Güncelleme Tarihi:
Çataklı'nın konuşmasından satır başları şu şekilde:
* Ülkemize gelmiş olan Suriyelilere geçici koruma statüsü verdik. Suriyeli sığınmacıların sayısı 3 milyon 762 bin 889. Bundan daha fazla yok.
* İkamet izniyle kalanlar. Bunlar düzenli göçmenler. Ülkemize yasal yollarla gelmiş, vize ve ikamet izni almış, düzenli kapsamlı göçmenler. Yabancı ülkelerin temsilcileri arasında olanlar var. Bunlar sığınmacı değiller. İkamet izniyle kalanların sayısı ise 1 milyon 414 bin 776.
* Kimi 1 yıl kalır gider, onların yerine başkaları gelir vs. Tartışma dışı bırakmamız gereken alan. İçerisinde yabancı öğrenciler de var.
* Uluslararası koruma kapsamında bulunanların sayısı 320 bin 68. Aslında bulunduğu ülkede can güvenliği riski altında olanlar. Bunlar dünyanın birçok yerinden olan insanlar. Bunlara diyoruz ki, müracaatlarını alıyoruz. Çoğunlukla başka ülkelere gitmek istiyorlar. Zaman zaman bunlar BM tarafından başka ülkelere de yerleştiriliyor.
TÜRKiYE'DEKİ YABANCI SAYISI
* Türkiye'deki yabancı sayısı 5 milyon 497 bin 733'dir, sığınmacı sayısı ise 4 milyon civarındadır. Bu kişilerin hepsinin parmak izine kadar bilgileri bizde mevcuttur.
* Kaçak göçme mücadele demek zaten kaçakların gelme ihtimali vardır demek. Bunlar içerisinden de ülkemizde olmayanlar da var. Onları da konuşacağız. Bizce toplam buna yakın rakam çıkar. Bizim bilgimiz dışında Türkiye'de birileri varsa ki vardır. Bu rakamlardan çok farklı olmadığını biliyoruz.
YILLARA GÖRE GEÇİCİ KORUMA KAPSAMINDAKİ SURİYELİLER
* Bu tablo 2011'de başlayan Suriye'deki iç savaş sonrası Türkiye'ye gelmiş olan Suriyelilere geçici sığınma verdiğimizi gösteriyor. Biz son zamanlarda ısrarla kamuoyuna hatırlatıyoruz. 2017 sonrası yatay bir seyir sergilediğini söylüyoruz. Neredeyse Suriyeliler 5 senedir gelmiyor. Biz ülkemizde bulunan Suriyelileri adresleri dahil nerede olduğunu takip etmeye çalışıyoruz.
* 122 bin Suriyeli sığınmacının 2 yıldır teması yok. Buna rağmen bunların geçici sığınma statülerini geri aldık. Buna rağmen biz 3,762 bin rakamını sabit tutuyoruz. Çünkü verilere doğru olsun diye.
"SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR OLMASAYDI 10 MİLYON SURİYELİ OLURDU"
* 2016'da 2 milyon 814 bin idi, sonra 3 milyon 762'bine çıktı. Burada ne oldu? Biz önce Fırat Kalkanı operasyonu yaptık. Orada 1 milyon 300 bin Suriyeli orada yaşıyor. Operasyonu yaparak o insanları orada tuttuk. Zeytin Dalı operasyonuyla 550 bin, Barış Kalkanı operasyonuyla 300 bin, Bahar Kalkanı operasyonuyla 4 milyon kişi orada tutuldu.
* Eğer bu operasyonlar yapılmasaydı Türkiye'deki Suriyeli sığınmacı sayısı 10 milyona ulaşacaktı. Birileri bu hayallerine ulaşamadığı için bu kez içerideki bazı piyonları yoluyla gerçekleştiremedikleri hayalleri topluma pompalamaya çalışıyorlar.
* İdlib'in normal nüfusu savaş öncesi 1 milyon 250 bindi. Şu an 4 milyon kişi orada. Burada belli oranda güvenlik sağlanabildiği için bu insanlar burada durabiliyor. Bizim hedefimiz, terörle mücadelede olduğu gibi sorunu ülkemize gelmeden ilerde karşılamak. Şu anda İdlib'de kamplardan gelen sayısı 1 milyon 300 bin.
* Bu dernekler, yapılan bağışlar ve AFAD'la şu ana kadar 57 bin briket evi bitirdik. Sonra 77 bini projelendirildi. Bu sayı 100 bine çıkacak. Biz orayı yaşanabilir hale getirmeye çalışıyoruz.
'GÖNÜLLÜ' GERİ DÖNÜŞ PROJELERİ
* Briket evlerin ilk başta maliyetleri 3 bin liraydı, şu anda 7-8 bin liraya dayanmış durumda. Güvenliğini sağladığımız İdlib ve diğer kamplara Türkiye'den 498 bin kişinin dönüşünü sağladık.
* Türkiye'de kalan Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için 13 yerleşim yeri belirledik. Bunların her biri şehir boyutunda. 1 milyon nüfus alacak şekilde. Finansmanı için yardım kuruluşları ile görüşmeler son aşamaya gelindi. 200 bin civarında ev yapacağız. 1 milyon insanın daha gönüllü olarak buralara dönmesini sağlayacağız.
* Suriyelilerle alakalı en kötüyü 3-4 yıl önce görmüş durumdayız. Asıl akımı durdurmuşuz. Türkiye'den oraya gidişi sağlamışız ve geri dönüşlerin devamı için yeni projeleri ortaya koymuş durumdayız. Türkiye'nin şu an dört dörtlük bir geri dönüş projesi var.
* Toplumda Suriyelilerle alakalı bir dezenformasyon yapılıyor. 100 'den Suriyeliden suça karışma oranı 1,2. Türk vatandaşlarının ise 2, Türk vatandaşlarına göre suç ortalaması çok daha düşük.
DÜZENSİZ GÖÇLE MÜCADELE
* Suriyeliler bir zulüm nedeniyle kapımıza dayandılar ve biz de bunları geçici korumaya aldık. Düzensiz göç dediğimiz kaçak yollarla ülkeye girer. İkincisi vizesi vardır, 90 gün süresi vardır ama ülkeden çıkmamıştır. Düzenli göç ile düzensiz göç arasındaki fark yasal olmadan ülkeye girmek ya da yasal izinle girip süreyi aşması sonrası yasal olmayarak ülkede kalmasıdır.
* Düzensiz göçmenlerle ilgili 4 ayaklı bir stratejimiz var. Kaynak ülkeden başlıyor bu strateji. Afganistan, Pakistan gibi. Önce diplomatik iletişime geçiyoruz. Kaynak ülke ile geri kabul anlaşmalarıdır. Bir kişiyi göndermemiz için o ülkenin kabul etmesi lazım. İkinci aşama ise sınır konusu.
* 911 km'lik Suriye sınırına 837 km'lik duvar yaptık. Tamamen güvende. İran'da 191 km'sini tamamladık. Bu yıl 211 km'sini daha yapacağız. Bölgeye sadece duvar yapmıyoruz. Aydınlatma, kamera ve algılayıcı, elektrooptik kule, termal kamera kuruyoruz. Fiziki ve termal altyapıyı yapıyoruz ki sınırda kuş uçmasın.
* Sınırlarımızı korumaktan kara kuvvetlerimiz sorumlu. Ayrıca onlara destek olmak için arkalarına destek atıyoruz. Bu yıl, bin 80 özel harekat ve bin jandarma görevlendirdik. Ayrıca İHA'larımızı buralarda uçuruyoruz. Karşımızda bir devlet idaresi yok, biz tek taraflı sınırları tutuyoruz.
* Biz bu saydığımız önlemleri yaptığımızda %90 oranında başarı sağlıyoruz. Bu çok yüksek bir oran. Son 5 yılda yakaladığımız düzensiz göçmen sayısı 1 milyon 212 bin 71. Sınır dışı edilen sayısı ise 324 bin 606.