Herpes deyip geçmeyin

Herpes simpleks, daha bilinen adıyla uçuk hastalığı, herpes simpleks virus denilen virüsten kaynaklanır. Virüs, cilt ve mukozalarda içi su dolu keselerden oluşan bulaşıcı bir hastalıktır.

Herpes simpleks virüsünün (HSV) sekiz tipi bulunsa da klinik olarak en sık üç tipine rastlanıyor.

Sık görülen bu üç tip nereye yerleşiyor?

HSV 1 daha çok ağız, burun ve çevresinde görülür. HSV 2 genital bölgeye yerleşir. HSV 3 ise sinirlere giderek, zona denilen rahatsızlığa yol açar. Bu tip diğerlerinden farklı olarak içi su dolu keseler şeklinde değil, kızarıklık ve iğne batması şeklinde hissedilen keskin ağrılarla seyreder. Kuşak şeklinde belirli bir alanı tutar ve önce ağrılar başlar. Daha sonra ağrı duyulan alanlarda nokta nokta kızarıklıklar başlar.

Herpes simpleks organları tutar mı?

HSV 1 yüz, dudaklar, burun ve ağız içinde içi su dolu kabarcıklar oluşturur. Bu kabarcıklar çok kısa sürede açılıp üzerileri ülserleşir. Yakınlarındaki diğer küçük ülserlerle birleşme eğilimi gösterir. Ardından üzeri sulanan bu yaralar kabuklaşır. Kabuklar sarı beyaz renktedir. Daha sonra kabuklar kendiliğinden yumuşayarak düşerler. İlk başta yerlerinde kahverengi bir leke bırakır, daha sonra kahverengi bir ize dönüşür. HSV 2 ise genital bölgeyi tutar. Kasıklar, kadında vajina dış dudakları, iç kısmı, anüs ile vajina arasındaki bölgeyi, rahim ağzını, erkekte penisin özellikle gövdeye yakın kısmını, nadiren penis başı ve testisleri, kalçaları tutabilir.

Nasıl bulaşır?

Herpes virüsü temasla bulaşır. Öpüşme, cinsel ilişki, aynı havluyu kullanma gibi virüsü taşıyan bireyle temas edince virüsler alınır. Virüsler deri ve/ veya mukozalardaki çatlaklardan vücuda girerler. Sinir hücrelerini tutarak bu sinirlerin lifleri boyunca ilerlerler. Liflerin ganglion denilen ana merkezlerine yerleşirler. Ardından o bölgeye ait cilt ya da mukoza bölgesinde lezyonlarını oluşturmaya başlarlar. Virüsler yerleştikleri yerde ölmezler. Tedaviler de virüslerin yok edilmesini değil, hastalık oluşturmalarını engellemek ya da en azından azaltmak amacıyla yapılabilmektedir.

Genital bölgeye yerleşen herpesten korunmak için nasıl önlem alınabilir?

HSV 2 denilen genital bölge uçuklarında cinsel temasla virüs alındığı unutulmamalı. Yine cinsel temasla bulaşabilecek başka hastalıklar da akla getirilmeli. Zira, HSV 2 virüsü kadar kolay bulaşabilen ve tehlikeli seyreden başka bir takım virüs hastalıkları da aynı kişiden alınmış olabilir (hepatit B ve C, AIDS, frengi gibi)... Bu nedenle HSV 2 görülen bireylerde diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların da testler ile taranması gerekir.

Herpes enfeksiyonu yaygın mıdır?

Herpes simpleks enfeksiyonunun bireylerde saptanarak çok doğru bir yaygınlık taraması yapmak zor. Hastalığa sahip bireylerin yarısından fazlası (yaklaşık yüzde 65’i) bundan haberdar değil. Ayrıca HSV 2 ile temas etmiş bireylerde hastalık oluşsa bile korku ve utanç gibi nedenlerle hastalıklarını saklamaları gibi bir durum da söz konusu. Bu nedenle hastalıkla ilgili başvurular, aslında virüsü taşıyan birey sayısından çok daha az. Hastalığın görünme sıklığı toplumdan topluma değişiyor. ABD’de yüzde 20, İsveç’te yüzde 35, Brezilya’da yüzde 40 sıklıkta görülüyor. Türkiye’deki sıklıkla ilgili bir istatistik bulunmasa da tahmin edilen oran yüzde 30.

HSV-2 enfeksiyonuna yakalanmada riski artıran faktörler hangileri?

*
Cinsel partner sayısının artması

* Yaşın ilerlemesi

* Düşük gelir

* Eğitim seviyesinin düşük olması

* Siyahi ya da hispanik etnik kökenli olma

* Kadın olma

* Erkek eşcinsel ilişkiler

* HIV enfeksiyonu

Tedavisi var mı?

Herpes virüsünün tam bir tedavisi yok. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek gerekmektedir. Yabancılar ile temastan kaçınmak, cinsel ilişkide prezervatif takmak, ortak havlu vs. kullanımından uzak durmak gerekiyor. Genital bölgede yer alan bütün yaralar önemli. Burada en korkutucu olanı, başka hastalıkların herpes zannedilerek atlanması ihtimalidir. Bu nedenle genital bölgede izlenen her yara mutlaka doktor tarafından muayene edilmeli.
Yazarın Tüm Yazıları