Ruj satışları düştü, gözlere yatırım yaptık

Boyner Büyük Mağazacılık Giyim Dışı Kategori Direktörü Dilek Çağlayan Değirmenci, “Evde olduğumuz ve hepimizin ilk defa deneyimlediği pandemi dönemde tüketici alışveriş eğilimlerinin değiştiğini hepimiz biliyoruz” diyor ve bu değişen eğilimleri şöyle anlatıyor: “Evde olmak insanları yeni yaşam tarzlarına yöneltti. İnsanlar kendilerini mutlu edecek konulara odaklanmak istiyor, kendileri ve kişisel bakımlarıyla daha fazla ilgileniyor. Bunun etkisiyle, cilt bakım ürünlerinin satışı geçen senenin aynı dönemime göre çok ciddi oranda büyüme gösterdi. Bakım trendlerinden tek kullanımlık maskeler, doğal içerikli ürünler, cildi besleyen ve yenileyen C vitamini serumları, hyalüronik asit, salyangoz kremi gibi ürünler öne çıktı. Şu anda da sürekli maske kullanımının ciltte yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için nemlendirici özellikli cilt bakım ürünlerine olan ilgileri devam ediyor. Bu ürünlerin yanı sıra yine maske kullanımı nedeniyle makyaj kategorisinde rujlara olan ilgi azalırken göz makyajıyla ilgili ürünler öne çıktı. Ayrıca kolonya ve el dezenfektanlarının kullanımıyla ellerimizde meydana gelen kuruma ve tahriş de nemlendirici ve bakım özellikli el kremlerinin satışını yüksek oranda artırdı.”

 FONDÖTENDE DE BÜYÜK DÜŞÜŞ VAR

L'Occitane Genel Müdürü Pınar Akçam da maske kullanımının kozmetik alışkanlıklarımızı hem makyaj ürünlerinde hem de cilt bakım ürünlerinde değiştirdiğini doğruluyor. “Makyaj ürünlerinde yüzün özellikle alt bölgesini tamamen kapattığı için dudak renklendirme ürünlerinin satışı oldukça düştü” diyen Pınar Akçam, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kozmetikte en büyük düşüşü yaşayan kategori rujlar ve dudak parlatıcı ürünler diyebiliriz, bizim marka olarak ürün gamımızda bu düş ortalama yüzde 50 seviyelerinde. Onun dışında bizim ürün gamımızda olmayan ancak sektörden takip ettiğimiz fondöten gibi yüz renklendirme ürünlerinde de rujlar kadar olmasa da bir düşüş var. Bununla birlikte gözler ön planda olduğu için göz makyaj ürünleri sektör genelinde bu şekilde bu kadar belirgin bir düşüş yaşamadı.”

 ‘MASKE AKNESİ’ DİYE SORUN ORTAYA ÇIKTI

 Göz bakım ürünlerinin bu süreçte gözlere olan dikkat arttığı için oldukça ilgi gördüğünün de altını çizen L'Occitane Genel Müdürü Pınar Akçam, şöyle devam ediyor: “Geçen yıl lanse ettiğimiz göz serumumuz en çok satan ürünümüz oldu. Göz harici cildimizdeki maske etkilerine bakarsak, maske kullanımı cildin hava almasını engellediği için yüz bölgemizde cildimizde farklı deformasyonlara neden olabiliyor. Genelde bu akne oluşumu, sivilce ve iritasyon olarak gerçekleşiyor. Hatta dünyada buna uygun yaygın bir kelime türetildi, maske sonucu oluşan bu akneler ‘Maske’ olarak adlandırılıyor. Durum böyle olunca cilt bakımı normal zamandakinden daha da önemli hale geldi. Bunu önlemek adına maskenin temizliği, sabah akşam ciltte tek faz yerine iki fazlı temizleme yapmak ve cildin düzenli olarak nemlendirilmesi gerekiyor. Bu durum genel olarak cilt temizleyici ürünlerimizin satışını hareketlendirdi. Tüketicilerimiz daha az makyaj yapmasına rağmen cilt temizliğine daha fazla önem vermeye başladı. Bizim kendi ürün gamımızda temizleyicilerimizin satışı yüzde 15 oranında arttı.”

 GÖRÜNTÜLÜ TOPLANTILAR ESTETİKLERİ PATLATTI
Plastik Estetik Cerrah Op. Dr. Leyla Arvas ise başka bir noktaya dikkat çekiyor: “Görüntülü online toplantılar nedeniyle kendimizle veya başka yüzlerle kamerada, aynada kendi gözümüzden devamlı olarak kendimizle karşı karşıyayız. Tüm cerrahi hayatımın ötesinde, çok yeni bir deneyim yaşıyorum ben de. Çünkü artık bir ünlünün fotoğrafını buna benzemek istiyorum diye gelen bir bakış açısından ziyade, daha farkında, eksiğini doğru gözlemlemiş, kendini ekranda kamerada veya aynada görerek kendisi ile ilgili tespiti genellikle doğru oluşturarak gelen çok daha etkileyici beklentileri olan bir hasta kitlem oluştu.”

 BADEM GÖZ AMELİYATLARI REVAÇTA

 Maskenin gözlere vurgu yapması, badem göz ameliyatlarına olan ilgiyi de arttırdı. Ancak Plastik Estetik Cerrah Op. Dr. Leyla Arvas, yüzün bir bütün olarak ele alınması gerektiğini savunuyor: “Açıkçası estetik cerrahiyi ve insanların estetik anlayışını ‘dışarıdan gözle görülen kısımlar’ algısına indirgemek çok yanlış bir yaklaşım olur. Fakat aynalarla daha çok haşır neşir olduğumuz, kendimizi her detayımızla inceleme fırsatı bulduğumuz bir dönem olduğu için daha fazla kusur ve detay aramaya başladığımızı düşünüyorum. Bu noktada en ince mimik çizgileri bile daha sık görerek rahatsızlık seviyesini artırdığı için önlem alma ve küçük dokunuşlara hastalarım tarafından daha fazla talep var. Açıkçası bu da benim bir estetik cerrahi uzmanı olarak estetik alanda doğru bir noktaya ilerlediğimizi hissetmeme neden oluyor. Sebebi ise, benim için önemli olan yıkılan bir binayı yeniden inşa etmek kolay olanı, ben restorasyonun çok daha ince ve anlamlı bir emek gerektirdiğine inanan bir cerrahım.”

 

 “GÖZ MAKYAJINDA CESUR TERCİHLER ÖN PLANDA”

SEPHORA PAZARLAMA VE E-TİCARET DİREKTÖRÜ AYÇA KAYA

“Global ölçekte yaşadığımız pandemi döneminde özellikle sağlıklı cilt görünümü trendinin daha da ön plana çıktığını görüyoruz. Bu anlamda güzellik tutkunlarının kozmetik alışverişlerinde renkli cilt bakımı ürünlerine doğru bir yönelmesi söz konusu oldu. Ayrıca pandemi sürecinin başlamasıyla saç, banyo ve vücut bakım ürünlerinin satışları da yükselen bir grafik çizmeye devam ediyor. Tüketici davranışlarını baz aldığımızda kişisel bakım ürünlerine olan talep yoğun bir şekilde sürüyor. Hayatımıza maskelerin girmesiyle beraber göz makyajında daha cesur tercihlerin yapıldığını söyleyebilirim. Göz makyajlarında mürdüm, yeşil ve mavi renkler gibi iddialı bir ton yelpazesini göreceğiz. Bu noktada müşterilerin ihtiyaçlarını iyi bir şekilde gözlemlemek ve dinlemek gerçekten önemli bir rol oynuyor.”

“RUHEN İYİ HİSSETMEK İÇİN TALEP ARTTI”

SCULPTURE POLİKLİNİĞİ KURUCUSU GÜRAY AKAR

 “İnsanlar standart hayatlarında herhangi bir değişiklik olduğu zamanlarda dış görünümleriyle ilgili konulara daha çok önem veriyorlar, bunu 30 yıllık güzellik ve estetik sektöründeki deneyimime dayanarak söyleyebilirim. Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir poliklinik olduğumuz için pandemi döneminde de tüm hijyen ve sağlık güvenliği önlemlerini ekstra hassasiyetle ele alarak hizmet vermeye devam ettik. Pandemi döneminde botoks ve dolgu uygulamalarına, özellikle dudak dolgusuna talep çok arttı. Cildi canlandırmaya yarayan mezoterapi uygulaması da bu dönemde çok ilgi gördü. Ruhen kendilerini iyi hissetmek için insanların bu tip uygulamalara bu dönemde daha çok yöneldiklerini söyleyebilirim. Her ne kadar maskeyle dudaklarımız ve yüzümüzün bir kısmı kapalı olsa da insanlar önce kendilerini iyi hissetmek istiyor, o yüzden bu uygulamalar fazlasıyla talep görüyor. Pandemi döneminde gerek spor salonları kapalı olduğu zamanlarda gerekse salonlar açıldıktan sonra kapalı alanlarda spor yapmak istemeyenler, özellikle erkekler kas geliştirme uygulamasını tercih etti. Kliniğimizde uygulamaya başladığımız Ozon tedavisi, kışa hazırlandığımız günlerde oldukça rağbet görmeye başladı. Dünya genelinde yapılan klinik çalışmalar, Ozon tedavisinin hem Covid-19’dan ve gribal enfeksiyonlardan korunmaya yardımcı olduğunu, hem de Covid-19’a yakalananların tedavi sürelerinin kısalmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.”