Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, A Haber canlı yayınında soruları yanıtladı.
İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar...
Türkiye'nin her iki tarafı bir araya getirmesi, o toplantılarda Türkiye'nin de olmasını her iki tarafın da istemesi Türkiye'ye duyulan güvenin göstergesidir. Belarus'ta müzakere eden taraflarla sürekli temas halinde olmamız, Moskova ve Lviv'i ziyaret etmemiz ve sonunda da İstanbul'da müzakerecileri bir araya getirmemiz. Artık bazı konuların tartışılmadığını görüyoruz. Biz tarafsız politika uygulayacağız diyor Ukrayna ama bize güvencelerin verilmesi gerekiyor diyor. Rusya diliyle ilgili tartışma yok. Silahtan arındırılması gibi konular artık göreceli olarak daha az tartışılıyor. Kırım'ın ve Donbass'ın bölgesinin statüsü ne olacak? Bu konuda karar vericiler liderler. Sahada tam bu kararların yansımasını görmüyoruz. Taktik, manevra diyenler var, biz de temkinliyiz çünkü 35 günü geçtik. Türkiye'de olması yönünde bir karar aldılar. Burada önemli bir mesafe kat edildi. Sonuçta ciddi konuları kim müzakere edecek; Dışişleri Bakanları bir araya gelecek daha sonra liderler bir araya gelecek. Biz Dışişleri Bakanları'nın bir araya gelmesi için çalışıyoruz. Hem Kuleba hem Lavrov ile mesajlaştık.
"1-2 HAFTA İÇİNDE DAHA ÜST DÜZEYDE BİR GÖRÜŞMENİN OLABİLECEĞİNİ SÖYLEDİLER"
Zamanlama konusunda işte bu İstanbul'daki toplantıda Ukrayna tarafı teklifini yazılı olarak iletti. Rus heyeti de Putin'e götüreceklerini söylediler. Bu çerçevede atılacak adımlar; yani iki taraf arasında varılabilecek mutabakatlara bağlı. Kesin bir tarih vermemiz mümkün değil ama 1-2 hafta içinde daha üst düzeyde bir görüşmenin olabileceğini söylemişlerdi.
Ben zaten Cumhurbaşkanımızın talimatıyla iki tarafı da ziyaret ettim. Putin'in Türkiye'ye gelme durumu var, bir tarih bekliyoruz. Savaşın tam yoğun olduğu bir dönemde, kalıcı bir ateşkes konusunda adımlar atılırken ne zaman gelebileceği konusunda bir şey söylemek mümkün değil. Gitmişken her iki tarafa da gitmek lazım ama Dışişleri Bakanı Lviv'de olduğu için gittim ve görüştüm. Putin'in Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz.
"ŞU ANDA ORADA 30 CİVARINDA VATANDAŞIMIZ VAR"
Bizim uzun zamandır üstünde durduğumuz konulardan bir tanesi. İnsani konulara gelince biz kendi tutumumuzu söyledik, önerilerimizi de söyledik. Taraflar anlaşamadı, daha sonraki süreçte biz uzun uzun çabalar sarf ettik. Biz her iki ülkenin dışişleri bakanlarıyla temastaydık. Bu maalesef başarılamadı bugüne kadar. Her iki taraf birbirini suçluyor, iki taraf da koridorların kendi tarafına doğru açılmasını istiyor. Paralı askerler var, Çeçenler var her iki tarafta da, yabancı savaşçılar da var. En büyük zorluk burada altyapı çöktü. Mobil telefonlarla görüşmek mümkün değildi. Biz BM'yi devreye soktuk onların uydu telefonlarıyla iletişim kurduk. 120 civarında vatandaşımız buradan ayrıldı. Şu anda orada 30 civarında vatandaşımız var.
Ukraynalıların Rusya tarafına gitmesi söz konusu değil. Sivilleri ne tarafa gitmek istiyorsa o tarafa doğru güvenli bir koridor açılması lazım. Umarım bu sefer bu gerçekleşir ve sahadaki gruplara da sözü iki tarafın da geçer. Birçok konvoy geri dönmek kaldı, çok tehlikeli bir durum.
UKRAYNA'DAKİ UÇAKLARIN DURUMU
Ukrayna hava sahasının açılması lazım, şu anda kapalı. Her iki tarafla da temastayız, hava sahası açıldığında bizim uçaklarımız oradan kalkacaklar. Uçaklarımız durumuyla ilgili bir tehlike yok, günlük bilgiler de alıyoruz.
GARANTÖRLÜKTE BEKLENTİ NEDİR?
Bu konu tam anlaşılmadan kesin yorumlar yapmak doğru değil. Rusya'nın Batılı ülkelerin garantörlüğüne karşı çıktığına dair bilgiler de doğru değil. Ukrayna'nın teklifi P5+Almanya ve Türkiye'ydi. Rusya'nın buna itirazı olduğuna dair bugüne kadar bir itirazı oldu mu? Tam tersine Ruslar Almanya ve Türkiye'nin garantör olmasına karşı değiliz dediler. Farklı ülkeler de zikredildi. Bizim İstanbul'da edindiğimiz izlenim şu; P5+Almanya ve Türkiye'ye ilaveten Kanada da var. Sonuçta bu ülkelerin ismi zikredildi ve gönüllü olarak katılmak isteyen ülkelere de bunun açık olduğunu gördük. Ukrayna, NATO'ya üye olmayacağım ama benim güvenliğimin garanti edilsin diyor. Bugün hatırı sayılı bir gazete Türkiye'nin oraya asker göndereceğini söylüyor. Böyle bir şey yok.
Türkiye savaşın içine hemen girecek gibi yorumlar doğru değil. Yorum yapabilmek için iki taraf arasındaki mutabakatı görmek lazım. Kendi aralarında da çok ciddi sorun olmadığını görüyorum.
BARIŞ GÖRÜŞMELERİ NEREDE DEVAM EDECEK?
İlk müzakereler başlarken Belarus'ta, Ukrayna Türkiye'de olmasını istiyordu. Biz Ukrayna'ya dedik ki 'Bir an önce başlamanız lazım' Dışişleri Bakanı Kuleba bu tavsiyelerimizi dikkate aldığını söyledi. Bundan sonraki süreçte görüşmelerin İstanbul'da olmasını tercih ederiz. Dürüst bir arabulucu ve ev sahibi olarak ve kolaylaştırıcı bir ülke olarak. Liderler düzeyinde de toplantıya ev sahipliği yapmak isteriz. Önemli olan iki tarafın bir araya gelmesi ve kalıcı bir barışa gidecek süreci başlatmalarıdır.
ATEŞKES VE BARIŞA NE KADAR YAKLAŞILDI?
Antalya'daki toplantı ilk defa Dışişleri Bakanlarının bir araya gelmesinden dolayı önemliydi. İstanbul'daki toplantıda da bazı konuları artık müzakere etmiyorlar, bunların uygulaması nasıl olacak. Bunu müzakere ediyorlar. Yakınlaşmalar var ama iki taraf nihai kararını vermesini bekliyorlar. En zorlu konulardan ikisi de Kırım ve Donbass'ın statüsü. Herhangi bir anlaşma yapıldığı zaman bu anlaşma meclislerden de geçecek, hatta Ukrayna'da referanduma gidilecek. Rusya'ya baktığımızda daha homojen olduğunu görüyoruz. Rusya'da referanduma gidilecek mi gidilmeyecek mi bilmiyoruz. Ukrayna halkı referandumda hayır derse bu kadar çaba boşa gider.
SAVAŞ DAHA UZUN SÜRE DEVAM EDER Mİ?
Kolay olsaydı bu konular bugüne kadar anlaşma sağlanırdı. bu hassas konular silahlar altında müzakere edilmez, ateşkesin olması lazım. Bazı konuları liderlere bırakmak lazım, bazı konuları belki zamana bırakmaları lazım. Önce bir ateşkes, sükunet olsun. Diğer atılacak adımlar atılsın. Avrupalılara da söylüyoruz, ateşkes olduğu zaman yaptırımların kalkması da masada olacak. Hangi yaptırımlarda bir gevşemeye gidilebilir? Karşılıklı şartlar olacak, Avrupalı dostlarımıza da bu konuda hazırlıklı olmaları konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz. Kırım ve Donbass konuları hassas, buna iki ülke karar verecek.
Ortadaki tabloda herkesin üzerine düşen, yapması gereken durumlar var. Ateşkes oldu, bundan sonra ne olacak? Kalıcı bir barış için ne yapılması gerekiyor? Bu konularda da müzakere ediyoruz. Bu konuda hazırlıklı olmalarını şimdiden söylemek bizim görevimiz. Herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor.
ABRAMOVİÇ'İN İSTANBUL'DAKİ GÖRÜŞMEYE KATILMASI
Abramoviç, Cumhurbaşkanımızın hitap ettiği masanın etrafında değildi, bizlerle beraber oturdu. Abramoviç savaşın sonlandırılması için samimi bir çaba gösteriyor. Chelsea Kulübü ve İngiltere'deki varlıkları konusunda bazı kararlar alındı ama yaptırım listesinde olmayan birisi. Liderler arasında olsun, ülkeler arasında olsun, açık tutulması gereken kanallar var. Ukrayna tarafından da Abramoviç ile birlikte çalışan taraflar var.
TÜRKİYE, RUS GAZINA ALTERNATİF OLUR MU?
Çok kısa vadede bunun gerçekleşmesi mümkün değil ama bu savaştan sonra herkes enerji güvenliği konusunda bir çeşitlendirmenin şart olduğunu düşüyor. Diğer taraftan TANAP projesi var. Bu projelerin kapasitesinin genişletilmesi gündemde. Doğu Akdeniz'in önemi burada anlaşılıyor. Burada ekonomik olarak tek güzergah Türkiye'dir. İsrail ile ilişkilerimizde atılan yeni adımlar sayesinde Mayıs'ın ortasında hem Filistin'e hem İsrail'e ziyaretimiz söz konusu. Tarih üzerinde hemen hemen netleşmeye başladı. Bu bölgedeki gazın da Türkiye'deki hatlara bağlanması ve Avrupa'ya gitmesi önemli. Moldova ve Ukrayna gibi ülkelerin de arayışları var. Bizim dışarıya bağımlılığımız azalıyor. Daha güvenli, daha pratik yöntemler de var. Biz enerji bağımlığımızı azaltmamız lazım. Bu anlamda Türkiye önemli bir noktaya gelecek.
RUS GAZININ TEDARİĞİNDE PROBLEM OLUR MU?
Bizim arabuluculuk yaparken yaptırımlara katılmamız gerçekçi olmaz. Rusya'nın bize yönelik gazı kesmesi için bir sebep yok. Uçak düşürme hadisesinde de Rusya'nın böyle bir tutumu olmadı. İhtiyacımız olan gazı biz Rusya'dan gaz almaya devam edeceğiz, bizim için bir sıkıntı yok. Depolama konusunda yatırımlarımızı artırmamız lazım. Şu anda Enerji Bakanlığımız da bu konuya önem veriyor. Bizim rezervlerimizin miktarı çok yüksek olmalı.
ABD-AB İLİŞKİLERİ
Aslında AB ve ABD, Türkiye'nin dünya için oynadığı rolün bilincinde. Türkiye'nin AB ve dünya ekonomisine katkısı ortada. Bunu tüm dünya görüyor, AB de görüyor. AB ve ABD'nin bunları hemen unutmaması gerekiyor. İhtiyaç duyunca yanaşıp, daha sonra mesafeli duruyorlar. Böyle davranarak küresel aktör olabiliyor mu AB, olamıyor. Sonuçta Türkiye ile ilişkilerde bunları unutmamaları gerekiyor. Bu ülkelerin Türkiye ile ilişkilerini geniş açıdan bakarak devam ettirmeleri gerekiyor.
AB genişleme konusunda net bir karar alırsa mümkün. Neden Karadağ ile durduruldu? Neden sözde bir ülke engelliyor. Çok sayıda ülke genişlemeye karşı...
NATO içinde ve AB içinde artık Türkiye'ye yönelik kısıtlamaları kaldıralım düşüncesi ağır basıyor. Kanada bile artık gözden geçirelim diyor. ABD ile F-35 konusu halen tıkanmış durumda. Biz bu süreçte hem Avrupa'nın hem de ABD'nin Türkiye'ye yönelik daha adil olmalarını istiyoruz. Türkiye'nin kıymetini iyi bilmeleri gerekiyor.
TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Azerbaycan ile istişare etmeden bizim radikal konularda adım atmamız söz konusu değil. Savaş bittikten sonra biz hep pozitif mesajlar verdik. Azerbaycan kapsamlı bir barış anlaşması teklifinde bulundu. Ermenistan'ın kabul etmesi gerekiyor. Siyasi temaslar da var, yaptığımız ikili görüşme olumluydu. Ben isterdim ki üçümüz bir araya gelelim ama Antalya'da mümkün olmadı. Azerbaycan tarafında bir sıkıntı görmüyorum. Bu bir başlangıçtır, kopukluğun sebebi Ermenistan'dır. Olumlu bir şekilde seyrediyor ama bir günde her şeyin normale dönmesi mümkün değil. Biz üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.
İSRAİL İLE NORMALLEŞME DÖNEMİ
İsrail Cumhurbaşkanı'nın Ankara'ya ziyaretinde bu konunun Dışişleri Bakanları tarafından görüşülmesi konusunda mutabık kaldılar. Biz olası ziyaretimizde bunu göreceğiz. Bizim İsrail'le ilişkilerimizin normalleşmesi, Filistin davası pahasına olmaz. İsrail'le ilişkilerimizin normalleşmesini Filistin istiyor. Büyükelçilerin atanması konusunu ziyaretimde görüşeceğiz.
SUUDİ ARABİSTAN İLE İLİŞKİLER
Suudi Arabistan ile ilişkilerin normalleşmesi konusunda önemli adımlar var. Yargı iş birliği şimdi daha iyi bir noktaya geldi. İlişkilerin normalleşmesi konusunda adımlar atılıyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda somut adımlar atılacağını söyleyebilirim.
Afganistan ile ilgili temaslarımız devam ediyor. Bir asırlık değişimi 10 yılda görebiliyoruz. Kızların okulların açılmasıyla ilgili kararda bir geri adım atıldı, bu yanlış. Ekonomik sıkıntı var, bugün BM'nin bir toplantısı olacak, biz de katılacağız. İnsani yardımlarımız gidiyor, 3 trenimiz gitti. Taliban yönetiminin bunu kar getiren bir proje olarak görmemesi lazım. Taliban'ın sergilediği tavrı değiştirmesi gerekiyor. Son görüşmelerimizi yapıyoruz, şartlarda anlaşırsak işletiriz.