Fazla kilolar hemen herkesin korkulu rüyası. Ancak ne yazık ki günümüz şartlarına göre düzensiz beslenmek, spor ve egzersize yeterli vakit ayıramamak gibi nedenler bizi fazla kilolarla baş başa bırakıyor. Üstelik bununla da kalmıyor. Çoğumuz genetik yatkınlıklarımız ya da metabolizmamız dolayısıyla tabiri caizse “su içsem yarıyor” diyerek yakınıyoruz. Ancak tabi ki bu yakınmalarımız, elimizi kolumuzu bağlayıp çaresizlikle baş başa kalmamıza neden olmuyor. Sıkı diyet programları, düzenli spor aktiviteleri ile fazla kilolarla baş etmeye çalışıyoruz. Bu tip aktiviteler elbette vücudumuza fayda sağlıyor ve belli oranlarda kilo da veriyoruz. Ama bu orantılı vücut hatlarına sahip olmak için yeterli mi? Maalesef değil. Çünkü vücudumuzdaki yağlanma çoğu zaman orantılı olmuyor. Vücudun bazı bölgeleri yağlanmaya çok daha müsait oluyor. Üstelik bu bölgelerdeki yağlanmanın türü çoğunlukla inatçı yağlardan oluşuyor. İnatçı yağlanma dediğimiz yağlar ise ne diyet ne de egzersiz ile vücudumuzu terk etmiyor.
#Sponsorlu İçerikCovid-19’dan korunmak amacıyla taktığımız maskeler, günlük hayatımızın en büyük tamamlayıcısı haline geldi. Yüzün yarısını kapatan, sadece gözleri açıkta bırakan maske, estetik ve kozmetik alışkanlıklarımızı da değiştirdi. İngiliz The Telegraph’ın yaptığı bir habere göre, dünyada göz makyajı pazarı yüzde 204’lük bir büyüme gösterirken, “MaskMakeup” hashtag’iyle YouTube ve TikTok’ta paylaşılan maske makyajı videoları 53 milyon kere izlendi. Ruj satışları ise yüzde 15 düşüş kaydetti. Türkiye’deki durumu, uzmanlarıyla masaya yatırdık…
#Ruj