Mudahillik Talebi

mudahillik-talebi’a ait tüm site haberleri

Yüzlerce Sarıyerli müdahillik için bölge idare Mahkemesine akın etti

Yüzlerce Sarıyerli "müdahillik" için bölge idare Mahkemesi'ne akın etti

Bağcılar'daki İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne gelen yüzlerce Sarıyerli, ilçe belediyesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne açtığı davaya müdahillik için dilekçe verdi."Sarıyer Mahalleler Birliği"ne öncülüğünde 13 mahalle temsilcisi ve çok sayıda kişi, Sarıyer Belediyesi'nin 2981 Sayılı yasa ile kendilerine verilen gecekondu kapsamındaki yerlerin tapuya çevrilme hakkını kullandırmadığı iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne karşı açtığı davanın görüldüğü İstanbul İdare Mahkemesi'ne geldi. Davaya müdahil olmak için dilekçe veren grup, "Sarıyer bizimdir, bizim kalacak" sloganları attı. Grup adına, dilekçeleri mahkemeye sunan temsilcilerden Rumelihisar Mahallesi Yerleşimcileri Dayanışması Kooperatifi Başkanı Hikmet Kaya basın açıklaması yaptı. Kaya açıklamasında Sarıyer Mahalleler Birliği'ne bağlı Çayırbaşı, Derbent, Emirgan, Ferahevler, Kazımkarabekir, Kocataş, Pınar, PTT Evleri, Reşitpaşa, Rumelihisarı, Sarıdağ, Poligon ve İstinye mahalleleri olarak, uzun süreden beri yerleşimlerini hukuki güvenceye kavuşturmak ve İmar Affı Kanunu'ndan doğan haklarını alabilmek için mücadele verdiklerini belirtti. Kaya, "6306 sayılı Afet Yasası'nın 2012 yılında yürürlüğe girmesiyle, 1984 tarihli 2981. sayılı İmar Affı Kanunu 2015 Mayıs ayında yürürlükten kalkıyordu. Bu durum üzerine Mahalleler Birliği olarak 6306 sayılı yasadaki bazı hükümlerin değiştirilmesi yoluyla İmar Affı Kanunu'nun iptalinin ertelenmesi için harekete geçtik. 2015 Mart ayında İstanbul- İzmir- Kocaeli Mahallelerinden oluşan 'Mahalleler Birliği' heyeti İstanbul'da gerçekleştirilen büyük bir uğurlamayla Ankara'ya gidip TBMM'deki siyasi partilerin vekilleriyle görüşmek için yola koyuldular. Ankara'daki görüşmeleri sonucunda 2015 Nisan ayında çıkartılan bir torba yasayla 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'nun kaldırılması üç sene (Mayıs 2018'e) ertelendi" dedi. "PLANLARI MECLİSE BİLE SOKMADILAR"Ertelemenin ardından Sarıyer Mahalleler Birliği olarak çalışmalara başlayarak konuyu Sarıyer Belediye Meclisi'ne taşıdıklarının altını çizen Kaya, "Yasanın uygulanabilmesi ve hukuki güvence için gerekli olan İmar Islah Planları'nın yapılması ve yasanın uygulanması konusunda ilçe belediye meclisinden oy birliği ile karar alınmasını sağladık. Bunun üzerine, 2016 yaz aylarından itibaren başlanarak Sarıyer mahallelerinde Islah İmar Planı çalışmaları başladı. Mahalleler düzeyinde hazırlanan ıslah imar planları Sarıyer Belediye Meclisi'nden geçerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi gündeminde görüşülmek üzere, Büyükşehir Belediye Başkanlığına sunuldu. Planları meclise dahi sokmadılar. Bunun üzerine Sarıyer Mahalleler Birliği olarak konuyla ilgili toplu dilekçe verdik. Sarıyer Belediyesi, 'yetersiz/sebepsiz ve de hukuka aykırı' bu işlemin iptali için dava açtı" ifadelerini kullandı. Otobüslerle Sarıyer'den mahkeme binasına gelen mahalleli, açıklamanın ardından geldikleri otobüslerle yine yaşadıkları yerlere döndü.

#Sarıyer
Alperen Sakin davasında ikinci duruşma başladı

Alperen Sakin davasında ikinci duruşma başladı

İzmir'in Çiğli ilçesinde okul servis minibüsünde unutulmasının ardından yaşamını yitiren 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümünde ihmali olduğu ileri sürülen sanıkların yargılanmasına devam edildi. Sanık B.G. "Müfettişler geldiğinde yaşı tutmayan çocukları görmesin diye çocuklar, evi yakın olan kurucumuzun evine götürülürler. Müfettişler gidene kadar orada kalırlar" dedi. Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden önceki oturumunda tutuklu yargılanan okulun kurucusu Yurdagül ve servis şoförü eşi Taner İşgören, tutuksuz sanıklar usta öğretici A.G, servis görevlisi D.K. ve okul müdürü B.G, müştekiler Alperen Sakin'in annesi Buket ve babası Serkan Sakin ile taraf avukatları katıldı. Duruşmayı İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi İlke Erol ile AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da izledi. Duruşmada İzmir Barosunun davaya müdahillik talebi kabul edildi. Tutuksuz yargılanan anaokulu müdürü B.G, yazılı savunmasının bulunduğu dosyayı mahkeme heyetine iletti. Sanık B.G, olay günü yurt dışında olduğunu ve kurumdaki öğretmenlerden birisini vekil bıraktığını belirterek, şunları anlattı:"Mevzuatımıza, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'ne göre personel alımı müdürün değil, kurucunun tasarrufundadır. Onun için kurucu talimat verir. Görevli, diplomasını, sabıka kaydını getirir, bunlara ben bakarım. Eğer mevzuata uygunsa kurucu ve çalışan kişi adına sözleşme hazırlarım. Her ikisini çağırır, sözleşmeyi okuturum, taraflar imzalar, ben de sözleşmenin altına imzalarım. Kendilerine ait olduğuna dair tasdiki yapar, evrakı topluca Milli Eğitim Bakanlığına gönderirim. Oradan da kaymakamlık vasıtasıyla çalışma izni oluru alırız. Servis hostesi D.K. ile ilgili benim bir tasarruf yetkim yok. D.K.'yi ben işe almadım, alındığında da ben onay vermedim. Olaya benim bir katkım, kusurum yoktur. Beraatimi istiyorum." B.G, ifadesinin ardından avukatların sorularını yanıtladı.

#İzmir