İstanbul Kadın Müzesi küratörlüğünde hazırlanan ‘Bana Bırakacağınız Gelecek’ adlı proje kapsamında İklim için Cumalar Türkiye aktivisti genç kızlar, kadın sanatçılar ve Koşan Kaplumbağa Anaokulu’nun kız çocukları hayallerini ve fikirlerini birleştirdi.
#GazetehaberleriYedi yaş altı ve yetmiş yaş üstü insanları bir araya getiren ‘nesiller buluşması’ İstanbul Moda’daki Koşan Kaplumbağa Anaokulu tarafından hayata geçirildi. Anaokulu öğrencileri her hafta mahallelerinde bulunan Nezih Huzurevi’ni ziyaret ediyor, oradaki yaşlılardan masallar dinliyor. Okulun müdürü Pedagog Neslihan Sağır’la bir araya geldik, hem projeyi hem de projenin çocuklara ve yaşlılara katkılarını konuştuk.
#KitapTürkiye’nin en büyük çocuk festivallerinden biri başlıyor. Üstelik bu festival diğerlerine hiç benzemiyor. İçinde yüz boyama veya dans gösterisi gibi şeyler yok; bilim var, sanat var, oyun var, yaratıcılık var. 2-3 Haziran tarihlerinde Uniq İstanbul’da gerçekleşecek olan ‘Yaratıcı Çocuk Festivali’nin direktörü Derya Topçu bize Türkiye’nin en büyük çocuk festivalini anlattı.
#Yaratıcı Çocuk FestivaliBir grup velinin 2016’da İstanbul Kadıköy’de kurduğu Koşan Kaplumbağa Anaokulu Alman medya kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) haber oldu. DW’nin haberinde kurumla ilgili “Bu okulda ödül yok, ceza yok. Demokratik katılım, ekolojik bilinç ön planda” denilerek, bir videoya yer verildi.
#OKULBir grup velinin 2016’da İstanbul Kadıköy’de kurduğu Koşan Kaplumbağa Anaokulu Alman medya kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) haber oldu. DW’nin haberine göre, bu okulda ödül yok, ceza yok. Müfredat çocukların ihtiyaçlarına göre belirleniyor. Demokratik katılım, ekolojik bilinç ön planda. İstanbul’da farklı bir eğitim hayali ile bir araya gelen veliler, 2016 yılında kurdukları okullarını yaşatmak için gece gündüz çalışıyor.
#Deutsche WelleKadıköy’de sokaklar kalabalık ama insanlar sakin. Herkesin keyfi yerinde... Kimseyi geri çevirmiyor Kadıköy... Cebinde herkes için bir şeyler var: İsteyene deniz, isteyene İstanbul’un en güzel günbatımı, isteyene sereserpe uzanabilecekleri çayır çimen, isteyene Yeldeğirmeni ve Moda’nın yeni dalga kafelerinde dertsiz tasasız muhabbet... Çocuklar için koşup oynayacak alan, gençler için özgürlük, yaşlılar için rahatsız edilmeden nefes alma imkânı... Kadıköy’ün gündüzü böyle yaşanıyor. Bir de gecesi var. Yepyeni barlarından kimisi gizli hazine değerinde restoranlarına, açık hava meyhanelerinden İstanbul’un yeni ve dinamik sound’unun üretilip sergilendiği konser salonlarına, giderek daha büyük bir kitleyi kendine çeken Kadıköy gecesi... İlçenin, İstanbul’un cazibe merkezi haline gelmesinde bir sır var muhakkak. Beyoğlu’nun sönükleşmesi mi, Gezi olaylarından sonra kültür-sanat ekseninin yer değiştirmesi mi, başka türlü bir şehir anlayışının giderek yerleşmesi mi? İşte bir cevap... Kadıköy merkezli dergi Bant Mag.’ın kurucularından James Hakan Dedeoğlu ve Aylin Güngör, “Burada bu kadar yoğun bir kültür-sanat üretiminin ve tüketiminin olması ne anlama geliyor” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Şehrin diğer semtlerinde bir şeylerin yanlış gittiği anlamına...”Peki Kadıköy’de doğru giden ne? Ya da tam aksine, bu yükseliş bazı Kadıköylülerin artık orada barınamamasına, örneğin Fikirtepe’de olduğu gibi kenara itilmesine mi neden oluyor? Sokakları dolaştık, ilçenin sakinleriyle ve onu çekim merkezi haline getiren aktörlerle konuştuk, geniş bir dosya hazırladık.
#Kadıköy