Nina Edwards

Düşlerin yatağı, hayallerin mağarası

Nina Edwards ‘Karanlık/Kültürel Bir Tarih’ adlı çalışmasında ışık, ‘aydınlanma, kavrayış, berraklık, umut’ gibi kavramlarla karşılanırken, karanlığın niçin ‘cehalet, sahtekârlık, aldatıcı cazibe, heyecan ve gizli keder’ olarak görüldüğünü ayrıştırmaya koyuluyor.

Karnaval tadında bir bahar

Sadece doğanın değil, bir yandan da kültür-sanat etkinliklerinin coştuğu ilkbahar mevsimindeyiz. Beyazperdede terzi dükkânındaki bir grup kadının sevinçlerine, hüzünlerine ortak olacağız. Tiyatro sahnesinde anneliğin kutsallığını sorgulayacağız, insanlığın kayıtsızlığına absürt bir pencereden bakacağız. Kitap raflarında Haldun Taner’den Aristoteles’e ustaların eserleri okurlarla buluşacak. İstanbul Modern ve Pera Müzesi’nde de dikkat çekici sergiler var. Bahar konserleri renkli ve umut yüklü. Tamino ve Kings of Convenience unutulmaz performanslara imza atacaklardan ikisi. Açık havadaysa Alaçatı Ot Festivali’nden Picnic&Gathering’e, Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’na baharın tadını çıkarabileceğimiz birçok etkinlik gerçekleşecek.

Ve huzurlarınızda ‘en kötü ses’

‘Florence’, son derece kötü sesine ve yeteneksizliğine rağmen parası sayesinde çeşitli ortamlarda ve müzikhollerde ‘soprano’ olarak konser vermeyi başarmış bir kadının gerçek hikâyesini anlatıyor. Meryl Streep, filmdeki performansıyla muhtemelen 20. kez Oscar’a aday gösterilecek.

‘Kötü çocuk’tan punk-elektronik makamında saçlar

Charlie Le Mindu’nun lakabı ‘enfant terrible’ yani kötü çocuk. Müzikte Lady Gaga neyse saç tasarımında da o! Teşbih boşuna değil, Lady Gaga’nın alelacayip saçlarında da parmağı var. Saçla uğraşmadığında da mutlaka bir yaramazlık yapıyor. Gay porno stilistliği deniyor, korku filmlerinde çalışıyor, tişört tasarlıyor ve en avangardından meşhuruna kadar herkesi peşinden koşturuyor.

İşte burçdaşlarınız