Her şey güzel olacaktı

DİYARBAKIR/BATMAN
BEN
bu yollardan hep gelir geçerim. Çeşitli dönemlerden simgesel sahneler var hafıza arşivimde. O arşivden askeri kontrol noktaları, asfaltta gidip gelen panzerler, cansız köyler, çorak topraklar çıkar karşıma kapağı kaldırdıkça.

Bugün her şey ne kadar farklı. Doğası bile yeniden nefes almaya başlamış bölgenin.

Önceki sabah Diyarbakır’dan Batman’a giderken gözümün önünde uzanıp giden toprakların aslında çok verimli bir vadi olduğunu ilk kez fark ediyorum. Bismil vadisi.

Geçmişten bir soru ve yanıtı geliyor aklıma. ‘Neden bu toprakları ekmiyorlar?’ ‘PKK, ürünü verin diye tehdit ediyor, verseler devlet kızıyor. İyisi mi hiç ekmemek.’

Çatışma yıllarının koşulları dağı tepeyi kurutmuştu.

Şimdi Bismil vadisinde pamuk tarlaları, mercimek, nohut, tütün tarlaları uzanıyor.

Diyarbakır’ı da bir yıl öncesine göre bile farklı buluyorum. Bir de sanat sokağı var. Batman’da da. Çayhaneler gece geç saatlere kadar dolu.

Akşam karanlığı inmeden evlere çekilenler şimdi hayatın içinde.

Ancak son zamanlarda bir tedirginlik var. Hortlayan terör eylemleri insanları tedirgin ediyor.

Batmanlı bir kadın, ‘Her şey çok güzel olacaktı’ diyor dün sabah. Çatışmaların yeniden başlama ihtimalinin halkta yarattığı endişeyi en özlü biçimde dile getiriyor bu samimi ifadesiyle. ‘Her şey güzel olacaktı.’

* * *

VERHEUGEN, Diyarbakır’da çok önemli bir şey söyledi. Belediye Başkanı ile görüşmeden çıkışta, ‘Şiddet kullanımı kabul edilemez. Şiddet yasaklanmalıdır’ dedi.

Avrupa’nın bu mesajının altı çizilmeli. Ama daha da önemlisi halkın verdiği mesaj, kimsenin artık şiddete tahammülü yok.

Ne kardeşi DEHAP’lı olan bekçiyi öldüren bombanın, ne de Batman’da 200 milyar liralık petrolün toprağa dökülmesine neden olan sabotajın izahını dinlemeye niyeti var bölgenin.

Çaresiz bir grubun, dağdan inebilmek için bir halkın geleceğini rehin almaya hakkı var mı?

Oysa bugün hepimizin karşısında çözüm bekleyen çok önemli sorunlar var.

Hayati sorunlar.

* * *

SORUNLARIN başında yoksulluk geliyor. Batman, DİE’ye göre 17.6 oranıyla Türkiye’nin işsizlik oranı en yüksek kenti.

Çocuklar; Küçük kız ve erkek çocukları sokaklara ve kaderlerine terkedilmiş durumdalar. Her türlü suça, tehlikeye açık bu çocuklar.

Köye geri dönüşler de üzerinde durulması gereken önemli bir sorun. Yedi ilde 67 bin kişi geri dönmüş. Bin kadar köyde hayat başlamış ama daha iki bin köy var geride ve onların kent varoşlarında tutunmaya çalışan sakinleri.

Tazminatlar; Çatışma yıllarında insanların uğradıkları maddi ve manevi kayıpların, hak yenmeden ama devleti suistimal de etmeden tazmin edilmesi gerekiyor.

Eğitim ve kadınların durumu tüm sorunların kökeninde yatan karmaşık mı karmaşık bir sorun. Yapılacak çok şey var.

PKK içindeki çıkar ve iktidar çatışmalarının ortalığı bulandırmasına izin vermeden bu hayati sorunları gündeme taşımak, üzerinde düşünüp çözüm önerileri geliştirmek hepimizin ama başta Kürt aydınlarının sorumluluğu diye düşünüyorum.

‘Her şey güzel olacaktı’ dememeli insanlar, güzel olacağına inanmalı artık.
Yazarın Tüm Yazıları