Ahmet Hamdi Tanpınar, kendisine edebî şöhretin kapısını açan şiiri Bursa’da Zaman’ı kaleme aldığında şehir, son yeşil günlerindeydi. 1941 yılına tarihlenen bu incelikli vakitler, Tanpınar’ın da kemale erme yaşı sayılan 40’a işaret ediyordu. Onun ilk payitaht üzerine yazdığı mısralar, 1961 senesinde sanayinin ovaya açılması, ardından taşradan bir seylap gibi gelen göçlerle kentin tarumar edilmesinden önceydi. Evet ama imgeleri; şehri koruyan bir muska yahut bir zırh gibi... Ve biz son Don Kişotlar hâlâ şairin ağzıyla konuşuyoruz. Yazının konusu; “16. yüzyıldan 20. yüzyıla Bursa’da Toplumsal Süreçler ve Mekânsal Değişim” değil tabi ki... Yazmaktan muradımız yazgımızı ortaya çıkarmak ve Tanpınar’ın en sevdiği şehri onun sözcükleriyle tanımak...
#Ahmet Hamdi TanpınarTürkiye’nin gündemini haftalardır işgal eden ‘rüya mektubu’ konusuyla ilgili olarak yorum üstüne yorum yapılıyor ama söylenenler ‘Bir rüya nasıl olur da devletin resmi yazışmalarına girer?’ çerçevesinde sınırlı kalıyor ve hiç kimse ‘Başbakan’a mektup yazıp rüyasını anlatan kişinin aklından zoru yoksa, işin içinde başka birşey aramak lázımdır’ diye düşünmüyor.