Güncelleme Tarihi:
New England Journal of Medicine'de geçtiğimiz hafta yayınlanan bir vaka çalışmasına göre, garip davranışlarla hastaneye kaldırılan bir hastayı tedavi eden doktorlar, adamın beyninde yıllardır yaşayan tenyaları tespit etti.
38 yaşında olan adam o geceye kadar herhangi bir sağlık problemi yaşamamıştı. Gece nöbet geçirerek yatağından yere düştü, karısı onu titrerken ve anlamsız konuşurken yerde buldu. Hemen hastaneye kaldırılan adam orada tekrar nöbet geçirdi ve bilincini kaybetti. Doktorların sorduğu sorulara yanıt veremiyor, anlamsızca tavana bakıyordu.
Ailesi doktorlara hastanın o güne kadar kayda değer bir hastalık öyküsünün olmadığını, ilaç veya uyuşturucu kullanmadığını ve bu semptomların hiçbirini daha önce yaşamadığını söyledi.
Nöbet öyküsü veya herhangi bir kardiyovasküler, solunum ve nörolojik bozukluk öyküsü olmayan adamın yakın zamanda başına bir nöbeti tetikleyecek bir şey geldiğine dair hiçbir kanıt yoktu. Bir önceki günü çocuklarıyla geçirmiş, ardından olağan dışı bir şey bildirmeyen erkek kardeşiyle akşam yemeği yemişti. Tanıya dair ilk ipucu, adamın yaklaşık 20 yıl önce parazitle ilgili hastalıkların endemik olduğu Guatemala'nın kırsal bir bölgesinden Boston'a göç etmiş olmasıydı.
Massachusetts General Hospital'daki hastayı takip eden tıbbi ekip, yaptıkları beyin taramaları ve kan testleri sonrası beyin tenyası olarak bilinen sistiserkoz teşhisi koydu.
TENYA ENFEKSİYONLARI YILLARCA FARK EDİLMEYEBİLİR VE BEYNE GİDEREK NÖBETLERE NEDEN OLABİLİR
Eğer bir kişide bu enfeksiyon varsa ve tuvaleti kullandıktan sonra ellerini yıkamazsa, az pişmiş ve sağlıksız et veya balık yemekten kaynaklanan parazitler diğer kişilere bulaşabilir. Kişinin dışkısında bulunan küçük parazit yumurtaları diğer yüzeylere, hatta yiyeceklere yayılabilir ve başka biri tarafından yutulabilir.
Enfeksiyon belirtileri arasında sindirim sorunları, kilo kaybı ve karın ağrısı vardır. Ancak parazit mutlaka sindirim sisteminizde kalmaz. Tenya larvaları kaslara ve kan dolaşımı yoluyla vücudun her yerine, hatta beyne kadar ulaşabilir.
BEYNİNDE VE GÖĞSÜNDE YÜZLERCE TENYA BULUNDU
2019 yılında Çin’de parazitle ilgili benzer bir nöbet vakası yaşandı. 43 yaşındaki bir adam baş ağrısı ve ardından bilinç kaybı nedeniyle hastaneye kaldırıldığında doktorlar beyninin ve göğsünün içinde yüzlerce tenya buldular. Hasta pek emin olmamakla birlikte semptomların, bir domuz güvecini yedikten yaklaşık bir ay sonra başladığını söylemişti.
Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Dr. Huang Jianrong, larvaların sindirim sistemi yoluyla adamın vücuduna girdiğini ve kan dolaşımıyla yukarı doğru gittiğini açıkladı. sistiserkoz teşhisi konulan hastanın organlarının daha fazla hasar almaması için antiparaziter ilaçlar verildi.
5 GÜN ÖNCE YEDİĞİ ÇİĞ BALIK 2-3 CM’LİK TENYALARA NEDEN OLDU
2020’de başka bir vaka çalışmasında, bir kadın boğaz ağrısından şikayet edip hastaneye gitti. Doktorlar bademciklerinde büyük olasılıkla beş gün önce yediği sashiminin (ince dilimlenmiş çiğ balık eti) neden olduğunu ve yaklaşık 2-3 cm uzunluğunda tenyalar buldu.
TENYANIN NEDENİ 10 YIL ÖNCE YEDİĞİ İYİ PİŞMEMİŞ BİFTEK
CBS 21 televizyonunun haberine göre Teksas’ta yaşayan bir adam futbol maçı izlerken bayılarak bilincini kaybetti. Daha sonra şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı ve sıklıkla bayılma şikayetiyle hastaneye başvurdu. Yapılan muayene sonucunda beyinde yaklaşık dört santimetre uzunluğunda domuz tenyasına rastlandı. Yaklaşık on yıl önce Meksika’da iyi pişmemiş domuz bifteği yediğini hatırlayan hasta, parazitin muhtemelen o zaman vücuda girmiş olabileceğini söyledi. Yapılan cerrahi müdahaleden sonra tenya çıkarıldı ve hasta tamamen iyileşti.
SEMPTOMLARIN ORTAYA ÇIKMASI YILLAR ALABİLİR
Parazitlerin yumurtaları vücudun içinde herhangi bir bağışıklık tepkisine yol açmadan bekleyebildiğinden, semptomların ortaya çıkması da yıllar alabilir.
ABD'de bu enfeksiyon nadir görülüyor ancak yapılan vaka çalışmasına göre, tenyalar Teksas, Güney Kaliforniya ve New York City dahil olmak üzere ABD'nin bazı bölgelerinde nadir de olsa bulunuyor.
ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri (CDC), Amerika’da yılda yaklaşık bin vakaya rastlandığını, ancak sağlık koşulları ve önlemlerinin daha kötü olan gelişmekte olan ülkelerde bu rakamın çok daha fazla olduğunu bildirdi.
CDC'ye göre tenyaları önlemenin en iyi yolunun eti en az 63-70 °C pişirmektir. Çiğ et ile temas ettikten sonra ellerinizi ve etin değdiği tabak veya kapları iyice yıkayın. Tuvalet kullandıktan sonra daima ellerinizi yıkayın.
CDC'ye göre tenyaları önlemenin en iyi yolunun eti en az 63-70 °C pişirmektir. Çiğ et ile temas ettikten sonra ellerinizi ve etin değdiği tabak veya kapları iyice yıkayın. Tuvalet kullandıktan sonra daima ellerinizi yıkayın.
Tenyaları önlemenin yollarıTENYALARI TEMİZLEDİĞİNİ İDDİA EDEN VİRAL TEMİZLİK ÜRÜNLERİ VAR
Massachusetts General Hospital'da çalışan (vaka çalışmasına dahil olmayan) bir gastroenterolog olan Dr. Kyle Staller, Insider'a çoğumuzun parazitlerle dolaşmak konusunda endişelenmesine gerek olmadığını söyledi. Ancak parazit korkusu, beyin sisi ve kilo sorunları gibi çeşitli rahatsızlıkları iyileştirmek için vücudun bu tenyaları temizlediğini iddia eden viral temizlik ürünlerine eğilim artmış durumda. Staller, bu konuda "İçimizde, beslenmemizi ve sağlığımızı çalan canlı bir organizma olduğu fikri, insanların korkutur ve korku bir satış noktasıdır" dedi.
Tıbbi Parazitoloji uzmanı Prof. Dr. Özgür Kurt, örnek vakalarda bahsi geçen Sistiserkoz enfeksiyonunun insan vücuduna yerleşip enfeksiyon oluşturan solucanlardan Taenia solium larvasının ölümcül olabilen bir enfeksiyon olduğunu söylüyor.
'BEYNE YERLEŞEN LARVALAR ÖLÜME BİLE NEDEN OLABİLİR'
Prof. Dr. Özgür Kurt, Taenia solium’un çiğ ve az pişmiş domuz eti yiyenlerde görülen bir enfeksiyon olduğu için Türkiye’de sık görülmediğini belirtiyor ve ekliyor. “Sistiserkoz, vücudunda Taenia solium taşıyan bireylerin dışkılarıyla temas durumunda (Hastanın dışkısı ile temas, yetersiz kanalizasyon sistemi nedeniyle dışkıdaki parazitlerin yiyecek ve sulara bulaşması, vb.) insanlara bulaşır ve vücudun farklı bölgelerine yerleşerek enfeksiyon oluşturabilir. Beyne yerleşen T. solium larvaları en tehlikeli klinik tabloya yol açarlar; “nörosistiserkoz” denilen bu tabloda beyinde oluşan enfeksiyon plakları hastanın hayatını kaybetmesine dahi neden olabilir."
Ülkemizde tenya enfeksiyonu deyince bağırsaklarda uzun yıllar sessizce yaşayıp insanların yediklerine ortak olan, zaman zaman karın ağrısı, ishal gibi yakınmalara yol açan ve ilaç kullanınca vücuttan atılan, kişilerde çok da endişe yaratmayan Taenia saginata’ya bağlı enfeksiyonun anlaşıldığını belirten Özgür Kurt, bunun aslında beyne yerleşen Taenia solium’un akrabası olduğunu, domuz eti değil de az pişmiş sığır eti yenilmesiyle insanlara bulaştığını söylüyor. Taenia saginata’nın erişkini ya da larvasının beyin iltihabı yapmadığını, beyin tutulumuna sadece T. solium’un larva formunun neden olduğunu ifade ediyor.
BAĞIRSAK TENYASI BEYNİ KADAR ULAŞIR MI?
Prof. Dr. Özgür Kurt, yaygın görülen bağırsak tenyası etkeninin 'Taenia saginata' adlı parazit olduğunu, bu parazitin bulaştığı insanlarda beyin tutulumunun beklenmediğini belirtiyor.
'20-25 YIL SESSİZCE YAŞIYOR'
Tenya parazitlerinin insan bağırsağında yıllarca, bazı kaynaklara göre 20-25 yıl kadar sessizce yaşayabileceğinin altını çizen Kurt, içinde yaşadığı kişilerde zaman zaman karın ağrısı ve ishal gibi yakınmalara yol açsalar da bu durumun çoğunlukla kişiyi hekimin karşısına çıkaracak düzeyde ciddi olmadığını, bu nedenle de tenya enfeksiyonlarının yıllarca fark edilmeyebileceğini söylüyor.
ÇİĞ KIRMIZI ET, TAVUK ETİ YA DA BALIKTA DA AYNI RİSK VAR MI?
“Ülkemizde tenya tanısı alan hastaların hemen hemen tamamında etken, çiğ veya az pişmiş sığır eti yenilmesiyle bulaşan Taenia saginata’dır. Bu parazit beyin tutulumu yapmadığı için ülkemizde halk arasında beyin tenyası olarak tanımlanan klinik tablo hemen hemen hiç görülmez” diyen Prof. Dr. Özgür Kurt, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çiğ et yemeğe bağlı paraziter hastalıkların görülme riskinin olduğunun ve bu hastalıkların da insan sağlığı için tehlikeli olduğunun altını çiziyor. Kurt, bu hastalıkların en bilinenlerinin trişinelloz ve toksoplazmoz olduğunu, özellikle toksoplazmozun (Toxoplasma gondii enfeksiyonu) gebeliğin ilk 3 ayında anne adayına bulaşması durumunda fetüs için ciddi sağlık sorunlara yol açabileceğini hatırlatıyor.
ÇİĞ ET TÜKETİMİ FARKLI ENFEKSİYONLARA YOL AÇABİLİR
Prof. Dr. Özgür Kurt, etlerin iyi pişirildiğinde hastalık etkeni mikroorganizmalar ve solucan cinsi paraziter etkenlerin yok edildiğini, bu noktada etlerin iyi pişirilmesi kadar önceden uzun süre minimum - 10°C‘de saklanmalarının da paraziter etkenlerin etkisiz hale gelmesinde önem taşıdığını belirtiyor. Çiğ et tüketimi sadece parazitlerin değil her türlü mikroorganizmanın vücuda girerek farklı enfeksiyonlara yol açabileceğini, bu nedenle çiğ et tüketiminin önerilmediğini sözlerine ekliyor.
PEKİ SUŞİ TÜKETİMİNDE DE BÖYLE BİR RİSK VAR MI?
Prof. Dr. Özgür Kurt, Suşi tüketimi konusunda da şunları söylüyor:
“Son yıllarda ülkemizde suşi tüketimi artışta. Çiğ et gibi çiğ balık da enfeksiyon etkeni mikroorganizmaların bulaşmasına neden olabiliyor. Örneğin, Anisakis adlı bir erişkini gözle görülebilecek kadar büyük bir bağırsak solucanı ile yine tenyaların bir akrabası olan Diphylobothrium latum bu yolla insanlara bulaşabilmekte. Bu noktada tekrar belirtmek isterim ki, tabağa konulmadan önce derin dondurucuda birkaç gün bekletilmiş balıklarda da, etlerde olduğu gibi, olası paraziter etkenlerin etkisiz hale geldiği bildirilmektedir. O nedenle saklama koşullarına uyulması bu ürünler için son derece önemlidir."
ENFEKTE DOMUZ ETİ KARIŞTIRILDI, YÜZLERCE KİŞİ HASTANEYE BAŞVURDU
Prof. Dr. Özgür Kurt Türkiye’de bu konuda literatüre geçmiş dikkat çekici bir olayın da detaylarını bizimle paylaştı.
“2004 yılında İzmir’de trişinoz salgını yaşandı. Çiğ etli yiyeceğe karıştırılan enfekte domuz etleri nedeniyle aynı dükkândan alışveriş yapan yüzlerce kişi çeşitli yakınmalarla hastanelere başvurmak zorunda kalmıştı. Etken insanlarda çoğunlukla hafif enfeksiyona yol açan Trichinella britovi olduğu için şanslıydık; bir başka trişin türü olsa hastalarda daha ağır bir klinik tablo oluşabilirdi.”