Hepimiz azınlığız

LİSTEDE Ku Klux Klan'ın da bulunduğunu görünce hüzünlendim.

Ulusal güvenliğimiz garantisi olan bir kurumun itibarını bu derece riske atan itinasızlığın kabul edilebilir bir nedeni olabilir mi?

İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın, dört kaymakamlığa gönderdiği istihbarat toplama formlarıyla ilgili haber, Genelkurmay Başkanlığı tarafından doğrulandı.

Açıklamada, ‘‘Çıkabilecek olaylara karşı tedbir alınması için önceden planlama yapılması bir ihtiyaçtır’’ dendi.

Buna kimsenin itirazı yok. Ancak önceden planlama yapmak için, devletin sivil ve askeri istihbarat kuruluşlarından gelen bilgiler yetmiyor mu?

Herkes, kendi istihbaratını toplamaya kalkarsa sonunun hukuk devleti açısından ne kadar büyük risklere yol açacak noktalara vardığını Susurluk olayında yaşamadık mı?

Zaten, Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘‘çalışmada yer alan bazı hususların düzeltilmesi maksadıyla da gerekli incelemelere başlanılmıştır’’ deniyor.

İyi ki, dün Hürriyet Necdet Açan'ın haberini manşetten yayınladı da, ‘‘çalışmada yer alan bazı hususların düzeltilmesi gerektiği’’ ortaya çıktı.

Yoksa, bu yönergeler, bu şekliyle dolaşacak, Türkiye'de herkes azınlık, herkes potansiyel suçlu kategorisine girmeye devam edecekti bazıları için.

* * *

RAHATSIZLIĞIN nedeni de bu zaten.

Terörizme ve uyuşturucu ticareti gibi toplumu tehdit eden faaliyetlere karşı mücadele, ‘‘kendini ulusal değerlerin dışında ve üstünde gören ABD ve AB yanlısı kişi ve gruplar''dan, meditasyon yapanlara ve hatta Ku Klux Klan üyelerine kadar genişletilirse bir yere varabilir mi? Varamaz tabii ki.

Azınlıklar ve Masonların fişlenmesi istenirken, iki Sinagogun ve bir Mason derneğinin son zamanların en büyük terör eylemlerinin hedefi olmaları, bu zihniyetle ‘‘çıkabilecek olaylara karşı tedbir alma’’nın da mümkün olmayacağının en çarpıcı örneği.

Hele Ku Klux Klan. Amerika'da iki yüz yıl önce kurulan ırkçı örgüt. Siyahlara ve özellikle dul kadınlara karşı cadı avı sürdüren aşırı püriten dincilerin Türkiye'de ne işi var?

Ku Klux Klan üyeleri hakkında kendilerinden bilgi istenen kaymakamları, boşa çalıştırma dışında hiçbir anlamı olamaz bu arayışın?

Ama neyse ki Avrupa Birliği yanlıları her yerde kolayca bulunabilir. Yazarlar ortada, bu yolda çalışan bürokratlar belli. Halkın da yapılan araştırmalara göre yüzde 70'i, AB'den yana olduğunu söylüyor demek ki fişlenmeye müsait!

* * *

KENDİSİ dışında herkesi ‘‘şüpheli’’ ve ‘‘potansiyel suçlu’’ gören bir zihniyet, sonunda kendisini ‘‘azınlık’’ haline getirir.

TSK'nın taşıdığı sorumluluk, böyle bir riskin kenarında dolaşmasına bile izin veremez.

Kültürel özgürlükler, inanç, düşünce ve ifade hürriyetleri gibi yurttaşların haklarını kullanmalarıyla ilgili konularda fişlenmeleri insan haklarının açıkça ihlalinden başka bir şey değildir.

Demokratik hukuk devletinin en önemli kurumlarından biri olan silahlı kuvvetlerin böyle bir şeye fırsat vermemesini istemek de en doğal yurttaşlık hakkıdır ve ihlal edilmemelidir.
Yazarın Tüm Yazıları