Sivas'ta 5 çocuk babası Ali Yazarlı (69), 9 yaşında başladığı kente özgü 'kalemlik ve ağızlık' ustalığında 60 yılı geride bıraktı. 'Çubukçuluk' diye de anılan ve 1800'lü yıllardan bu yana devem eden meslekte çırak bulma sorunları yaşanıyor. Yazarlı, Biz bu meslek ölmesin diye uğraş veriyoruz dedi.Ağızlıkçılık veya 'Çubukçuluk' ismiyle anılan kente özgü el sanatının başlangıcı 1800'lü yıllara kadar gidiyor. Sivas ağızlıklarının yapımında Tokat- Erzincan- Kars ve Ağrı yörelerinden temin edilen germişek, gürden ya da karamuk ağaçları kullanılıyor. Germişek çubukları yapılacak ürüne uygun boyda kesiliyor. Uzunluklarına göre lüleli, topcık başlı, yanma başlı, ufak lüleli ağızlık, arabalı ağızlık gibi çeşitli adlar veriliyor. Tomruk makinesinde kabukları soyulan çubuklar tornaya bağlanarak desen veriliyor. Sonra, nakış keskisi adı verilen ince uçlu işleme kalemi ile ince desenler oluşturuluyor. İşlemleri bitirilen ağızlıklar kezzaba batırılıyor. Ateşe tutularak zımparalanan parçalar yeniden torna mekinesinde işlenerek ağızlık kısmı açılıyor. Daha sonra yeniden kezzaba batırılıp kızartma ve cilalama işlemi yapılıyor. Bu şekilde hazırlanan ağızlık, kalemlik, şamdan ve minare gibi hediyelik eşyalar, son olarak ince renkli ipekler ile üzerine işlenen 'Sivas hatırası' yazısı ile tamamlanıyor.
#Sivas