Hadi Uluengin: Zenginin malı

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

ZENGİNİN malı züğürdün çenesini yorar derler ya, eh, filancanın yatı şu kadar metreymiş, falancanın limuzini bu kadar beygirmiş diye tatlı tatlı zevzeklik edebileceğim muhatap bulamadığımdan ben de kendi kendime, zenginin malının bu defa züğürdün çenesini değil gözünü yormasına karar verdim...

Çünkü, önceki pazar sabahı bayiye gittiğimde ‘Sunday Times’te ‘Dünyanın en büyük servet sahipleri’ manşetini gördüm. Dayanamayıp İngiliz cerideyi aldım.

Nasılsa hesabı Bill Gates'e yollayacağım, müdavimi olduğum kahve masasına kuruldum ve şaşalı malikanemin artdeko yemek salonunda fraklı uşağıma komut veriyormuşum gibi, kaykılarak, yakası leş lekeli garsona espresso söyledim.

Heyecanla ‘zenginler listesi’ni açtım ve okumaya başladım.

* * *

TAHMİN ettiğim gibi, gerçekten de ilk sırada ‘Microsoft’un patronu var. Onun hemen ardından Amerikan mağazalar zinciri sahibi Walton familyası geliyor.

Fakat üçüncü şahıs kim ola ki ?

Azim Premji!.. Sarı çizmeli Mehmet Ağa...

Bu zat-ı muhteremin ismini şimdiye kadar bir defa duyduysam Arap olayım.

Yanına da, ‘Hintli; ‘Wipro' bilişim firması işvereni' ibaresini düşmüşler.

Servet hanesinde ise, dikkat buyurun harcıalem Sam Amca dolarından değil ona fark atan Kraliçe papelinden, tam 35 milyar sterlin rakkamı okunuyor.

Söylemesi kolay ama insanı ‘Nirvana' cennetine gönderecek bir meblağ...

Tamam, yerden hortumla fışkıran sebil altınlar sayesinde Karun zengini olanları biliyoruz ama, şu Azim Bey nereden çıktı? Kimin nesi, neyin fesi?

Zaten, geçen yılın listesinde yok. Eski serveti 1,7 milyar sterlincik...

İçerideki küçük açıklamada ise bütün dünyaya her çeşit bilişim programı satan Hintli işadamı ‘Bill Gates'in büyük rakibi' olarak takdim ediliyor.

Garson efendi galiba sen bana kahve değil çay getir ve Pencabi demlensin !

* * *

HİNDİSTAN'ın bilişim dalında dev hamleler yapmış olduğunu biliyordum ama bunun dünyanın üçüncü büyük servetini yaratacak raddeye ulaştığını tahmin etmiyordum. Dolayısıyla, ‘Sunday Times'in listesinden sonra konuyu deşeledim.

Meğer, ‘IIT' rumuzlu Hint teknoloji fakültelerinden çıkan bilgisayarcılar yerkürenin en mükemmelleri arasında addediliyormuş. Şimdiye kadar bunların otuz bin tanesi kendilerine ala ve valayla kollarını açan ABD'ye gitmiş.

Diğerleri ise ülkede kalarak ihracata yönelik programlar üretiyormuş.

Nitekim, zaten Hindistan'da mutlaka şubesi olan Amerikan şirketlerine ek olarak, o muazzam ‘IBM' de ilk araştırma merkezini Yeni Delhi'de kurmuş.

Öte yandan, yukarıdaki ihracatın 2008 yılında 30 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilirken, Premji dahil, Yeni Dünya'ya yerleşmiş Hintli bilişimciler her yıl California'da faaliyete giren 2000 firmadan 800'ünün sahibiymiş .

Başka bir deyişle, Asya alt kıtasının insanları beyin sermayesiyle elde ettiklerini kendi vatanlarında olduğu kadar ABD'de de para sermayesine dönüştürüyor; sonra bu maddi kapitali tekrar ‘gri madde'ye yatırıyorlarmış.

Böylelikle de, çok kısa süre içinde dünyanın üçüncü büyük zengini doğmuş.

Azmine aşkolsun Azim Bey ve gözüm varsa namerdim, helal-i hak olsun!

Garson efendi sen bana bir çay daha getir, mutlaka Hindustani demlensin !

* * *

NE diyeyim ki? Bu tarz servete çene de yorarım, göz de, kafa da...

İşte küreselleşme sayesinde, son derece rasyonel bir tercih yapmış olan dünyanın en geri ülkelerinden bir tanesi aniden ön plana fırlıyor.

Kendi beyin zenginleriyle yerküreyi fethediyor ve kendi para zenginleriyle ‘Sunday Times'in sıralamasında zirveyi zaptediyor. Tekrar helal-i hak olsun !

Ve hadi bakalım, biz beyin züğürtleri beyinsiz zenginlere çene yoralım:

Aman, filancanın yatı kaç metre ve falancanın limuzini kaç beygir?

Yazarın Tüm Yazıları