Pek çok deprem atlatsa da Meksika’daki Oaxaca şehrinin tarihi dokusu büyük oranda ayakta. Son yıllarda kimi iyi kimi kötü yönde yaşanan değişimler, ılık yarı tropikal iklimi, sömürge döneminden kalan İspanyol mimarisi, zengin mutfak kültürü ve zanaatları, heyecan verici sanat atmosferi pek çok yabancının şehre yerleşmesine neden oldu. Baş dönürücü hızla sanat galerileri, butik oteller, kaliteli restoranlar, gözde mezcaleria’lar açılıyor. Meksika’nın dalgalı demokrasisini, karmaşık tarihini güzellik ve acımasızlıklarıyla tanımak için ideal mekân olan şehir cazibesini gün geçtikçe artırıyor.
#Seyahat“Orada yapacak hiçbir şey yok” demişti bir zamanlar İngiliz rock müzikçisi Noel Gallagher. Brüksel hakkında ne ilk ne de son olumsuz yorumdu. Avrupa Birliği’nin önemli kurumlarına ev sahipliği yapan şehrin rock ruhu taşıdığı söylenemez. Oysa sokaklarından müzelerine görmeye değer pek çok cazip unsur sıralanabilir: Duvarlardaki rengârenk graffiti, sanata ayrılan açıkhava alanlarında avangart yerleştirmeler, antikacılar, butikler, yeni Belçika mutfağı ya da füzyon mutfağını tanıyacağınız restoranlar, kokteylleriyle ünlü barlar…
#36 Saat