Güncelleme Tarihi:
Yasak olmasına karşın izleyici locasında bulunan bir grup, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ismi okunduğunda ısrarla alkışladı. Yıldırım’ı kürsüye geldiğinde ilk cümlesinde alkışlayan Erdoğan, Bahçeli’nin konuşmasını iki kez alkışladı. Erdoğan’a AK Partililer de eşlik etti. Bahçeli kürsüye gelirken ve giderken başıyla Erdoğan’la selamlaştı.
HZ. ALİ’NİN VASİYETİ
Başbakan Binali Yıldırım: Türkiye’nin en karanlık, en uzun gecesinin aydınlık bir sabaha, düşman işgali millet destanına dönüşeli tam bir yıl oldu. 15 Temmuz bu milletin düşmanına kıyameti gösterdiği, iman dolu çılgın Türklerin tankları ezdiği, bir işgal hareketine karşı milletin çıplak eliyle silahları erittiği, dünya devletlerine bir millet nasıl olur, bir vatan nasıl korunur dersinin verildiği, milli iradenin tecelligahı bombalanırken milli iradenin teslim alınamayacağının yedi düvele ilan edildiği gündür. ‘Korkma’ diye başlayan İstiklal Marşımızın her satırı o gece yeniden yazıldı. Milletim korkmadı zira zafer korkmayanlarındır. Peygamber Efendimiz, Hazreti Hamza’ya ‘Yürüyüşün ölümü korkutuyor’ demişti, o gece bu millet Hazreti Hamza gibi yürüdü, dostuna nam, düşmanına korku saldı. 1915’te Çankakkale’yi geçemeyen gafiller 2016’da İstanbul Boğazı’nı geçeceğini mi sandı? 1920’de işgal edemediğiniz milletin Meclis’ini 2016’da yerle bir edeceğinizi mi sandınız?
Siz kalleş oldukça biz daha çok kardeş olacağız. Size kelepçeler vuruldukça biz daha çok kenetleneceğiz. Siz hain oldukça biz daha çok kahramanlar çıkaracağız. Bu millet o gece ‘Türk olmayı onur, Müslümanlığı gurur sayarım. Bol yıldızlı değil, Ay Yıldızlı bayrak altında saf tutarım’ diyen Gazi Mustafa Kemal’in vasiyetine uygun, kendine yakışanı yapmıştır. Bu devlet şimdi de ‘Her şeyi affedin ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin’ diyen Hazreti Ali’nin vasiyetini yerini getiriyor. Türk ordusu bugün 15 Temmuz öncesine göre çok daha güçlüdür. Unutulmasın ki Türkiye her inançtan, her mezhepten, her kültürden oluşan bir devlettir. FETÖ’nün ağzıyla konuşanlar, 15 Temmuz ruhunu hissedemeyenler, Yenikapı ruhuna layık olamayanlar, onlar ancak kontrollü ruhlarla bir arada olabilir.
SUYA DÜŞTÜK ÇIRPINMADIK
TBMM Başkanı İsmail Kahraman: İnsan suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur. Biz, o gece her üç parti mensupları suda çırpınmadık. Selamete nasıl ulaşacağımızı konuştuk. Tarih cesareti olmayanın başarısının olmayacağını bize öğretmiştir. Önceki darbe ve muhtıralar karşısında siyasetin dik durmayışının bedelini milletimiz çok ağır ödemiştir. Bu hain teşebbüsün engellenmesinde en önemli pay, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. ‘Lider nasıl olmalıdır?’ sorusunun cevabını en vazıh şekilde vermiştir. Türkiye’de darbeler dönemi bitmiştir.
ORTAYA ÇIKMASI ENGELLENİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı’nın hangi gerekçe, telkin ve talimatla TBMM’de kurulan komisyona gelmesi engellenmiştir? Parlamento maalesef özgür iradesini kullanamamış, pek çok karanlık noktanın aydınlatılmasına ortam hazırlanamamıştır. 2012 tarihinden itibaren Adil Öksüz’ün Hava Kuvvetleri imamı olduğu devletin arşivlerinde kayıtlıdır, herkes bilmektedir ve Adil Öksüz asker değildir. Darbe toplantılarının büyük bir kısmı TSK’nın dışında, yani özel evlerde yapılmıştır. Darbe yapılmış, ortalık toz duman ama bir kişi, Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, Adil Öksüz’ü karakolda ziyaret ediyor.
MİT’İN BİLGİLERİ TATMİN ETMİYOR
MİT’in verdiği bilgiler bizi tatmin etmemiştir. 15 Temmuz günü darbeden bilgi var mıydı, yok muydu? FETÖ ana iddianamesi hazırlandı, iddianame bitmeden savcılar görevden alındı. Niçin? FETÖ’ye operasyon için neden 15 Temmuz beklenmiştir? Size mayıs ayında bildirmişler, ‘Bunlar devleti ele geçirdi’ demişler. Kimsenin kanının yerde kalmaması lazım. Ama öyle görünüyor ki bu ayrıntıların ortaya çıkması engelleniyor. Hesaplaşma hukuk dışına taşmıştır. Adalet yok edilmiştir. Meclis devre dışı bırakılmış, yetkileri alınmıştır. Yaşananlardan ders alarak güçlü bir demokrasi yaratma fırsatı maalesef heder edilmiştir. Siyasi ayağı çıkarmaya dönük çabaların önü bilinçli olarak kapatılmaktadır. Yargıda, bürokraside bu çeteyi hakim güç haline getiren odaklar deşifre edilmelidir. Bu zehrin panzehri ortak değelerimize, demokratik laik Cumhuriyet’e ve sosyal hukuk devletine sıkı sıkı sarılmaktır.
MİLLİ MUTABAKAT ŞART
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: 15 Temmuz öncelikle bir darbe teşebbüsüdür. 15 Temmuz FETÖ kalkışmasına ‘kontrollü darbe’ demek her şeyden önce aklın, yalın gerçeklerin inkârıdır. Bir defa FETÖ işgal girişimiyle ilgili milli mutabakatın varlığı şartır. Bu konuda ısrarla kutuplaşma ve kısır tartışmaların yaşanması, istikbalimiz açısından alarm veren acı bir kayıptır. Eğer iç barış ve huzur ortamını birlikte tamir etmezsek biliniz ki yeni saldırılar önümüzdedir. Adaletse istenen, yollarda değil milli vicdanın ta kendisinde bulacağız. Düşman çokmuş; biz onlardan daha çoğuz, daha güçlüyüz. Yeter ki saflarımızı sıkı tutalım, öleceksek de adam gibi tam bağımsız şekilde ölelim.
ADALETİN TERAZİSİ ŞAŞTI
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım: Darbe bir lütuf olarak görülmüş ve OHAL ilan edilmiştir. Darbeler sadece askeri apoletlerle gerçekleştirilemez. Dünya tarihine demokratik işleyişe yönelik kravatlı darbelerin örnekleri vardır. Ne yazık ki Türkiye’de son bir yıl içerisinde yaşananlar da bunlara örnektir. Darbe sonrası uygulamalarla siyasi ikidar ülkeyi mağdur edilen mazlumlar haritasına dönüştürülmüştür. Ama unutmayın ki Peygamber Efendimizin ifadesiyle; küfür devam eder, zulüm devam etmez. Bu zulmün çok daha fazla devam etmeyeceği açık ve net görülmektedir. Çünkü adalet terazisi şaşmış, İslamcı idealler, iktidar ve güç istencine kurban edilmiştir.