Her beş yargıç ve savcıdan biri

ADALET tarihinin son elli yılda gördüğü en büyük atama kararnamesi. HSYK’nın, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 1961 Anayasası ile oluşumundan bu yana, bir seferde yaptığı en büyük değişiklik.

Haberin Devamı

HSYK önceki gün yargıç ve savcılarla ilgili düzenlediği atama kararnamesi ile 2 bin 335 yargıç ve savcının yerini değiştiriyor. Bu çok yüksek bir rakam.
Türkiye’de son verilere göre, 7 bin 104 yargıç, 4 bin 226 savcı var. Toplam 11 bin 330. Önceki gün yayınlanan kararnamede 2 bin 335 yargıç ve savcının yeri değiştirildiğine göre, her beş yargıç ve savcıdan birinin yeri değişmiş oluyor. TV’lerdeki yorumlara bakıyorum, adına “yaz kararnamesi” deniyor, “normal atamalar” olarak niteleniyor. Bu kadar yüksek sayıda atama normal mi?

Ayrıca, atamaların bir bölümünün yargıç ve savcıların kendi istekleri olduğu belirtiliyor. İsteğe bağlı atama sayısı ne kadar, açıklansa, iyi olur.

Buna karşılık, istek dışı atamalarla ilgili bilgiler de, merak konusu.

FARKLI ÖLÇÜLER

Haberin Devamı

Baktıkları davalar itibariyle toplumda öne çıkan bazı özel yetkili yargıç ve savcılarla ilgili haberler ön planda.

Kararnameye dikkatle bakıldığında, örneğin, birinci bölgeden başka bölgelere yapılan atamalar var. Bir yargıç ya da savcı birinci bölgeden başka bölgeye atanıyorsa, onun artık meslekte yükselme, örneğin yüksek yargı organı üyesi olmaları güç. Bazı atamalarda bu gibi örnekler var.

Bir de, kapanan adliyeler var. Herhangi bir yerde ki, kapanan adliye sayısı yanılmıyorsam 148, oralarda yargıç ve savcıya elbette ihtiyaç yok. Bunlar küçük yerleşme merkezlerindeki adliyeler. Küçük de olsa, adliyeyi geri çekmek ne kadar doğru? Belki tasarruf amacıyla, belki başka yerlerde ihtiyaçları karşılamak amacıyla. Kaymakam var, polis var, adliyeden neden vazgeçiliyor?

Şu ya da bu nedenle, atama kararnamesi farklı ölçüler içeriyor.

AÇIKLANSA İYİ OLUR

Yargının bir bütün olarak son bir kaç yıldır toplumun bu kadar gündeminde olduğu bir sırada iki binden fazla yargıç ve savcının yerinin değiştirilmesi pek çok soru uyandırıyor. Değişik senaryolara senaryolara yol açıyor.

Bunlara tatmin edici karşılık verebilmek için HSYK yönetiminin sessiz kalmak yerine, atamalarda ne gibi ölçülerden hareket edildiğini açıklaması yerinde olur.

Anayasa’da centilmenlik testi

Haberin Devamı

UYULMADIĞI takdirde yaptırımı yok. Sadece centilmenlik anlaşması.

Yeni bir anayasa için Meclis’teki dört parti masaya oturduğunda, kendi çalışma yöntemini belirliyor. Bunu kurallara bağlıyor. Bu kuralları dört parti de kabul ediyor, kabul ettiğini topluma ilan ediyor.

O kurallardan biri de, anayasa taslak metninin değiştirilemeyeceğine dönük. Kural şöyle:
“Anayasa taslak metni gerek uzlaşma ve yasama komisyonlarında, gerekse Genel Kurulda partilerin mutabakatı olmadan değiştirilemez, ekleme yapılamaz”.

Bunun Türkçesi, Meclis’teki dört partiden herhangi biri, diğer partilerin onayı olmadan değişiklik yapamaz.

Bu şu anlama gelmiyor. Taslak Genel Kurulda ele alınırken elbette bir parti yeni bir öneri ile gelebilir. Ama, bu önerinin kabul görmesi dört partinin dördünün de onayına bağlı. Aksi halde bu ilan edilmiş kurallara aykırı.

Diyelim ki, taslak metinde Başkanlık Sistemi yok. Ama, bir parti çıkıyor ve bu sistemi öneriyor. Kabul edilmesi için çoğunluk yetmiyor, dört partinin de onay vermesi gerek. Centilmenlik anlaşması bu.

Muhalefet bu anlaşmanın titizlikle uygulanmasını bekliyor.

Haberin Devamı

Ömer Faruk Eminağaoğlu

YARGIÇLAR ve savcılar bir sendika kuruyor, YARSAV. İktidara muhalif bir sendika. Bu sendika daha sonra kapatılıyor. Kuran yargıç ve savcılar o tarihte değişik yerlere atanıyor.

Sendikanın kapatılmasına karşı ILO’da dava açılıyor, YARSAV yönetimi davayı kazanıyor. Ancak, hükümet bu kararı uygulamıyor.

YARSAV’ın ilk başkanı yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun o günden bu yana başı dertte. Bir ara “yargıyı etkilemek” iddiasıyla Yargıtay’da yargılanıyor ve aklanıyor. Aklanması ardından hakkında suç duyurusu yapılıyor, disiplin cezası veriliyor.

Şimdi Çankırı’ya atanıyor. Muhalif bir yargıcın başına gelenler yaşadığımızın dönemin bir başka belgesi niteliğinde.

Yazarın Tüm Yazıları