Hesap günü

Daha sezonun başında en hırslı, en arzulu ve futbol oynama isteğinin tavan yapması gereken dönemde herkesin başı önde. Ama asıl başı önde olanlar seyirciler. Bunun birkaç sebebi olabilir.
Kısa vadedeki etkenler;
1- Sivas maçının moral bozukluğu...
2- Hafta içi yapılmışsa toplantıda atılan fırçalar.
Daha geniş bakarsak...
1- Kampta sezona iyi hazırlanmama.
2- Geçen senenin başarısızığının bu yıla etkisi.
3- Takımda Rijkaard’a olan güven kaybı.
4- Yanlış transferler ve transfer politikası.
Fakat benim için en önemli olanı takımdaki kaybolan hava. G.Saray’ın yediği iki gole bakın; başlangıçları Ali Turan ama Servet ve Hakan Balta’nın kademedeki boşvermişliği her şeyi açıklıyor. Bir takımda bu duygular kaybolmuşsa geri getirmek çok ama çok zordur.

Fiziki yetersizlik

G.Saray’ın son iki maçındaki en olumsuz görüntüsü., takımdaki fiziki gerileme. Öyle ki G.Saray deplasmanda Sivas’a mücadele olarak cevap veremeyecek kadar fiziki güçten yoksundu. Karpaty maçında da bu olumsuz tablo vardı. G.Saray sadece oyunun başında kısa bir süre tempo yaptı ve düştü. O kadar ki, oyuncuların kontra için gidecek halleri yoktu. Aynı görüntü ikinci yarıda da vardı. Yine biraz kıpırdanan G.Saray golü buldu ve temposu düştü.

Ruhuna ters

G.Saray karşısında rakipler o kadar rahat kaleye geliyor ki, fatura Aykut’a çıkıyor. Evet, Aykut’un da hataları var ama oraya gelene kadar hatalar zaten gol yemek kadar önemli. Ali Turan ve Mehmet Batdal G.Saray’da oynayacak rahatlığı kazanamadılar. Serdar Özkan’ın Beşiktaş’tan kalan bir negatif tablosu var. Arda hala kırgınlığını atmış değil. Servet kapıdan geri döndü. Bunun gibi bir sürü sebep sayarız. Bütün bunların bir arada olduğu bir takımda işlerin iyi gitmesi futbolun ruhuna ters.

BEĞENDiM

G.Saray’ın oz büyücüsü Kewell

BEĞENMEDiM

Seyircinin kendi oyuncusuna protestosu.

DİKKAT

Fiziki yetersizlik ve kaybolan takım havası.