Hareketsizliğin sebepleri neler

İletişim ve ulaşım teknolojisindeki inanılmaz gelişmeler hareketsizlik sorununun başlıca nedenleridir.

Hiçbirimiz eskisi kadar yürümüyor, merdiven çıkmıyoruz. Dolmuşlar, otobüsler, metrolar, taksiler, asansörler şimdi sadece en çok bir düğme kadar uzak. Alış-veriş yapmak için, ne büromuzdan, ne de evimizden çıkmaya, süpermarkete, lokantaya, cafeye, pizzacıya, dönerciye, bakkala gitmeye gerek yok! Elbiselerimiz, çamaşırlarımız, paket döner veya pizzalarımız, ihtiyaç duyduğumuz kitaplar, CD’ler ve bilgiler, bir telefon veya bilgisayar tuşuyla en geç beş dakikada kapımıza teslim ediliyor.

Tatil günlerimizi parklarda, bahçelerde, piknik yerlerinde değil, televizyon karşısında film izleyerek veya bilgisayarda oyun oynayarak geçiriyoruz. Kağıt veya tavla oynamak için kahveye gidenler bile azaldı. Bilgisayarınızın başına geçip, Los Angeles’taki, Kiev veya Tokyo’daki hiç tanımadığımız, yüzünü görmeyip, sesini duymadığımız arkadaşlarınızla "briç" veya "back gammen" oynayabiliyorsunuz. Kısacası, koltuklarımıza, yapıştık kaldık. Son elli yılda bozulan sadece beslenme kültürümüz değil. Hareket etme alışkanlıklarımızda da inanılmaz değişmeler oldu. Tembel ve hımbıl insanlar olduk.

YAŞLANDIKÇA YAVAŞLIYORUZ

Yeterli fiziksel aktivitenin kilo almayı önleyici etkisinin en güzel örneğini, orta yaşlara merdiven dayayınca fark ederiz. Biz yaşlandıkça bedenimiz de kilo alır. Kilo almasa bile kaslarında azalma ve yağlarında artma sorunuyla karşı karşıya kalır. Bunun nedeni çoğu kez fazla yemek ya da içmek değildir. Yaşlandıkça daha az hareket ettiğimiz için, yavaş yavaş kilo almaktan, karnımıza ve kalçalarımıza yapışan yağlarla boğuşup durmaktan kurtulamayız. Yetersiz hareket ve daha az kalori harcamamızın, bu önlenemez kilo artışında esas oyuncu olduğunu, ne siz, ne de biz doktorlar pek aklımıza getirmeyiz

NE YAPILABİLİR

Kilo alma, şişmanlık ve şeker hastalığı sorunlarını önlemede ortaya çıkan başarısızlıkta sadece beslenmeye odaklanma hatasından süratle vazgeçmeliyiz. Bu sorunları önlerken de, tedavi ederken de sadece beslenme alışkanlıklarını değiştirmeye çalışmakla yetinmemeliyiz. Vücudumuz, yiyecek ve içeceklerle enerji kazanmak kadar, fiziksel aktivite ve egzersizle enerji harcamak üzerine de tasarlanmıştır. Eğer, sağlıklı bir hayat yaşamak istiyorsak, daha çok hareket etmeliyiz.

Çocuklar nasıl beslenecek

Çocukların ilk 5 yıl içinde beslenmeleri özel bir bilgi ister. Bu dönemde onların beslenmeleri farklıdır. Bu yaş grubunda büyüklerden ısrarla sakındığımız doymuş yağlar ve yağ kısıtlanması asla yapılmaz. 2 yaşın altındaki çocuklara düşük yağlı bir beslenme programı kesinlikle tavsiye edilmez. Yağ onların gelişmelerini destekleyen mükemmel bir besindir. Özellikle Omega-3 yağları bu yaş grubunda mutlaka alınmalıdır. Sağlıklı beyin ve göz gelişimi için vücutlarının yapamadığı bu yağlara bebeklerin mutlaka ihtiyaçları vardır. 2-5 yaşları arasında yağ tüketimi yavaş yavaş azaltılmalıdır. Tahıl ürünleri, meyveler, düşük yağlı süt ürünleri ve diğer proteinler ağırlık kazanmalıdır. 5 yaş ve sonrasında, beslenme tarzı yetişkinlere benzeyebilir. Bu çocukların günlük toplam kalori tüketiminde yağ oranı %30’u, doymuş yağ oranı %10’u aşmamalıdır. Sizin için doğru olan bazı beslenme kuralları çocuklarınız için doğru olmayabilir. Yeni doğan çocukların beslenme farklılıkları için doktorunuzdan bilgi alın. İşte birkaç önemli tavsiye:

1. Çocuklarınızı yalnız yemekle değil sevgiyle büyütün ve ödüllendirin.

2. Onlara daima farklı tat ve renkte yiyecekler yedirin.

3. Çocuklar neofobiktir! Yeniye direnç gösterir. Yeni besinlere yavaşça geçin.

4. Çocuklarınızı yemek yerken oturmaya teşvik edin.

5. Onların da yemek seçme özgürlüğü olduğunu unutmayın.

6. Yasak yiyecekler kavramını asla kullanmayın.

7. Okul ve yuvalarda yediklerini takibe alın.

8. Kendi yiyeceklerini kendilerinin hazırlamasına imkan tanıyın.

9. Odalarında yemek yemelerine müsaade etmeyin

taltan@yasasinhayat.org

Diyetisyen

Tuğçe ALTAN

BAHÇE


Tiroit Peroksidaz Antikor Testi nedir

Eğer tiroit hastalığınız varsa, doktorunuz sizden Tiroit Peroksidaz Antikor Testi isteyebilir. Bu test kanınızdaki Tiroit Peroksidaz’a karşı oluşmuş olan antikor düzeyini ölçmeye yarar. Tiroit Peroksidaz normalde tiroit bezinde bulunan ve tiroit hormonlarının oluşumda rol oynayan önemli bir enzimdir. Kanınızda bu enzime karşı oluşmuş antikorların varlığı, tiroit hastalığınızın Hashimoto hastalığı gibi oto-immün bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığını gösterir. Bağışıklık sistemi normalde antikorları bakteri ve virüslere karşı üretmektedir. Ancak oto-immün hastalıklarda, bağışıklık sistemi yanlış bir mekanizmayla normal vücut dokularına karşı bu antikorları üretir. Eğer bu doku tiroit beziniz ise, o zaman antikorlar tiroidinize saldıracak ve fonksiyonlarını bozacaktır. Tiroit Peroksidaz antikorları başka tiroit hastalıklarında da mevcut olabilir. ehattat@yasasinhayat.orgg

Milli Eğitim Bakanlığı mükemmel bir karar aldı ve okullarda gazlı-kolalı içecekleri, cips, gofret, bisküvi ve benzeri, sağlığa yarardan çok zarar veren yiyeceklerin satışını yasakladı. Bundan böyle okul kantinlerinde çocuklar cips yerine meyve, kola-gazoz yerine su veya katıksız meyve suyu bulabilecekler. Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik’e çocuklarımıza sadece form değil, sağlık da kazandıracak olan bu girişim için teşekkür ediyorum. Anne ve babaların, okul-aile birliği yöneticilerinin ciddi birer takipçi haline gelmelerini istiyoruz. Çocuk sağlığı ve gelişimine zarar veren yiyecek-içeceklerden kurtulmanın zamanı çoktan geldi, geçiyor.

BİR TEŞEKKÜR

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Emzirirken kilo verilir mi

Yaklaşık 10 ay önce doğum yaptım. Aldığım kiloların bir kısmını verdim. Emzirmeye devam ediyorum. Ancak aşırı tatlı yeme isteğim var. Egzersiz yapıyorum. Yardımcı olur musunuz?

Süt verme dönemi annenin hamilelikte aldığı kiloları atması için iyi bir fırsattır. Anne süt üretirken enerji harcadığı için eski kilolarına daha kolay dönebilecektir. O nedenle tam kapasite ile emzirebilmek sağlıklı kiloya dönmeyi destekler ki bunun önemli bir kısmını başarmışsınız. Bel ve kalça bölgenizdeki fazlalıkları atmanızın en iyi yöntemi de zaten sizin de uyguladığınız gibi egzersiz yapmaktır. Hem emzirmenin hem de egzersizin iştahınızı açtığını düşünebilirisiniz. Bu duyguyu yaşamamak için egzersiz öncesi ve ikindi için basit ara öğünler yapmak kan şekerinizi dengeleyecek, tatlı yeme ihtiyacınızı yavaş yavaş ortadan kaldıracaktır. Bunun yanı sıra ana öğünlerinizde 90-100 g tavuk, balık, köfte veya 6-8 kaşık kurubaklagil yemeği tüketmeyi ve şunları unutmayın.

1. Spordan önce 4-5 adet kuru kayısı veya 1 adet meyve

2. Spordan sonra 1 su bardağı az yağlı süt veya yoğurt

3. İkindi öğününde 1/2 simit + 1 ince dilim az yağlı peynir veya 1 su bardağı az yağlı süt + 3 yemek kaşığı tam tahıllı kahvaltılık gevrek.

Süt vererek günde 250 kal enerji harcanırsa 7 günde sadece emzirerek vücut yağ deposundan 250 gram kayıp olur. Bu da 4 haftada 1 kilogram kadar yağ kaybı demektir. 6 ay sonunda sadece emzirerek 6 kilo kayıp sağlanabilir. Gebelik döneminde önerilenden (9-12 kilo) fazla kilo alınmışsa her ay iki kilo kaybı normaldir. Normal ölçüde ağırlık kazanmış bir anne için ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir. Süt veren her annenin beslenme planı bir uzman tarafından mutlaka gözden geçirilmelidir.

niluferinceis@yasasinhayat.org

Aktif olun aç kalmayın

Zayıflıyorum ama karnım ve kalçam erimiyor. Diyetin kalorisi fazla olabilir mi? Ne yapmalıyım?

Geçenlerde de bahsetmiştik.. Yaz yaklaştıkça bacaklar, selülitler, kalçalar dikkatimizi çekmeye başlıyor. Nasıl zayıflıyorsunuz? Sadece diyet yaparak bölgesel zayıflama sağlanmaz. Egzersiz yapmanız şart! Egzersiz uzmanından basen ve karın için hareketler öğrenerek diyetinizi destekleyin. Egzersiz yanında besin destekleri de kullanılabilir. Zayıflasanız bile basenleriniz size büyük geliyor olabilir. Vücut şekliniz bu olsa bile spor yardımı ile daha sıkı ve sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. Yeter ki takıntılı olmayın! Sağlıklı kilo aralığınız nedir? Siz bu aralığın dışında mısınız? Olması gereken aralıkta iseniz veya size verilen diyet ile zayıflıyorsanız diyetin kalorisi ile oynamak yerine, günlük aktivitenizi ve egzersiz programınızı artırın. Hayatınızdan çıkarmayacağınız aktiviteler ekleyin ki, verdiğiniz kilolar geri gelmesin!

Yaşamınız değişsin

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, yeni beslenme programını sadece Elele dergisi okurları için kitap haline getirdi. Total Diyet kitabı hediyeli Elele nisan sayısı bayilerde...
Yazarın Tüm Yazıları