Hanlardan pasajlara İstanbul

Bu hafta tanıtacağım kitap, bilgilenmemiz gereken bir konuya eğiliyor: Dr. Nursel Gülenaz’ın ‘Batılılaşma Dönemi İstanbul’unda Hanlar ve Pasajlar’

İstanbul’un bütün binalarını gezip görmek gerekir.
Hele İstanbul’da yaşıyorsanız eski hanlarını, modernleşmenin işareti pasajlarını görmemek bir eksikliktir.
Üstelik bu yapılardan bu kentin mimarlık tarihini, yabancı akımların etkisini de öğrenebilirsiniz.
Bu hafta tanıtacağım kitap, bilgilenmemiz gereken bir konuya eğiliyor.
Dr. Nursel Gülenaz’ın ‘Batılılaşma Dönemi İstanbul’unda Hanlar ve Pasajlar’.
Gülenaz, kitabında hangi sorulara cevap aradığını ve bulduğu cevapları Giriş’te anlatıyor:
“Batılılaşma çabalarının tüm hızıyla sürdüğü 19. yüzyıl, İstanbul’un tarihinde yeni bir sayfa açması bakımından özellikle önemlidir. Bu yüzyılda İstanbul’u modern, Batılı bir şehir görünümüne sokma çabaları, Batılı şehircilik anlayışı çerçevesinde birtakım düzenlemelere girişilmesiyle sonuçlanmış ve İstanbul, Türk-İslâm mirasından bilinçli bir kopuş yaşamaya başlamıştır. Son derece ilginç ve çarpıcı değişimlere sahne olan 19. yüzyıl İstanbulunda ticaret ve yapıları da köklü değişimler geçirmiştir. Bu değişim, çalışmanın konusunu oluşturacak kadar ilgimizi çekmiştir.
‘Batılılaşma Dönemi İstanbul’unda Hanlar ve Pasajlar’ başlıklı bu çalışma sırasında Batılılaşmanın Osmanlı ticaret hanları ve mimarisi üzerindeki etkilerine cevap aranmış, Batılılaşma ile birlikte ortaya çıkan yeni ticaret binalarından büro hanları ve pasajlar üzerinde durulmuş, bu yapılarla klasik Osmanlı ticaret hanları ve Avrupa’da 19. yüzyılda yaygınlaşmış ticaret yapıları arasındaki etkileşim araştırılmıştır. İlgilendiğimiz döneme ait, yıkılmış ve ayakta kalmış hanların şehrin topografyasındaki yeri ve yoğunluğu tespit edilerek bu soru cevaplandırılmaya çalışılmıştır.”
Gülenaz’ın incelemesi gösteriyor ki, İstanbul’daki 19. yüzyıl ve sonrası Osmanlı ticaret hanlarının bazıları tamamen klasik Osmanlı hanları niteliğinde, ancak bazıları özellikle mekânların düzenlenişi bakımından klasik Osmanlı hanları niteliğinde, mimari dekorasyon, yapı tekniği ve işlev bakımından ise Batı etkisinde; çoğuysa klasik Osmanlı hanlarından farklı ve daha çok Batı etkisindedir. Haliyle sosyal, ekonomik ve belki de siyasi değişimin en önemli izlerini hanlardan pasajlara geçişte görebiliriz...
Pasaj kelimesi, bilindiği üzere Fransızca ‘passage’ kelimesinden girmiştir dilimize. Pasaj, 18. yüzyılda büyük bina bloklarını birbirine bağlayan özel yollar için kullanılmıştır ve ‘geçit’ karşılığındadır. Kitapta ve genel olarak ülkemizde de pasaj veya geçit sözcükleri, bina blokları arasında yer alan ve iki cadde veya sokağı birbirine bağlayan üstü açık veya kapalı, iki yanına dükkanların dizili olduğu özel yollar için kullanılmış.
Kitap aşağıdaki bölümlemelerden oluşuyor:
Han Geleneğinin Kökeni / Avrupa Şehirlerindeki 19. Yüzyıl Ticaret Yapılarının Tarihsel Gelişimi ve Özellikleri / Batılılaşma / Eminönü ve Galata Bölgesinden 50 Han ve Pasaj / Batılılaşma Dönemi İstanbul’undaki Han ve Pasajların Karakteristik Özellikleri / Sonuç.

İSTANBUL’UN KOZMOPOLİT TARİHİNDEN BİR SAYFA

Eski İstanbul’u bilenler, birçok hanı görmüşler, içine girmişlerdir.
Bu hanların bazılarında bugün de birçok meslek erbabı dükkan işletmektedir.
Koruma altına alınan birçok hanın adı burada geçiyor. Onlar bu sayede ayakta kalmış ve şehrin tarihine ışık tutan önemli yapılardır.
Gülenaz’ın kitabı eşliğinde birçok hanı, pasajı gezebilir ve hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz.
Ayrıca gelip geçtiğiniz pasajın, girip çıktığınız hanın tarihini öğrenmek bir kentlinin görevidir.
Mahmutpaşa Yokuşu’ndan gelip geçiyorsanız; ki geçmelisiniz; İstanbul Yeni Çarşı (Abud Efendi Han)’ya uğramalısınız.
Hanların, pasajların tarihi Türkiye’de mesleklerin, insanların da tarihini içerir.
Abed Han’ın tarihini okurken, içinde yaşayanların mesleklerini, hangi cemaatten olduğunu bilince, İstanbul’un kozmopolit tarihinden bir sayfa okumuşum gibi geliyor.
Özellikle hanların, pasajların üstlendiği işlevler de dönemin yaşama biçimi üzerine ipuçları verir. Benim için her binanın tarihi, toplumsal bir tarih belgesidir.
Hanların tarihini okurken, bir hususa dikkatinizi çekmesini isterim. Hanların tarihi üzerine en sahih bilgileri verenler, odabaşı görevini yapanlardır. Çünkü değişimi, dünden bugüne ne olduğunu onlardan öğreniriz. Yazılı tarihin en önemli sözlü tarih kaynaklarıdır onlar.
Sözlü kaynaklar dışında, hanın tarihine, yapılış yılına ait bilgileri de, eğer hanın kitabesinde yoksa, ticaret yıllıklarından öğrendiğimizi bildiriyor yazar.
Beyoğlu’na çıkan İstiklâl Caddesi’nde yürüyen herkes Elhamra Pasajı’nı, Avrupa Pasajı’nı (Aynalı Çarşı), Rumeli Geçidi’ni, Suriye Pasajı’nı, Tünel Pasajı’nı bilir.
Kayıtlarda yer aldığına göre, bir dönem Ahmed Midhad Efendi’nin de matbaasının bulunduğu Hazzopulo Pasajı (Danışman Geçidi) de birçok kişinin geçtiği, bugün yakın dostlarımın her akşam mutlaka uğrayıp çay-kahve içtiği bir yerdir. Zaman zaman onlarla beraber ben de Danışman Geçidi’nde oturup kahve içiyorum.
Hanlar, pasajlar, bugün de yaşadığımız yerlerdir, İstanbul’un tarihini öğrenmek isteyenler için de önemli yerlerdir.
(Batılılaşma Dönemi İstanbul’unda Hanlar ve Pasajlar, Dr. Nursel Gülenaz, İstanbul Ticaret odası Yayınları - Akademik Yayınlar-)

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Mustafa Irgat / Sonu Zor / YKY
Stefan Zweig / Geleceğe Güven / Everest
Ülkü Tamer / Yaşamak Hatırlamaktır / Doğan Kitap
John Grisham / Küçük Avukat / Remzi Kitabevi
William S. Burroughs / Nova Ekspresi / Sel Yayıncılık
Yazarın Tüm Yazıları