Türkiye'nin en büyük tatlı su göllerinden Eğirdir Gölü'nde ortaya çıkan aşırı kirlilik ve kuraklıkla birlikte alg patlamasının yanı sıra, müsilaj da ortaya çıktı. Dr. Erol Kesici, “Tatlı su kaynağının her tarafını bitkiler istila etti. Önlem alınmasında çok geç kalınırsa gölün önceki su kalitesine sahip olması adeta imkansızlaşacak. Çünkü gölde kirliliğe neden olan makro ve mikro su bitkilerinin aşırı gelişimi kontrol altına alınamıyor." dedi.
#IspartaEymir Gölü’nün yüzeyinde ortaya çıkan müsilaja benzer görüntü ziyaretçileri tedirgin etti. ODTÜ EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, yüzeydeki tabakanın müsilaj değil, sudaki azot ve fosfat artışından kaynaklanan ‘siyanobakteri ve ipliksi alg büyümesi’ olduğunu söyledi. Prof. Dr. Beklioğlu, “Bu durum da sudaki oksijeni azaltarak balık ölümlerine neden olabilir” dedi.
#Prof. Dr. Meryem Beklioğluİznik Gölü, alg patlaması nedeniyle turkuaz renge büründü. Fotosentez ile beslenen siyanobakterinin göl dibinde yeterli oksijen olmaması nedeniyle yüzeye çıktığını belirten Bursa Uludağ Üniversitesi'nden (BUÜ) Prof. Dr. Taner Yonar, "İnsani kaynaklar burada ana etken. Tarımsal kaynaklardan gelen bir kirlilik yükü söz konusu" dedi. Yonar, "Bu kaynakları korumamız; olmazsa olmazımız. Eğer korunmazsak, her şey çöker. Bursa'da çevre mühendisleri odası bir rapor yayınladı. Yüzde 72'sini tarım kullanıyor. Özetle su yoksa açız" diye konuştu.
#BURSATürkiye'nin en büyük doğal tatlı su göllerinden Eğirdir ve Beyşehir göllerindeki su seviyesi, kritik seviye olarak belirtilen kotların altına indi. Eğirdir Gölü'nde 11 santim, Beyşehir'de 14 santim kritik su seviyesinin altına inildiğini belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, özel hükümleri içeren yasalara göre iki gölden bir damla dahi su alınamayacağını söyledi.
#Tatlı SuTürkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, su kaynaklarında artan siyanobakterilere karşı uyarıda bulundu. Kesici, siyanobakterilerin mavi ve yeşil alg olarak dünyanın en yaşlı mikroorganizmaları olduğunu belirterek, "Balıkların yaşamasına engel olmakta, oksijensiz kalmalarına neden olmaktadır. Ortamdaki yaşamsal faaliyetleri engelliyorlar. Bütün canlılar için tehlikelidir. Bunları bırakın içmeyi tarımda bile kullanılması bile tehlikelidir. Aşırı siyanobakterilerle yüklü olan suların içilmesinde başta karaciğer kanserinden tutun diğer birçok hastalıkların rastlandığı belirlenmiştir" diye konuştu.
#SiyanobakterilerTürkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, su kaynaklarında artan siyanobakterilere karşı uyarıda bulundu. Kesici, siyanobakterilerin mavi ve yeşil alg olarak dünyanın en yaşlı mikroorganizmaları olduğunu belirterek, "Balıkların yaşamasına engel olmakta, oksijensiz kalmalarına neden olmaktadır. Ortamdaki yaşamsal faaliyetleri engelliyorlar. Bütün canlılar için tehlikelidir. Bunları bırakın içmeyi tarımda bile kullanılması bile tehlikelidir. Aşırı siyanobakterilerle yüklü olan suların içilmesinde başta karaciğer kanserinden tutun diğer birçok hastalıkların rastlandığı belirlenmiştir" diye konuştu.
#İstanbulBurdur Gölü'nde suyun rengi, son dönemdeki alg patlaması nedeniyle değişti. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, "Göl, yaralı ve yardıma ihtiyacı var. Bu yaralı hali daha uzun devam ederse tedavisi yani eski haline gelmesi daha zor olacaktır" dedi.
#Burdur GölüBurdur Gölü'nde suyun rengi, son dönemdeki alg patlaması nedeniyle değişti. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, "Göl, yaralı ve yardıma ihtiyacı var. Bu yaralı hali daha uzun devam ederse tedavisi yani eski haline gelmesi daha zor olacaktır" dedi.
#Burdurİstanbul'un su kaynaklarından Sazlıdere Barajı'ndaki renk değişimiyle ilgili yapılan incelemenin sonucunu açıklayan İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, İçsu Kaynakları ve Yönetimi Anabilim Dalı Prof. Dr. Meriç Albay, "Barajın küçük bir bölgesinde yoğun şekilde siyanobakteri artışı olduğunu gözlemledik. Su seviyesinin düşmeye başladığı yaz ve sonbahar aylarında halk sağlığı bakımından baraj ve göllerin dikkatle izlenmesi büyük önem taşıyor" dedi.
#İstanbulTürkiye'nin 5’inci Marmara Bölgesi’nin en büyük gölü olan İznik Gölü, alg patlamasıyla yeşile döndü. 'Siyanobakteri' adı da verilen alg patlamasının göl yüzeyini ve sahil şeridini kaplaması nedeniyle göle girmek geçici süre ile yasaklandı. Göl kıyısının köpükle kaplandığı anlar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
#BursaTürkiye'nin 5’inci Marmara Bölgesi’nin en büyük gölü olan İznik Gölü, alg patlamasıyla yeşile döndü. 'Siyanobakteri' adı da verilen alg patlamasının göl yüzeyini ve sahil şeridini kaplaması nedeniyle göle girmek geçici süre ile yasaklandı. Göl kıyısının köpükle kaplandığı anlar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
#BursaTürkiye'nin 5’inci Marmara Bölgesi’nin en büyük gölü olan İznik Gölü, alg patlamasıyla yeşile döndü. 'Siyanobakteri' adı da verilen alg patlamasının göl yüzeyini ve sahil şeridini kaplaması nedeniyle göle girmek geçici süre ile yasaklandı. Göl kıyısının köpükle kaplandığı anlar, çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
#BursaTürkiye'nin 5. büyük gölü olan İznik Gölü'nde yaşanan siyanobakteri artışı nedeniyle göle girmek geçici olarak yasaklandı. İznik Gölü'nden alınan numuneler İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'ne laboratuvarına getirildi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'de en fazla kirletilen alanlardan biri. Son yıllarda aşırı su çekimi, kontrolsüz şekilde gübre kullanımı ve gölü besleyen derelerin debilerinin düşmesiyle İznik Gölü'ndeki siyanobakteri artışı daha belirgin hale gelmiş bulunuyor" dedi. Siyanobakterinin karaciğer kanserini tetiklediğini söyleyen Albay, "Deride tahriş, karın ağrısı, ishal vs gibi sağlık sorunlarına yol açabilir" uyarısında bulundu.
#İznik GölüTürkiye'nin 5. büyük gölü olan İznik Gölü'nde yaşanan siyanobakteri artışı nedeniyle göle girmek geçici olarak yasaklandı. İznik Gölü'nden alınan numuneler İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'ne laboratuvarına getirildi. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, "Gördüğümüz kadarıyla Türkiye'de en fazla kirletilen alanlardan biri. Son yıllarda aşırı su çekimi, kontrolsüz şekilde gübre kullanımı ve gölü besleyen derelerin debilerinin düşmesiyle İznik Gölü'ndeki siyanobakteri artışı daha belirgin hale gelmiş bulunuyor" dedi. Siyanobakterinin karaciğer kanserini tetiklediğini söyleyen Albay, "Deride tahriş, karın ağrısı, ishal vs gibi sağlık sorunlarına yol açabilir" uyarısında bulundu.
#İznik GölüKonya'nın Kulu ilçesinde önceki yıllarda 'artemia salina' bakterisi nedeniyle pembeye dönen Küçük Göl, bu kez kahverengiye büründü. Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Akköz, “Küçük Göl’deki rengi meydana getiren siyanobakteri dediğimiz canlıların bir familyasıdır. Nostocales familyasına ait nodularia isimli üyesidir. Bu canlılar, belli dönemlerde sudaki azot ve fosfor girdisi yükselirse ortam sıcaklığı ve suyun sıcaklığındaki değişiklikler bu tür organizmaların çoğalmasına neden olur. Bu çoğalma sonucunda da suyun renginde değişiklik meydana getiriyor” dedi.
#Küçük GölKonya'nın Kulu ilçesinde önceki yıllarda 'artemia salina' bakterisi nedeniyle pembeye dönen Küçük Göl, bu kez kahverengiye büründü. Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Akköz, “Küçük Göl’deki rengi meydana getiren siyanobakteri dediğimiz canlıların bir familyasıdır. Nostocales familyasına ait nodularia isimli üyesidir. Bu canlılar, belli dönemlerde sudaki azot ve fosfor girdisi yükselirse ortam sıcaklığı ve suyun sıcaklığındaki değişiklikler bu tür organizmaların çoğalmasına neden olur. Bu çoğalma sonucunda da suyun renginde değişiklik meydana getiriyor” dedi.
#KonyaUzaktan bakıldığında suyun içine yerleştirilmiş kaya parçaları gibi görünüyorlar ama gerçek çok farklı. Bilim insanlarına göre, nefes alış verişleri ile atmosfere oksijen salan bu kayalar olmasaydı bugün yeryüzünde hayat olgusundan bahsetmemiz söz konusu olmayacaktı. Ama her zaman olduğu gibi insan faaliyetleri onların geleceğini de tehlikeye atmış durumda. İşte stromatolitler ve trombolitlerin ilginç hayatları...
#StromatolitlerSamsun'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 56 bin hektarlık Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, eğrelti otu ile kaplanınca kızıl renge büründü. Tedirginliğe de neden olan görüntü hakkında konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın, "Renk değişikliği, kirlilik faktörü değildir. Bilhassa tam tersine eğrelti otu, sularda oluşabilecek kirliliği filtre etme özelliğine sahiptir" dedi. Bölge sakinlerinden Selahattin Çelik, "Kızıl haliyle ilk kez karşılaştık, bu yıla kadar hiç görmemiştik" diye konuştu.
#KızılırtmakSamsun'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan 56 bin hektarlık Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, eğrelti otu ile kaplanınca kızıl renge büründü. Tedirginliğe de neden olan görüntü hakkında konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkan Yalçın, "Renk değişikliği, kirlilik faktörü değildir. Bilhassa tam tersine eğrelti otu, sularda oluşabilecek kirliliği filtre etme özelliğine sahiptir" dedi. Bölge sakinlerinden Selahattin Çelik, "Kızıl haliyle ilk kez karşılaştık, bu yıla kadar hiç görmemiştik" diye konuştu.
#KızılırmakYeşilırmak'ta aşırı kirlilik ve su seviyesindeki ciddi düşüşle birlikte zehir etkili mavi-yeşil alglerde artış oldu. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, "Bir zamanlar toprak rengi akan Yeşilırmak, şimdi yeşil akıyor. Ama bu yemyeşil görüntü çok tehlikeli" dedi.
#YeşilırmakODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, ODTÜ Eymir Gölü'nde hava sıcaklıkları ve sudaki azot ile fosfor artışı nedeniyle siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin oluştuğunu ancak bunun müsilaj olmadığını söyledi. Beklioğlu, "Bu, dünyanın hemen hemen şu an birçok gölünde, özellikle Kuzey Yarım Küre'de şu an yaz dönemi olduğu için gözlenen bir durum. Havaların hızlı ısınması, ısı dalgalarının olması, meteorolojik olarak suyun çok durgun olması bunların yüzeye gelip, böyle yemyeşil boyanmış hale gelmesine sebep oluyor" ifadelerini kullandı. Beklioğlu, "ODTÜ olarak biz, önümüzdeki hafta balık stoklarına tekrar bakacağız ve dipte yaşayan ve dip çamurunu karıştırarak göle azot fosfor girmesini artıran sazan balıklarının miktarının azaltılmasını, buna 'biyomanipülasyon' deniyor, tekrar yapacağız, daha önce yapmıştık" dedi.
#AnkaraEymir Gölü’ndeki kirliliğe benzer görüntünün sebebiyle ilgili olarak EKOSAM Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, “Su sıcaklığının aşırı artması ve siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin aşırı artışından kaynaklanıyor” dedi.
#ANKARAODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, ODTÜ Eymir Gölü'nde hava sıcaklıkları ve sudaki azot ile fosfor artışı nedeniyle siyanobakteri denilen bitkisel plankton türlerinin oluştuğunu ancak bunun müsilaj olmadığını söyledi. Beklioğlu, "Bu, dünyanın hemen hemen şu an birçok gölünde, özellikle Kuzey Yarım Küre'de şu an yaz dönemi olduğu için gözlenen bir durum. Havaların hızlı ısınması, ısı dalgalarının olması, meteorolojik olarak suyun çok durgun olması bunların yüzeye gelip, böyle yemyeşil boyanmış hale gelmesine sebep oluyor" ifadelerini kullandı. Beklioğlu, "ODTÜ olarak biz, önümüzdeki hafta balık stoklarına tekrar bakacağız ve dipte yaşayan ve dip çamurunu karıştırarak göle azot fosfor girmesini artıran sazan balıklarının miktarının azaltılmasını, buna 'biyomanipülasyon' deniyor, tekrar yapacağız, daha önce yapmıştık" dedi.
#Eymir Gölü