yaşaması imkansız, bir aydır bende kalıyor. Sürekli kucağımda olduğu için diğer kedilerim beni sadece uzaktan görür oldular. Sahibini veya onu sahiplenecek birini arıyorum. 0532 313 90 67.
Anneleri olmayan, biberonla besleyerek büyüttüğümüz yaklaşık bir aylık iki yavru kediye yuva arıyoruz. Biri siyah, biri üç renkli, son derece insancıl, uzun tüylü olacağa benzeyen ve birbirini çok seven bu iki kardeşe yuvanızı açmak ister misiniz? 0533 529 16 51.
10 gün önce Ataköy Galleria’nın karşısında 3 yaşında beyaz bir Terrier buldum. Erkek, siyah tasması ve kayışı var. Ya kaçtı ya da terk edildi. Şu an felçli annemin evinde kapalı balkonda tutuyoruz çünkü evde kedi var. Kuşadası’nda yaşıyorum ve köpeği yanıma alamam. Sahibini veya sahiplenmek isteyen birini arıyorum. 0212 571 62 35, 0532 486 68 80.
Biz Suadiye’nin meşhur tazısı Bambi’nin yavrularıyız. Annemiz yine yakalanamadığı için bizi doğurdu. Tam sekiz taneyiz. Bugünlerde bizimle boy ölçüşecek sahip adaylarını değerlendiriyoruz. Cesaretiniz var mı? 0533 475 10 22, 0532 272 31 43, 0532 583 36 08.
Anataolia Hayvan Hastanesi’nde sahibi tarafından terk edilmiş bir yaşındaki Golden Retriever onu terk etmeyecek yeni sahibini bekliyor. 0532 443 53 62.
Biri 3 renkli, biri siyah annesiz iki yavru kediye yuva arıyoruz. Yaklaşık dört haftalıklar, ikisi de dişi. 0533 529 16 51.
Üç yaşındaki erkek 1 numara Terrier için yeni bir yuva arıyoruz. Sokakta bulduk ama çok sağlıklı, güzel ve akıllı. Yalnız kaldığında, yine terk edilmekten korktuğu için ağlıyor. Onu sahiplenmek ister misiniz? dgulbin@hotmail.com
3 aylık aşıları tamam, evde doğan Jack Russell’ı iyi bakacağına inandığım birine ücretsiz olarak vermek istiyorum. 0535 215 68 95.
Paylaş