23 Nisan’dan beri Fazıl Say’ın yaptığı 100. Yıl Marşı gündemde. Ben, beğendim. Evet, sözlerine eşlik etmek çok zor ancak ‘Ver, ver, ver, ver... Ver elini’ gibi yüksek bölümleri dile kolay dolanıyor. Orkestra ise gümbür gümbür... ‘Marş böyle olmaz’ eleştirilerini anlıyorum ama hakaretamiz sözleri saçma buluyorum. Zira Say’ın millet olarak bize bir marş borcu vardı da ben mi kaçırdım? Ayrıca beklerdim ki Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılı için sadece bazı besteciler değil kurum, kuruluşlar da harekete geçsin. Yarışmalar düzenlenebilir, otoritelerin değerlendirdiği eserler halka sunulabilirdi mesela. Halk da 100’üncü yıla layık eseri böylelikle kendi seçerdi. Ama bildiğim kadarı ile Çekmeköy Belediyesi’nin düzenlediği ‘100. Yıl Marşı Yarışmaları’ etkinliği dışında böyle bir hazırlık yok! Kendi çabaları ile ‘marş’a soyunan sanatçılarımız Erol Evgin, Ataol Behramoğlu ve Soner Arıca ile konuştum.
#100. Yıl MarşıErol Evgin yıllardır durmadan üretiyor. Dinleyicisine hep yeni bir şeyler vermek istiyor. Şimdilerde Cumhuriyet’in 100’üncü yılı için ‘100 Yılda Yüz Akıyla’ isimli bir marş hazırladı. Bu marşın bir de turnesi olacak. Evgin’le buluştuk; hiç değişmeyen fiziğini, projelerini, aşkı ve günümüz müziğini konuştuk: “Akılda kalıcı ama çok günübirlik şeyler. Ömürlük şarkılar değil, mevsimlik bile değil yani.”
#Erol EvginBu sözlerin pop müziğe 40 yılını vermiş Erol Evgin’e ait olduğuna inanmak güç... Single ve DVD modasına ayak uyduran, günümüz hızını gayet rahat yakalayan, buna rağmen müzikal çizgisinden asla ödün vermeyen Evgin, gündem kalabalığında yeni albümünü tanıtamadığı takdirde son çare olarak soyunacağını söylüyor!
Grup Gündoğarken’in en küçük üyesi yeğen Burhan Şeşen ile amca İlhan Şeşen’in yolları yeni albümlerle yine kesişti. Şeşen Ailesi’nin üç üyesinden oluşan Gündoğarken’in serüveni 1983’te başlamıştı. Grup, İlhan Şeşen’in tek başına yaptığı ‘Neler Oluyor Bize’den sonra uykuya yattı. Amcanın yeğenlerini tembellikle, yeğenlerden Burhan Şeşen’in de amcasını ‘popülerlikle’ suçladığı söylentileri yayıldı ama aile bağları bozulmuş değildi.