Hey gidinin küstümçiçeği

Málûmu ilán ve kendini tekrar olacak ama gayet iyi bildiğiniz üzre duyargaları aşırı hassas bir milletin fertleriyiz. Eften püften bir mevzu yüzünden, bir kaşık suda fırtına kopuyor yine...

Málûm liste: Elin Fransız’ı nemfoman bir sekreterle ilgili film çeker, bizim sekreterler kesinlikle mevzuya Fransız kalmaz, üzerine alınır, ayaklanır. Bir aile dizisinde kasaba kurnazı kapıcı tiplemesi çizilir, kapıcılar kazan kaldırır. Çalıntı reklamın birindeki eli ağır, sadist tabiatlı tellak rolü yüzünden tellaklar isyana gelir, reklam kınanır... Asmalı Konak’ın Bahar’ı, film icabı, kanser tedavisi için ABD’ye gider, yurdum doktorları ‘Atatürk bile ‘Beni Türk doktorlarına emanet edin’ demişti’ şeklinde serzenişte bulunur.

Fakat yine de bütün bu alınganlık senfonisi içinde hiçbir grup, sektör, dernek, şu, bu, küstümçiçeği performansından yana, efelerin eline su dökemez azizim...

Hey gidinin efelerinin yine protestosu geldi bildiğiniz gibi. Aydın’da AKP Milletvekili Ahmet Ertürk’ün başkanlığını yaptığı bir kooperatifin takviminde, efe kıyafetli, harmandalı oynayan iki öküzün resmedilmesi, efeleri galeyana getirdi.

Aydın Efeler Derneği Başkanı Cafer Sağdıç, kooperatifi mahkemeye verip takvimi toplatacaklarını beyan etti: ‘Biz inek miyiz? Erkek adamın boynuzu olur mu? Efeleri inek yerine koymuşlar. Bizleri yücelteceklerine aşağılamışlar.’

Bu arada boynuzlu inek de olmaz ya, hadi neyse diyelim, Efe’yi daha fazla sinirlendirmeyelim.

Hatırlayacaksınız, yedi yıl önce de ‘bıyıksız’ Yörük Ali Efe heykeli yüzünden küçük çaplı bir infial yaşanmış, bıyıksız efe olmaz şeklinde bir ‘mantık’tan yola çıkan dernekler itiraz edince heykel yerini bıyıklı bir versiyona bırakmıştı. Zira mübarek Yörük Ali Efe, anasının karnından bıyıklarıyla doğmuş bir nev’i sakallı bebekti, ömrü billah da o bıyıkları kesmemişti. Kıl dönmesi sonucu iltihap olsa bile, sakallarına kıran girse bile, kimse onu asla ve kat’a bıyıksız göremezdi, o ki efelerin efesiydi, kolunu keser bıyıklarını kesmezdi.

Bir de şu acayip ‘satanist efe’ tartışması var tabii... 2002’de yine bir takvimin üzerinde yer alan yemindeki ‘Şeytana bel bağlanır mı? Yardımcımızdır bağlanır’ dizeleri yüzünden takvimin toplatılmasına karar verilmişti.

Güler misin, ağlar mısın?.. Bu nasıl bir izandır, Allah aşkına biri bana açıklasın... Kılla tüyle erkeklik oluyorsa, bari bir dahaki takvime, goril efe figürasyonuna yer verelim. Efeler esas, böyle kıldan tüyden mevzularla uğraşmaktan utanmaz mı? Şöyle biraz soğukkanlı olmaz mı, ağır olup molla takılmaz mı, efe dediğin?..

Asparagas

Freddy’nin kábusu

Tarhan Erdem’in seçim tahminleri konusunda kendisine soru yönelten Leyla Umar’a, seçimlerin sonucunda hezimet yaşayacak olsa bile CHP liderliğini bırakmayacağını açıklayan; ‘Buradayım ve devam edeceğim’ diyen, AK Parti mensupları arasında ‘Allah Deniz Baykal’ın hep CHP’nin başında kalmasını nasip etsin, memlekete sevabı dokunuyor’ şeklinde dönen esprilere malzeme olan Deniz Baykal, sinirlendi: ‘Niye bırakacakmışım? Süleyman Demirel, yedi kere gitti geldi, bıraktı mı? Süha Özgermi, artık gözlüksüz önünü göremiyor, ‘Ben güzelden anlarım’ iddiasını bıraktı mı? Rüyalar áleminde kábus temaları tükendi, Freddy Krueger, Elm Sokağı’ndaki çalışmalarını bıraktı mı? Bırakmıyorum kardeşim. Siz bırakın bu işleri. O sizin dediğiniz, Devlet Su İşleri... Ehi ehi ehi... Nasıl espri? İlahi ben; ne şeker adamım di mi? Siz kadir kıymet bilmiyorsunuz be; bir de beni kavgacılıkla, hizipçilikle, geçimsizlikle itham etmezler mi?!?’
Yazarın Tüm Yazıları