Şu sıralarda ise ilginç bir tesadüf oldu: Amca İlhan Şeşen’in yeni solo albümü ‘Aşk Yalan’ bir hafta önce çıktı, yeğen Burhan Şeşen’in yeni solo albümü ‘1, 2, 3, Tıp’ ise önümüzdeki hafta çıkacak. Bu vesileyle amca ve yeğenle ayrı ayrı röportaj yaptık; bu yetmedi, kısa bir sohbet için ikisini bir araya getirdik. Onlara müzik serüvenleri, birbirleri ve Gündoğarken ile ilgili bütün soruları sorduk.
AMCA İLHAN ŞEŞEN
Burhan çok yetenekli değil Gökhan yetenekli ben ortadayım
Bu albümde çocuklarınız da çalıştı. Nasıl bir albüm oldu?
-Çocuklarımın da içinde yer alması enteresan oldu. Firuz İsmailov’la çalıştık. Şarkıları tek başıma gitarla çaldım, doldurdum, budur albüm dedim. Ercan Saatçi de sağolsun çok az birkaç yerle oynadı. Ben teslimiyeti seviyorum, bu güveniyorsunuz demektir.
Burhan Şeşen’in de solo albümü çıkmak üzere. Bu Gündoğarken’in tamamen bittiği anlamına mı geliyor?
-Bir Gündoğarken albümü yapmak istiyorum. Ama şimdi bu özgürlükten çok memnunum. Gündoğarken döneminde de yaptığım bir tespiti söylüyorum; onlar da bana aitti. Solo ya da Gündoğarken diye ayırmak istemiyorum.
Ama özgürlükten yeni kazandığınız bir şey gibi bahsediyorsunuz. Gündoğarken’de sizi neler kısıtlıyordu? -Üç kişiydik ve bizde bir sistem vardı. İki kişi tamam dediği zaman üçüncü bir şey demezdi. Ben zaten hemen tamam derim. Gruptayken hep bir şeyleri eksik hissediyordum. Eksik olan neydi? Benim daha fazla fikir üretmem. Şimdi her anlamda tamamen istediğimi yaptım.
Gruptan uzaklaşmanızda üreten taraf olmanın dengesizliği mi var?
-Her şeyi ben yapıyorum dediğim zamanlar oluyordu. Şarkı sözlerini yazıyorum, her şeyi ben yapıyorum. ‘Olmuyor biraz gayret’ diyordum. Ama bunun için bırakmış değilim. Artık istediğim gibi yürümemeye başlamıştı. Sordum çocuklara bitiriyor muyuz diye? Bitirelim dediler. ‘Neler Oluyor Bize’ için çalışırken çocuklara yine dedim, ‘Oğlum ben bir albüm yapıyorum’ dedim. Bu bir sitem değil ama ‘Sen yap amca’ dediler. Ben de yaptım. Onlar yeğenlerim, ben aile bağları olan bir insanım.
‘Aşk Yalan’da ağırlık aşk şarkılarında. Kadınlar sizi şarkı söyleyen Ahmet Altan olarak görüyor sanki. Çözdünüz mü siz bu aşk mevzuunu?
-(Gülüyor) Ahmet Altan çözmüş mü? Ben çözebilmiş değilim. Doğa ya da Allah aşkı değil, benim bahsettiğim sadece iki cinsin birbirine olan aşkı. Aşkı simgelerle anlatmaya çalışıyorum. Mesela ‘Ayrılığa Dayanamam’ şarkısının çıkış noktasında oğlumu düşünmüştüm. Okumak için şehir değiştirmişti ve odası boştu. Böylece çıktı ‘Hep bir şeyi unutmuş gibi, gülü dalda kurutmuş gibi’ sonra içine aşk koydum. Aşk şarkısı oldu.
Kimse için şarkı yazmam diyorsunuz ama süregelen bir polemik var ‘Neler Oluyor Bize’ ile ilgili.
-Evet, hiç sormayın. Valla kimse için şarkı yazmıyorum.
Sumru Yavrucuk için yazmadınız mı?
-Burada düzeltmek istiyorum. Bir gazetede
haber çıkmış, ben güya ‘Benden bahsedeceğine kocasından bahsetsin’ demişim. Asla ve asla! Asla etmeyeceğim bir laf bu benim. Evlenmişler, mutlu olsunlar.
Aşk şarkıları ve bunların yakaladığı popülerlik ‘Amca da piyasa oldu’ eleştirilerini de getirdi biraz, ne diyorsunuz? -Bir kesim için böyle oldu tabii. Ama popüler olmanın sınırı nerede? Benim tercihim hep şuydu: Bir şey yapayım, herkes çok sevsin fakat kimse benim yüzümü tanımasın.
Burhan Şeşen de son iki albümünüzde biraz daha popüler şarkılara yöneldiğinizi, aslında çok daha farklı şarkılar yapabileceğinizi söylüyor.
-Ben böyle yorumlar yapmıyorum. Beş parmağın beşi bir değil sonuçta. Gündoğarken’de mesela, Gökhan (Şeşen) çok yeteneklidir, Burhan çok yetenekli değildir müzik konusunda, ben Gökhan’dan az yetenekliyim. Ortalarda bir yerdeyim ama ben çalışıyorum! Onlar çalışmadılar.
YEĞEN BURHAN ŞEŞEN
Son işleri bana hitap etmiyor ama Amca Türkiye’nin yetiştirdiği 10 adamdan biridir
Bu sizin 9 yıl sonraki ikinci solo albümünüz. Neden bu kadar uzun bir ara verdiniz?
-Hep Gündoğarken albümleri ile uğraştığımız için ben o dönemde hiç solo bir albüm yapmayı düşünmedim. ‘Bir Düş Gördüm’ albümü de Gündoğarken’in iki senelik bir ayrılık dönemine denk gelmişti. Şimdi ise baktım Gündoğarken adına bir şey yapmıyoruz, ben de bir şeyler yapmalıyım dedim.
Neden devam etmiyor Gündoğarken? Dağıldı mı grup?
-O tamamen belirsiz bir konu. Beraber bir albüm projemiz vardı ama Universal Türkiye ile batınca bu proje havada kaldı. Ayrı filan değiliz aslında. Bir dargınlığımız da yok.
Bu albümde eskiden yaptığınız şarkılar da var mı?
-Evet. İki tane protest şarkım vardı yıllar önce yaptığım. Onları Gündoğarken albümlerine koyamamıştık. Yirmi yıllık ‘Bir Büyük Suç’, TRT denetimine takıldığı için Gündoğarken albümlerinde kullanılamamıştı. Bütün düzenlemeleri de Gürol Ağırbaş yaptı. Gürol, benim sesimi ve birtakım sesleri deforme ederek enstrüman haline soktu. Gündoğarken daha akustik bir iştir. Onu bu çağa uyarlamak da kolay değil.
Neden böyle düşünüyorsunuz?
-Çünkü üçümüzün de kafasında ayrı ayrı müzikler var. Bir de Gündoğarken’e karşı çok büyük bir sorumluluğumuz var. Ben kendi albümümü batırabilirim de ama aynı şeyi Gündoğarken’e yapamayız
.
Albümünüzün adı pek enteresan: 1, 2, 3, Tıp... Susun, beni öyle dinleyin demek mi bu?
-Hayatın her alanında
çok konuşuyoruz. Ona bir tepki olsun diye yazıldı o şarkı. Ben şimdi mesela korkuyorum. Birisine bir şey söylerim, yanlış anlaşılır buradan çıkar başka bir yere gider. Albüm çıkardı da bilmem ne yaptı gündeme gelmek için derler, bu hayatta duymak istediğim son laftır.
Keşke bireysel olarak işe daha erken başlasaydım diyor musunuz?
-Çok teklif geldi bana zamanında. Ama ben Gündoğarken’e ihanet edemezdim, etmedim de. Ama bir pişmanlığım yok.
İlhan Şeşen’in yaptığı müziği nasıl buluyorsunuz?
-Amca aslında Türkiye’nin yetiştirdiği on adamdan biridir. Söz olarak, besteci olarak, daha önce yaptığı işlerle. Son yaptığı işler bana çok hitap etmiyor ama ilk yaptıkları 70’li yıllarda yaptığı işler hálá çok zevk veriyor. Evde bazen çalar söylerim. O kadar güzeller.
Grup Gündoğarken’le beraber yapılan işler yani.
-Tabii ki. Ama son zamanlarda yaptığı işler biraz daha... Yine mesela her albümde bir iki şarkısı olağanüstü yakın bana. Amca besteci olarak, söz yazarı olarak çok başarılı. Son albümü gayet güzel, o zaten ‘Neler Oluyor Bize’den sonra kendine ait bir tarz yarattı. Olabildiğince az davullu, perküsyon ve yaylı ağırlıklı. Onların düzenlemeleri farklı bir anlayış, ona bir şey diyemem ama şarkıları her zaman çok güzel.
İkisi bir arada esprili sohbet Burhan Şeşen’in şarkılarını dinlediniz mi?
İlhan Şeşen: Burhan’ın birkaç şarkısını dinledim. Daha çıkmadı zaten albüm, ne zaman çıkıyor?
Burhan Şeşen: Çarşamba çıkıyor.
İ.Ş: Alırız... Kaç para?
B.Ş: (Kahkahalar) Ben aldım seninkini valla.
Birbirinizin oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz?
İ.Ş: Valla, benim kadar iyi değil tabii. (Kahkahalar) Ama bakıyorum güzel oynuyor.
B.Ş: Ben söyledim her zaman; müzik de ondan geçti oyunculuk da. Amca çok tecrübeli ama çok yoğun olduğumuz için yardımlaşamıyoruz.
İkiniz bir aradayken Gündoğarken’le ilgili ne söyleyeceksiniz?
İ.Ş: Ne durumda Gündoğarken Burhan?
B.Ş: Menajerimize soralım lütfen.
Ertaç Özden (menajerleri) Gündoğarken son bir albüm çıkartacak, bir veda albümü olacak bu. Tabii, bu Burhan’ın ve amcanın albümlerinin rüzgarı geçtikten sonra olacak.
Amca-yeğen birlikte çalışmanın zorlukları nelerdi?
İ.Ş: Valla, ne bileyim... Pek dezavantajı olmadı akrabalığın. Bunlar bana Amca dediği için lakabım Amca olarak kaldı tek dezavantajı o oldu.
B.Ş: Her zaman büyüklere saygı gösteririz. O yüzden hep önce duygusallık sonra iş geldi. Belki bu yüzden biraz dezavantajını gördük.
İKİSİ DE DİZİDE OYNUYORAmca ile yeğeni arasındaki paralellik, aynı ana denk gelen solo albümleriyle bitmiyor. Burhan Şeşen, ‘Bütün Çocuklarım’ adlı dizide, İlhan Şeşen de ‘Aliye’de oynuyor. Her ikisinin de Levent Kırca ve Ferhan Şensoy’la tiyatro tecrübeleri var. Burhan Şeşen dizideki rolü Kadir İnanır yüzünden kabul ettiğini söylüyor: ‘Çünkü fenomendir, ileride çocuklarıma, torunlarıma anlatırım’ diyor. Dizide oynamanın çok zor olduğunu anlamış: ‘Haluk Bilginer demiş zaten, biz parayı oynamak için değil beklemek için alıyoruz, diye.’
İlhan Şeşen ise Levent Kırca’yla yıllarca çalışmış, ‘sonra da Ferhan Şensoy okulunda okudum’ diyor. Oyunculuğu seviyor: ‘Gidiyorum orada yönetmenime teslim oluyorum. Set ilişkileri, gençlerle ilişkiler bütün bunlar çok zevkli. Kötü oynadığımı da düşünmüyorum.’ İlhan Şeşen’in ilginç bir projesi daha var: ‘Ben yalnız kaldığım her an çalışırım. Ara sıra fırsat bulup şöyle bir karalıyorum
sinema filmi için. Sinema senaryosu projem var yani. Ama ne zaman biter bilemem.’