Güneşli günler başladı. Gözleri güneşin kısa ve uzun süreli ışınlarından korumak şart.
Çoğu kez aksesuvar muamelesi yapılsa da güneş gözlüklerinin çok daha önemli görevi, gözleri güneşin yaydığı ultraviyole yani morötesi ışınların hasarından korumak. Amerikan Hastanesi Göz Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram, ultraviyole ışınlarının gözler üzerindeki zararlı etkisinin ozon tabakasındaki incelme nedeniyle arttığını, dolayısıyla güneş gözlüğünün koruyucu rolünün önem kazandığını hatırlattıyor.
Ultraviyole ışınlarının göz üzerindeki olumsuz etkileri kısa dönemde ve uzun dönemde oluşmalarına göre iki gruba ayrılabilir. Güneşli bir günde, gün boyunca uzun süre ultraviyole ışınlarının etkisinde kalınması nedeniyle, kısa dönem olumsuz etkilere örnek olarak, gözlerde derideki güneş yanığı benzeri zedelenmeler oluşabiliyor. Bunlar genellikle birkaç gün içerisinde iyileşebiliyor. Bazen de ağrılı oluyor. Gözde bazı ciddi enfeksiyonların oluşmasına ortam hazırlayabiliyor. Ultraviyolenin göz üzerindeki esas ciddi olumsuz etkileriyse uzun dönemde, sürekli ultraviyoleye maruz kalmaya bağlı maküla (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi dünyadaki en önemli ve en çok görülen iki görme kaybı.
ÇOCUKLARIN GÖZÜNÜ KORUYUN
Doç. Dr. Oram, “Güneşin göz üzerindeki zararlarından dolayı, bugün artık küçük yaşlardan itibaren, güneşli ve ultraviyole açısından riskli ortamlarda sürekli güneş gözlüğü kullanmasını öneriyoruz” diyor. Güneş gözlüğü seçiminde çerçeve ve cama boşverin demek mümkün değil ama sağlığınız için en az bunlar kadar camının kalitesine de önem vermeniz gerekiyor. Doç. Dr. Oram, gözlük seçerken aşağıdaki noktalara dikkat edilmesini hatırlatıyor: * Güneş gözlüğü alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli özellik camların ultraviyole ışınlarını blokaj derecesi. Normalde her gözlük camı ultraviyoleyi değişik oranlarda bloke edebiliyor. Ama etkili ultraviyole blokajı için özel kaplamalar kullanılması gerekiyor. Güneş gözlüğünün UVA ve UVB blokaj derecelerine bakılmalı. Yüzde 99’un üzerinde UV blokajı yapabilen camlar seçilmeli. Hatta yüzde 100 blokaj oranı tercih edilmeli. Güneş gözlüklerinde kullanılan aynalı kaplamalar göze gelen ışık miktarını düşürmekle birlikte ultraviyole blokaj oranını etkilemiyor.
HANGİ RENK ETKİLİ
* Güneş gözlüğü seçiminde bir diğer önemli faktör cam rengi ve koyuluğu. Camın renginin ve koyuluğunun ultraviyole blokaj derecesiyle herhangi bir ilişkisi olmamasına ve seçimin kişisel zevke bağlı olmasına karşın her cam renginin farklı özellikleri var. Yeşil ve gri renkli camlar görüntü kontrastını etkilemez ve renk bozulmasına neden olmaz. Kahverengi cam, kontrastı ve derinlik hissini artırırken bir miktar renk bozulmasına neden olur. Mavi renk camlar karda en iyi görmeyi sağlarken diğer renklerde bozulmaya yol açar. Kırmızı ve pembe renkli camlar bilgisayarda en iyi görmeyi sağlarken yine renk bozulmalarına yol açar. Göze zararlı olabileceği iddia edilen mavi renkli ışınları bloke eden ve uzaktaki cisimlerin daha net görülebilmesini sağlayan amber renkli camlar özellikle pilotlar, kayakçılar ve gemiciler tarafından tercih edilir. Yukarıdan aşağıya rengi açılan gradyent şeklindeki camlar özellikle otomobil kullanırken rahatsız edici yansımaları engellemeleri nedeniyle tercih edilebilir. Işık miktarına göre rengi açılıp koyulaşabilen fotokromik ya da kolormatik camlar iç ve dış ortamlarda kullanılabilmeleri nedeniyle avantajlı. Polarize camlar özellikle su ya da kar yüzeyinden yansıyan ışınları etkili olarak azalttıkları için denizde, kayakta ve otomobil kullanırken tercih ediliyor. Büyük ve gözleri çevreleyen güneş gözlükleri, çerçeveleri göze kenarlardan gelen ışınları azalttığı için seçilebilir.
ULTRAVİYOLENİN OLUMSUZ ETKİSİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER
Çevre: Ultraviyole etkisi karda, kumda ve suda daha fazla. Yükseklik: Deniz seviyesine göre yükseklik arttıkça ultraviyole seviyesi artar. Enlem: Ultraviyole ekvatora yaklaştıkça, yani enlem derecesi düştükçe artar. Dış ortamda kalma süresi: Güneşte kalma süresi arttıkça alınan ultraviyole miktarı artar. Göz ve deri rengi: Açık renkli gözlere ve deriye sahip kişiler ultraviyole açısından daha fazla risk taşır. Günün saati: Ultraviyole miktarının en yüksek olduğu saatler 10.00 ila 16.00 arası. Mevsim: Ultraviyolenin en kuvvetli geldiği dönem ilkbahar ve yaz aylarıdır, sonbahar ve kış aylarında ultraviyole seviyesi düşer. İlaçlar: Tetrasiklin, doksisiklin gibi bazı ilaçlar gözlerin ve derinin ışık hassasiyetini ve ultraviyolenin olumsuz etkisini artırır.