Yıllar var ki, iki arkadaş başbaşa bir yemek yememiş, iki kadeh içmemiştik. Pazartesi iş çıkışı Kemal’i aldım, Kireçburnu’nda balık yedik, rakımızı içtik (dönüşte - doktorum duymasın - Zeynel’de tavukgöğsü kaçamağı bile yaptık) ve tabii bol bol sohbet ettik eski günlerden. Kemal, benim (1964’te, Fatih İlkokulu’nun bir müsameresine giderken, mehter kıyafetinde tanımıştım onu) tam 40 yıllık arkadaşım, kardeşim.