Her şeyin başı sağlık

Herkes yaşı, cinsi, eğitimi, toplumsal yapılanmalardaki görevleri ne olursa olsun huzurlu, keyifli ve refah içinde yaşamak, “kendini iyi hissetmek” istiyor, bunun yolunun da her şeyden önce sağlıktan geçtiğini biliyor.

Zaten bu nedenle de sağlıkla ilgili önermelere, kitaplar, gazete yazıları, televizyon haberlerine büyük ilgi var. Yeni bilgiler dikkatle izlenip tartışılıyor ve bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Bizim Yaşasın Hayat ekibi olarak yaklaşık 10 yıldır yerleştirmeye çalıştığımız, temelde “iyi hayat” önermesinden başka bir şey olmayan “Yaşasın Hayat Konsepti”nin de amacı bu zaten: Size daha iyi bir hayat yolculuğu için kılavuzluk yapmak, doğruluğu kanıtlanmış bilgileri aktarmaya çalışmak ve bunları bir yaşam tarzı haline getirmenize destek olmak...

Sağlığa giden yolda yapılması gerekenleri “yaşam tarzı haline getirmek” konusu çok önemli. Çünkü Yaşasın Hayat felsefesinin dört önemli ayağını; “sağlıklı beslenme, iyi uyuma, aktif bir hayat sürme ve stresle mücadele” konularının önemini hepimiz zaten biliyoruz, ne var ki iş bunları kalıcı yaşam tarzı değişiklikleri haline getirmeye geldiğinde çoğumuz başarısız kalıyoruz.

İŞTE İSPATI!

Oysa sağlıklı yaşam tarzı uygulamalarının yaşamın kalite ve süresini iyileştirdiğini gösteren pek çok kanıta sahibiz. Mesela 35 yaş üzerindeki birinin sigarayı bırakması erkeklere 28, kadınlara 34 aylık ortalama bir yaşam süresi kazancı ekliyor. Ve tabiî ki bu yaşamı nefes darlığı, aksırık, öksürükle geçirmenize de engel oluyor.

Eğer kilonuz ideal kilonuzun yüzde 30’unun üzerindeyse, onu normale düşürmeniz size erkekseniz 20, kadınsanız 13 aylık bir “ek süre avantajı” kazandırıyor.

Diyelim ki diasistolik kan basıncı, yani küçük tansiyonu yüksek birisisiniz ve bunu normale indirmeyi başardınız. Bu basit değişim bile ömrünüze ortalama bir yıl ekleyiveriyor.

Kısacası sağlıklı kalmanın yolu onu iyi izlemek ve düzenli aralıklarla kontrol etmekten geçiyor.

BİR NOT

Şans faktörü önemli ama...

Peki, tüm bunlar her şeyi kontrol altında tutmaya yeterli olabilir mi? Tabiî ki hayır! Genetik mirasınızın ne olduğu ve şans faktörü de önemli.

Özellikle şans, yukarıda anlattıklarımın getireceği avantajları doğrudan ve derinden etkileyen bir belirleyici bile olabiliyor. Ne var ki şansı kontrol etmek bile önemli ölçüde yine sizin elinizde. Çünkü şans ile ilişkili sandığımız şeylerin de pek çoğu aslında önlenebilecek, en azından kontrol altında tutulabilecek şeyler.

Örneğin hepatite karşı aşılı birinin güvensiz, dikkatsiz bir cinsel ilişkiyle hepatit B virüsü kapması, zatürreeye karşı aşılı bir yaşlının hayatının ağır bir pnömoni ile sonlanması, tansiyonunu kontrol altında tutan birinin kalp krizi veya felç atağı yaşaması ihtimali ciddi ölçüde azalıyor.

BİR GÖRÜŞ

Trendler değişiyor

Yeni bin yıl pek çok şeyi değiştirdi. Bu değişimden sağlık yaklaşımları da nasibini aldı. İnsanlar ilaçlardan artık eskisi kadar hoşlanmıyor, sorunlarını doğal yollarla çözmenin çarelerini arıyor. Sağlığı korumanın hastalanmayı önleyen en etkili faktör olduğunu biliyorlar.

Sağlığın sadece bedensel/fiziksel değil, ruhsal, duygusal ve moral bir iyilik de gerektirdiğinin çoktan farkına vardılar. Zaten bu nedenle doktorlarını sadece hastayken değil, sağlıklıyken de ziyaret ediyor, sağlıklarına ilişkin süreci kontrol altında tutmaya özen gösteriyorlar.

Kısacası “her şeyin başı sağlık” sözcüğü tarihin hiçbir döneminde bugünkü kadar insanlığın ortak hedefi olmadı.

AKLINIZDA OLSUN

Menopozda hormon desteği ne kadar sürmeli?

Hormon tedavisinin başlama zamanı bellidir, fakat ne zaman sona ereceği belli değildir. Bugün için kabul edilen görüş, kadın ne kadar uzun süre hormon tedavisi görürse, osteoporoz ve kalp hastalıkları gibi östrojen eksikliğinin uzun vadedeki risklerine karşı korunmak için, tedavinin en az beş yıl sürdürülmesi gerektiği düşünülmektedir.

Sürekli hormon eksikliğinin uzun vadeli sonuçlarıyla karşılaşmamak için hormon tedavisine mümkün olduğu kadar erken başlanmalıdır. Osteoporozu önleyebilmek için tedaviye mutlaka adetten kesilmeden önce, ilk şikayetler görüldüğünde başlanmalıdır.

NOT ALIN

Kalsiyum kaynakları

Menopoz dönemi kadınları için en güçlü kalsiyum kaynakları şunlar…

- Küçük balıklar (kılçığı ile birlikte yenilenler)
- Peynir ve yoğurt
- Badem, ceviz, fındık
- Yeşil sebzeler
- Bakliyat grubu besinler