ölsün

#KadınOlmasa "SEN" olmazdın!

#KadınOlmasa "SEN" olmazdın! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!

Motosikletli şahıs aracına çarptı, sinirden deliye döndü

E-5 otoyolu Merter Mevkii'nde meydana gelen kazada, aracına çarparak kanlar içinde yere yığılan motosikletli şahıslara yardım etmek yerine, tepki göstererek, "Öldüreceğim onları şimdi. Kendi çocuğumdan daha iyi bakıyordum" dedi.E-5 Otoyolu Merter Mevkii'nde meydana gelen kazada "Kasap et derdinde koyun can derdinde" atasözünü tam manasıyla anlatan bir kaza gerçekleşti. Motosiklete kasksız binen iki kişi E-5 Otoyolu'nda bir araca arkadan hızla çarptı. Yabancı uyruklu olduğu öğrenilen iki kişi kanlar içinde yere yığılırken, çarptıkları aracın sürücüsü araçtan hızla indi. Vatandaşlar yaralıların yardımına koşarken, sürücü ise şahıslara yardım etmek yerine şahıslara tepki gösterdi. Yerde yaralılar inlerken ,sürücü bağırmaya başladı. Şahıs, "Öldüreceğim onları şimdi.Ben aracıma kendi çocuğumdan daha iyi bakıyorum. Kusura bakma ama kendi geldi vurdu. Ölsün. Sopayı alıp ben öldüreceğim şimdi. 10 bin lira masraf yaptım ben buna. Eşimin kolumdan bilezik söktüm. Bu arabayı yarın satacaktım" diyerek küfürler savurdu. Diğer sürücüler şahsı bu şekilde konuşmaması için uyarsa da şahsın şahıslara tepkisi devam etti. Öte yandan motosiklette bulunan iki kişinin alkollü olduğu iddia edilirken ,yaralılar ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sosyal Medyada yayılan görüntü vatandaşları ikiye bölerken, birçok yorum yapıldı. Öte yandan tüm bu yaşananlar ise motosikletlinin kask kamerasına yansıdı. Görüntülerde yaralılar yerde yatıyor. Araç sürücüsü ise "Ölsünler" diye bağırıyor .

İbrahim Tatlıses: Sağlıklıyım, herkes mutlu olsun

Kameralar karşısına çıkan İbrahim Tatlıses sağlıkdurumu ile ilgili samimi açıklamalarda bulundu

Turizmcinin 'Bayram tatili 9 gün olsun' talebi

Rusya krizi ve Avrupa turizmindeki ciddi düşüş oranları nedeniyle en kötü yılını geçiren sektör temsilcileri, Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılmasını ve bunun bir an önce açıklanmasını talep etti.Ramazan Bayramı tatili, arefe günü olan 4 Temmuz Pazartesi öğleden sonra başlayıp, 7 Temmuz Perşembe günü sona eriyor. Cuma gününün de Bakanlar Kurulu kararıyla tatil ilan edilmesi durumunda iki hafta sonu birleştirilerek tatil süresi 9 güne çıkacak. Bu yıl en kötü dönemini yaşayan turizm sektörü, 9 günlük tatilin kendileri için umut olabileceği düşüncesiyle harekete geçti. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Akdeniz Turistik Otel İşletmecileri Birliği (AKTOB), Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) gibi oda ve dernekler, konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurdu. Bu konuda Bakanlar Kurulu'nun da kararını son günlere bırakmaması, insanların planlarını şimdiden yapabilmesi ve iç turizm hareketliliği açısından bir an önce açıklaması talebinde bulunuldu. 

İbret olsun diye ölüleri izlettiler

Yunan Sahil Güvenlik ekipleri, geçen Perşembe Sisam Adasıaçıklarında yakaladıkları Türk insan kaçakçısına “ibret” olsun diye dizçöktürüp, kullandığı teknede bulunan ve boğularak hayatını kaybeden üç çocuğuncansız bedenini uzun süre izlettiler.Adının Özcan A. olduğu bildirilen kaçakçı, Sisam Adası’nagötürmek üzere 6’sı çocuk 23 mülteci ile Ege Denizi’ne açıldı. Tekne, Sisamaçıklarında alabora oldu.Mültecilerden 20’si ve Türk kaçakçı, sivil toplum örgütü MOAS tarafındankurtarılırken, denizden ikisi 4 yaşında, biri 2 yaşında üç erkek çocuğun cansızbedenleri çıkarıldı.MOAS örgütünün kullandığı kurtarma gemisi Sisam Limanı’nayanaştıktan sonra gemiye binen Yunan Sahil Güvenlik ekipleri, elleri kelepçeliTürk kaçakçıyı üç bebeğin cesetlerinin bulunduğu yere götürdü. Özcan A’ya,siyah poşetler içindeki üç çocuğun tabutlara yerleştirilmesi zorla izletildi.Kurtarılan mülteciler arasında bulunan bir baba, ölen çoğunun cesedini teşhisederken, gördüğü manzaraya dayanamayan Özcan A, hıçkıra hıçkıra ağlamayabaşladı.MOAS sivil toplum örgütüne ait gemide bulunan “Sky News” televizyonu muhabiride yaşananları saniye saniye görüntüledi.Türk kaçakçı mülteci nakletmek, kazaya sebep olmak vecinayet suçmalarıyla Sisam Savcılığı’na sevk edildi.Yorgo KIRBAKİ/ATİNA   

Aziz Sancar Türkiye'de

Nobel Kimya Ödülü'nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel daveti üzerine Ankara'ya geldi.Prof. Dr. Sancar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine çok ilgigösterdiğini belirterek, "Çok sağolsun çok ilgi gösterdi. Allah razıolsun. Buradaki Türk bilimine nasıl katkım olur, onu konuşuruz" dedi.Prof. Dr. Aziz Sancar, eşi Gwen Sancar ile birlikte THY'ye ait uçaklasaat 16.20'de Stockholm'den İstanbul'a geldi. Prof. Dr. Aziz Sancar, birsüre Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda dinlendikten sonra saat 18.00'deTHY'ye ait uçakla Ankara'ya hareket etti. Sancar, kendisinigörüntülemek isteyen gazetecilere selam vererek el salladı. EsenboğaHavalimanı VİP Salonu'ndan çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulunanSancar, "Bu kadar sevildiğimi bilseydim daha önce gelirdim. Gerçektençok duygulandım. Bütün Türk kardeşlerime, bütün memleketime çok teşekkürediyorum, sağolun. Allah sizden razı olsun" dedi.Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Sancar, Anıtkabir'egideceğine ilişkin soruya, "Ödül Anıtkabir'de kalacak. GenelkurmayBaşkanı ile görüşmem olacak, teferruatları konuşacağız" karşılığınıverdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel daveti üzerine geldiğinin hatırlatılmasıüzerine Sancar, "Çok sağolsun çok ilgi gösterdi. Allah razı olsun.Buradaki Türk bilimine nasıl katkım olur, onu konuşuruz" dedi.Sancar'ın kardeşi Hasan Sancar ise duygularını ifade etmektezorlandığını söyleyerek, "Ailece çok mutlu olduk. Hem kendi adımıza hemülkemiz adına, bütün Türk alemi adına çok mutlu olduk" şeklinde konuştu.Hasan Sancar, kardeşi Aziz Sancar'ın uzun yıllardır bilimselaraştırmalar yaptığını kaydederek, "Biz çoktandır bekliyorduk. Su uyur,düşman uyumaz. Engellendi. 10 sene evvel Nobel'i alması gerekirdi.Gücüyle Allah'ın izniyle aldı. İnşallah seneye Tıp Ödülü gelecek" dedi.

Böyle anne olmaz olsun

Çin’de bir annenin küçük kıza yaptıkları görenleri hayrete düşürdü. Okulda girdiği bir sınavda kötü not alan kız çocuğu annesini kızdırdı.Kızı tuttuğu gibi şehrin ortasından geçen nehre götüren anne, küçükçocuğa resmen işkence etti. Kızı nehre atmakla tehdit eden kadın,çevredekilerin meraklı bakışları içerisinde işkencesini sürdürdü. Birbaşka kadının araya girmesiyle son bulan olay, izleyenler tarafından ceptelefonuna kaydedildi. İHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meraklı değiliz, Nobel sizin olsun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  1. Asya - Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nde konuştu. Erdoğan,  2,5 milyon insanı şu anda ülkemizde misafir ediyoruz. Ama birileri bakıyorsunuz 30 bin kişi alabiliriz diyor, öbür taraftan da hemen Nobel'e aday gösteriliyor. Bizde 2 milyon 500 bin insan var Ha, Nobel'e meraklı olduğumuz için konuşmuyorum bunu. Yani bu sistemin ne denli siyasallaştığını göstermek için söylüyorum. Lafını yaptıkları anda Nobel ödülü alıyorlar. O ödül sizlerin olsun1 dedi.

Baba Faik Deli: Benim kızımın kanı barışa kurban olsun

Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybeden 17 yaşındaki lise öğrencisi Dicle Deli, Silivrikapı Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Silivrikapı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze törenine Dicle Deli'nin yakınları, arkadaşları CHP ve HDP Milletvekilleri, Şişli Eski Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ile çok sayıda kişi katıldı. Bakırköy Belediyesi'nde zabıta memuru olan Faik Deli cami bahçesinde tek tek taziyeleri kabul etti. Dicle Deli'nin tabutu başında abla ve kardeşlerinin yaktığı ağıtlar ise adeta yürekleri dağladı. Bir ablasının "İsmin gibi akıp gittin Dicle" sözleri ise herkesi gözyaşlarına boğdu. Genç kızın cenazesi Fatih'teki Silivrikapı Camii içine alındı; burada öğle vakti cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından da Dicle Deli'nin tabutu kadınların omuzlarında Silivrikapı Mezarlığı'na götürüldü ve cenazesi toprağa verildi. Tören sırasında basın mensuplarına konuşan acılı baba Faik Deli, "Şunu söylemek gerekirse, orada bir vahşet, katliam ve insanlık dramı yaşandı. Bundan öncesini de görmüştük. İnsanlığın yerlerde sürüklendiği döneme çok kısa bir süre önce tanık oldu. Et parçalarımızı toplayamadık. Biz cenazelerimize ve yaralılarımıza sahip çıkmaya çalışırken, bu ceberut yapının güvenlik güçleri gazlarla, coplarla yine oradaki yaralılara saldırdı. Biz buradan kızımla birlikte yola çıkmıştık. Sabahleyin saat 10.00 sıralarında kortejler yürümeye çalışırken ben kortejin en başındaydım, kızım da benim 50 metre gerimdeydi. Onun yanına gitmeye çalışıyordum, arkadaşlarımla selamlaştığım sırada birden bombaların patladığına tanıklık ettik. Benim kızımın kanı bundan sonraki süreçte barışa vesile olsun, barışa kurban olsun. Bizi öldürerek barış, demokrasi ve özgürlük söylemimizden bizi alı koyamayacaklar. Bu böyle bilinmeli. Bizlerden ne kadar öldürürlerse öldürsünler yine biz söylemlerimize devam edeceğiz" dedi. Haber-Kamera: İhsan YALÇIN - Çağatay KENARLI / İstanbu

Çilem Doğan: Kadınlar ölmesin birazda erkekler ölsün

ADANA'da, ayrılıp yeniden birlikte yaşamaya başladığı eski eşi 33 yaşındaki Hasan Karabulut'u tabancayla kurşun yağdırarak öldüren 28 yaşındaki Çilem Doğan, "Hep mi kadınlar ölecek? Biraz da erkekler ölsün. Namusum için öldürdüm" dedi. Üzerinde İngilizce 'Verdiğin dersler için teşekkürler eski sevgili' yazılı tişört bulunan Çilem Doğan, koluna giren kadın polislerin arasında kelepçeli olan iki elinin başparmaklarını kaldırarak 'İşler yolunda' imasında bulundu.Yeşilyurt Mahallesi'nde oturan bir kız çocuğu babası Hasan Karabulut, dün evinin yatak odasında öldürülmüş bulundu. Olayla ile ilgili yapılan ilk incelemede, Hasan Karabulut'un vücudunda yakından sıkılmış 6 kurşunun isabet ettiği belirlendi.

Esra Erol: Bu da size kapak olsun

Fox TV'nin sevilen programı "Esra Erol'la"daki damat ve gelin adaylarının cast olduğu iddiası ünlü sunucuyu çileden çıkardı. İzleyicilerin beğeniyle takip ettiği program da yaşanan olayların gerçek olduğu,her gün canlı yayında gündeme getirilmesine rağmen, herkesin aklındagelen konukların bir şirketin elemanları yani cast olduğu oluyor. Bu iddiaların doğru olmadığını her fırsatta dile getiren Esra Eroldamat adaylarından Hayrettin Bey'e çarpıcı bir örnekle anlattı:"Annemin çok yakın genç kızlık arkadaşı Hayrettin abiyi çokbeğeniyormuş . Annem dedi ki 'Esra ne yaparız' dedi. 'Sen' dedi, '...Hayrettin'in telefonunu al' dedi bana... Sanki programı ben sunmuyorum.'Numarasını al Nurşen'e ver. Onlar arkada görüşsinler telefonla... Birgün de buluşsunlar' dedi... 'Baktılar oluyorlar mı, programa çıkarlar'dedi.'Ne diyorsun be' dedim... Yok öyle bir şey.'En fazla yayın öncesi, ekibin de dahil olduğu telefonda konferansgörüşmesi gerçekleştirmek. Bu şekilde gelirse gelir, gelmezse kendibilir.' dedim. Sözlerine devam eden Esra Erol şunları anlattı: "Evet sevgiliizleyiciler biz burada cast yapıyoruz. Ailemizde tanıdığımız bildiğimizinsanlarla baş göz ediyoruz. Bu da size kapak olsun. Çok kasıyoruzyani... Çevremizi cast olarak kullanıyoruz. Hepimiz castınz, Ben decast'ım..."