MÖ 1100’lerde Fenikeliler tarafından, Lübnan’ın doğusunda Bekaa Vadisi’nde inşa edilen Baalbek Antik Kenti 3 bin yıldır tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. En görkemli dönemini Roma hakimiyetinde geçiren Baalbek kenti, Lübnan’nın başkenti Beyrut’un doğusunda ve başkente yaklaşık 80 km uzaklıkta
#Lübnanİletişim Başkanı Fahrettin Altun'un Ayasofya paylaşımı ardından bazı iddialar gündeme geldi'Özledik! Ama az daha sabır. Birlikte başaracağız…' notunu düşen Altun'un bu sözleri 'Ayasofya'nın ibadete açılacağının mesajı' olarak yorumlandı. Bu paylaşım ardından Ayasofya'nın tarihi ile ilgili araştırmalar arttı. Peki, Ayasofya ne zaman müze oldu? İşte açılacağı iddialarıyla gündeme gelen Ayasofya'nın tarihi...
#Ayasofya Ne Zaman Müze Oldu?Antik kalıntılar deyince ilk akla gelen Petra (Ürdün), Angkor Wat (Kamboçya) ve Kolezyum’un (İtalya) dışında da birçok tarihi yapı var. Turistlerin fazla ziyaret etmediği bu yapıları tespit etmek için BBC, anket sitesi Quora başvurdu. Bu ankette okurlar dünyanın en etkileyici antik yapılarıyla ilgili görüşlerini belirtti. Peki, bu listeye neler girdi? İşte Antik dünyanın bilinmeyen yapıları...
#Antik Dünyanın Bilinmeyen Yapıları‘En İyi 100 Türk Filmi’, ‘En İyi 100 Albüm’, ‘En İyi 100 Türk Romanı’ derken sıra geldi ‘En İyi 100 Mimari Eser’e... Hürriyet Pazar, ‘soruşturma klasikleri’nde yeni bir kapıyı daha aralıyor. Mimarlık, tarihsel açıdan uğradığımız bütün duraklardan çok çok daha eski. İnsanın varlığıyla birlikte etrafını inşa etme çabası, dokunuşu upuzun bir sürecin ifadesi. Doğanın fiziksel koşullarından korunma çabası, başını sokacak bir mekân arayışı, sonrasında malzemelerin ve bilimin gelişimi derken basit ihtiyaçlardan ihtişama, işlevsellikten estetiğe, günü kurtarmaktan tarihe tanıklık etmeye onca yapı insanların, toplulukların, ait oldukları coğrafyaların da bir ifade biçimine dönüştü. Üzerinde yaşadığımız Anadolu da sayısız medeniyetin tanığı. Dolayısıyla mimarlık serüveninin de... Bu açıdan ‘En İyi 100 Mimari Eser’ soruşturmamızda 100 kişilik jürimize geniş bir hareket alanı tanıdık ve tanım aralığını, ilk yerleşmelerden biri olarak kabul edilen “Göbeklitepe’den Günümüze” parantezinde tuttuk. Bu parantezin içinde antik çağ, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemi mimarisi vardı. Jüri bu çağların ifadesi olan yapıları (tek ya da çoğul) kendi mimarlık anlayışları ve beğenileri doğrultusunda seçti. Daha önceki soruşturmalarımızda jüri üyelerinden ‘En iyi 10’larını istemiştik, bu kez tanım aralığının genişliğinden dolayı seçkimiz ‘En iyi 20’lik listelerden oluştu. Ve nihayetinde akademisyenlerden, mimarlardan, kültür sanat insanlarından oluşan bir seçici kurul, ‘Türkiye toprakları üzerindeki en iyi 100 mimari eser’i belirledi. Biz de onların seçimlerini sayfalarımıza taşıyarak tarihe özel bir not daha düştük... Kültür hayatımıza ışık tutmasını dilediğimiz bu soruşturmayı da umarız öncekiler gibi beğenirsiniz diyelim... Not: Soruşturmamızda çeşitli nedenlerden dolayı hatıralarımızdan olmasa da fiziksel çevreden silinmiş, yıkılmış, hayatı sona ermiş yapılar yer almadı. 100’lük tablo, varlığını hali hazırda sürdüren yapılardan oluştu.
#Türkiye'deki En İyi 100 Mimari EserBeyrut denince çoğu insanın aklına, karışıklık ve savaş geliyor. Zira 1970’lerde başlayıp yaklaşık 20 yıl süren iç savaş ülkeyi adeta durma noktasına getirdi. Lübnan'ın başkenti Beyrut, gerek güzelliği, gerekse gelen turist sayısı ve renkli gece hayatından dolayı yıllardır Ortadoğu'nun Paris'i olarak adlandırılıyor. Kötü günleri geride bırakmayı hedefleyen Beyrut, son yıllarda adeta küllerinden yeniden doğuyor. Ülkeye yapılan uçuş ve ülkeye gelen turist sayısı her geçen gün daha da artıyor.
#BeyrutÇevre ve inşaat mühendisi Serhat Narsap (29), bugüne kadar 50’ye yakın ülkede 230 kenti gezdi. 8 yıl İngiltere’de yaşadı. Üç büyük hobisi var: Dil öğrenmek, öğrendiği dilleri kullanacağı seyahatler yapmak, pul koleksiyonerliği. İTÜ Çevre Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra gittiği İngiltere’de çalışırken hafta sonlarını, tatillerini, izinlerini seyahat ederek değerlendirmeyi tercih etti. Kısa zaman önce Türkiye’ye işini kurmak için dönen Narsap, hem seyahat felsefesini hem de geçen mayıs ayında Lübnan’da gezdiği üç kenti anlattı.